| Bu çocuğu soğukta ölüme terk edersek, o canavarlardan ne farkımız kalır? | Open Subtitles | إذا تركنا هذا الطفل في البرد ليموت من حينها سيصبح الوحش ؟ |
| Bu çocuğu soğukta ölüme terk edersek, o canavarlardan ne farkımız kalır? | Open Subtitles | إذا تركنا هذا الطفل في البرد ليموت من حينها سيصبح الوحش ؟ |
| Küçük Köpek ölmek için tepelere gitti. Amerikan Atı da onunla. - Ya Josh? | Open Subtitles | ذهب ليتل دوغ الى التلال ليموت وذهب امريكان هورس معه |
| Ormanda tuzağa ayağıyla yakalanmış bir hayvan gibi ölmesine de! | Open Subtitles | ليموت في الاحراش كما الحيوان المقيد من قدمه في فخ |
| Ne mırıldanıyordu? ölmesi bu kadar uzun zaman aldığı için özür diliyordu. | Open Subtitles | بماذا كان يفكر لقد كان يعتذر, لأنه أحتاج الكثير من الوقت ليموت |
| Çocuk, burada ölmeye terk edilmiş. | Open Subtitles | الطفل تمَّ التخلي عنه.. لقد تُركَ ليموت هنا |
| Yanındaki kimse, onu bıçaklamış ve suda ölüme terk etmiş. | Open Subtitles | أي كان من معه فقد طعنه وتركه في الماء ليموت |
| Büyülü örümceği cilt bakımı için tam olarak sömüremeden ölüme terk ettik. | Open Subtitles | تركنا العنكبوت السحري خلفنا ليموت قبل أن يتم استغلاله فى العناية بالبشرة |
| Yolda yürürken dövülmüş, yolun sol kenarına atılmış, kıyafetleri parçalanmış ve her şeyi çalınarak ölüme terk edilmiş. | TED | بينما كان يمشي في الطريق، تعرض للضرب وتُرك على جانب الطريق، مُجرّداً من جميع ملابسه، وسُرق منه كل ما يملك وتُرك ليموت. |
| Ama aşk gözünü kör etseydi kralı ölüme terkedecektin. | Open Subtitles | لكن إذا كان الحب هو كل شئ فربما تركت أنت الملك ليموت فى زنزانته |
| Yani ölüme bıraktıkları tek kişi sensin, öyle mi? | Open Subtitles | إذا أنت الرجل الذى تركوه ليموت, أليس كذك؟ |
| Sonra onu ormanda ölüme terk ettiler. Yapraklar yaranın üstüne geldi ve yara kendi kendine iyileşti. | Open Subtitles | لقد تركوه ليموت في الغابة الأوراق غطت الجرح وشفته |
| Aşk için ölmek onursuz, bencilce ve burjuvazi bir şeydir. | Open Subtitles | ليموت من أجل الحب هذا مشين، وأناني، البرجوازية. |
| Şimdi ona bakıyorum da onun neden denizden ölmek için bu düşman yere çıktığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أنظر اليها الآن أعرف لماذا جرف يانكو من البحر ليموت في هذا الساحل العدائي |
| Basitçe bir insanın ölmesine izin vermek bunu yumuşatmaz. | Open Subtitles | ترككِ شخص ما ليموت لا يخفف من وقع جريمتكِ |
| İzin almadan mülteci bir çocuğu yabancı bir ülkeye götürerek hayvan gibi ölmesine sebep oldunuz. | Open Subtitles | لأخذ ولد لاجىء من المعسكر بدون تفويض ليموت مثل حيوان في بلاد لا يعرفها؟ |
| ölmesi için birini seç. Yaşaman için sana bir şans vereceğim. Hayır. | Open Subtitles | اختر احدهم ليموت.سأتركك تختار احدهم كي يعيش |
| Tanrı seni sevdiği için, İsa'yı o haçın üzerinde ölmesi ve senin günahlarının bedelini ödemesi için gönderdi. | Open Subtitles | الله ارسل يسوع ليموت علي الصليب ويحمل عقاب خطاياك لانه يحبك |
| Sokakta it gibi ölmeye terk ettin onu. - Kes şunu. | Open Subtitles | لقد تركته ليموت في الشارع مثل الكلب اللعين |
| Yani katil onu ölsün diye bırakmış ama o hayatta kalmışsa? | Open Subtitles | أعني أن القاتل قد تركهُ ليموت ولكن ماذا إن تمكن من النجاة |
| Sence köprünün ortasında ölecek bir adam mıyım ben? | Open Subtitles | وهل أبدوا لكِ كرجل عبر نصف أوروبا ليموت فوق جسر ؟ |
| Çektiğim acılar, oğlumun ölümüne yakın oluşu seyretmek yanında hiçbir şeydi | Open Subtitles | لم يكن شيئاً مقارنةً بمشاهدة ابني بهذا القرب ليموت |
| Beni incittin, kendinin ve arkadaşlarının ölüm fermanını imzaladın. | Open Subtitles | عندما فعلت، كنت حكمت نفسك وجميع اصدقائك ليموت. |
| Bunak hastanede yer işgal eden ama ölme nezaketini göstermeyen yaşlı insandır. | Open Subtitles | شخص عجوز يشغل غرفة في المستشفى ولا يتحلّى بالأخلاق ليموت |
| Olsaydı bu serseriler çoktan ölmüş olurdu. | Open Subtitles | و إن حدث فكان ليموت هؤلاء التافهين حتى أخر شخص فيهم |
| Babam bunu duysa ölürdü. Üniversitedeki ilk yaz tatilimdi. | Open Subtitles | أبي كان ليموت لو سمع هذا في أول صيف لي وأنا عائدة من الجامعة |
| ölmesini beklemek mi istersin ve sonra bizi öldürsün? | Open Subtitles | أتفضلين أن تنتظره ليموت وبعد ذلك يقتلنا؟ |
| Karşılamalı. İddiaya girmeseydik çocuk ölecekti. | Open Subtitles | يجب، إن لم نكن أقمنا هذا الرهان كان ليموت الطفل |