Hindi Mitolojisine bakın. Jatayu akbaba tanrısı ve 10 kafalı Şeytan Ravana'dan Sita Tanrıçası kurtarmak için riske ediyor. | TED | وفي الديانة الهندوسية، جاتايو كان النسر الإله، وقد غامر بحياته لينقذ الإلهة سيتا من الشيطان ذي العشر رؤوس رافانا. |
- O kendini kurtarmak için herkes lanetli. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لقد لعن الجميع لينقذ نفسه . أجل ، نحن نعلم |
Hadi oradan! Bu boku sadece kıçını kurtarmak için uyduruyor! | Open Subtitles | اوه , هيا , لقد اختلق ذلك الهراء لينقذ نفسه |
Yaralıyı helikoptere koyuyorlar ve sonra Komutan Swenson'un daha fazla kişiyi kurtarmaya gitmeden önce eğilip ona bir öpücük verdiğini görüyorsunuz. | TED | وضعوه داخل المروحية، وفي تلك اللحظة ترى القائد سونسون وقد انحنى ليقبله قبل أن يستدير لينقذ المزيد من الجنود. |
Eğer o motoru Peestain'e satmasaydım hayatını kurtaracak piç bir çocuğun olmayacaktı. | Open Subtitles | لو لم اقم ببيع الدراجه له لم يكن ليكون لديك ابن لينقذ حياتك |
Hadi oradan! Bu boku sadece kıçını kurtarmak için uyduruyor! | Open Subtitles | اوه , هيا , لقد اختلق ذلك الهراء لينقذ نفسه |
İnsanları öldürmüş ve kendi kıçını kurtarmak için gammazlık yapmış. | Open Subtitles | إنه يقتل الناس و من ثم يشي بهم لينقذ نفسه |
Tek gördüğüm kızını kurtarmak için yalan söyleyen umutsuz, acınası bir adam. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أراه.. هو رجل يائس ومثير للشفقة، يكذب لينقذ ابنته |
Normal bir adam, sevdiği kadını kurtarmak için imkânsızı başarabilir. | Open Subtitles | الرجل العادي يمكنه أن يفعل المستحيل لينقذ المرأة التي يحبها |
William, oğlunu kurtarmak için elindeki gerginliği yatıştırıp hedefi tutturma yetisini geri kazanmalı. | TED | يجب أن يُهدئ يده المضطربة وأن يستعيد الثقة في تصويبه لينقذ ابنه. |
Neden bir Mısır Prensi bir İbrani'yi kurtarmak için neden Ustabaşını öldürür? | Open Subtitles | لماذا يقوم أمير مصر بقتل رئيس بنائين لينقذ عبرى ؟ |
Neden bir Mısır prensi bir İbrani'yi kurtarmak için neden ustabaşıyı öldürür? | Open Subtitles | لماذا يقوم أمير مصر بقتل رئيس بنائين لينقذ يهودى ؟ |
Çok iyi bir noktaya parmak bastın, A.J. Peki Victor, Elizabeth'i kurtarmak için ne yapabilirdi? | Open Subtitles | نقطه جيده اذاً ماذا سيفعل فيكتور لينقذ اليزابيث ؟ |
Bir insanın yüzlerce insan hayatını kurtarmak için acı çekmesinin zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت ليتحمل رجل واحد المعاناة لينقذ مئات الأرواح ! رجل واحد |
Bir itfaiyeci sizi kurtarmak için hayatını riske atar. | Open Subtitles | رجل المطافىء يخاطر بحياته لينقذ الشخص بغض النظر عن كونك |
Düşündüğünüzde, birilerini kurtarmak için ölüyordu. | Open Subtitles | عندما تفكّر في الموضوع هو بالتأكيد كان سيموت لينقذ شخص ما |
Havabükme yeteneklerinin müthiş olmasına rağmen, herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenecek çok şeyi var. | Open Subtitles | مع أن مهاراته في إخضاع ألهواء عظيمة يحتاج إلى تعلم الكثير قبل أن يكون مستعدا لينقذ أي أحد |
Karısını ve ailesini kaydediyor ama sevgi dolu ailelerine kavuşmaları için dünyanın öteki ucuna gidip o adamları kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يخسر زوجته وعائلته ويجوب العالم لينقذ هؤلاء الناس ويعيدهم إلى ذويهم |
Sana yalan söyledim, çünkü ben gittikten sonra dünyayı kurtaracak bir enayiye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كذبت عليك لأني احتجت لأحمق آخر لينقذ العالم بعد أن أغادر |
Fil kafalı Ganesh annesi Parvati'nin onurunu korumak için hayatını tehlikeye attı. | Open Subtitles | جانيش، الإله ذو رأس الفيل يخاطر بحياته لينقذ شرف أمه بارفاتي |
O epinefrine hayatını kurtarabilirdi. Ölmesine izin verdik. | Open Subtitles | الأدرينالين كان لينقذ حياته، تركناه يموت. |
O zaman kral, dünyasını kurtarabilmek için ne yapmalıdır? | Open Subtitles | ثم ما الذي يجِب على الملك فعله لينقذ عالمِه |
Birinin, altından uçup hayatını kurtarmasını bekleyemezsin. | Open Subtitles | أظن أنه لا يمكنك إنتظار أحد يطير أسفل منك لينقذ حياتك |
Ona, kıçını kurtarması için bir şans veriyorum. | Open Subtitles | هذا ما سأعطيه إياه فرصة لينقذ حياته |