Dikkat et de Anne Marie böyle şeyler dediğini duymasın. | Open Subtitles | من اللأحسن ألا تجعل أنا مارى تسمعك تتكلم بهذا الهراء |
Öyledir. Marie'ye yemek alacağıma söz verdim. Çıksam iyi olacak. | Open Subtitles | لقد وعدت مارى ان احضر الغذاء ، يجدر بي الذهاب |
Kafamızı kuma gömmeyeceğiz Marie. Yoksa bu babama zarar verebilir. | Open Subtitles | لن نضع رؤسنا بالرمل يا مارى هذا قد يؤذى والدنا |
Meryem bana o yüzden göründü, o gece, onun beni kurtardığı gece. | Open Subtitles | ولهذا جائت لى مارى فى تلك الليلة لقد أنقذت حياتى |
- Mary, siz eve girin, kapı açık. | Open Subtitles | مارى لماذا لا تذهبين للمنزل بالاعلى ؟ ال... باب الامامى مفتوح |
Kız kardeşi Marry'den olma bir çocuğum var. | Open Subtitles | عندى طفل من قبل أختها مارى وهذا أيضا يعتبر نكاح محرم. |
Avusturyalı Archdüşes Madam Marie Louise ile evlendiği yer. | Open Subtitles | تزوج من السيدة الارشيدوقية مارى لويز الاسترالية. |
Larrue, St. Marie Kilisesi'nden Logan sanıyor. | Open Subtitles | حسناً . لاروا يظن أنه لوجن من كنيسة سانت مارى |
Görevli Marie Antoinette'in çok iyi bir otel olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول الموظف ان فندق مارى انطونيت لطيف جدا وهادئ |
- Altın yazılarla Marie denen birine. | Open Subtitles | هاهو ، هنا . بحروف ذهبية لشخص يـُدعى مارى |
- Tüm galaksiyi koruyan biriyken... ..aniden kendimi Marie Anroinette ve onun küçük kardeşiyle çay içerken buldum. | Open Subtitles | فى دقيقة تدافع عن المجرة كلها و فجأة تجد نفسك تشرب الشاى مع مارى انطونيت و أختها الصغيرة |
- Tüm galaksiyi koruyan biriyken... ..aniden kendimi Marie Anroinette ve onun küçük kardeşiyle çay içerken buldum. | Open Subtitles | فى دقيقة تدافع عن المجرة كلها و فجأة تجد نفسك تشرب الشاى مع مارى انطونيت و أختها الصغيرة |
Paris'te Sainte Marie Manastırıyla görüştüm. | Open Subtitles | لقد سمحت لنفسى بمراسلة دير سانت مارى بباريس |
Babanla üç yıldır çalışıyorum. Marie ile de kaç? İki yıldır çıkıyoruz. | Open Subtitles | اعمل لدى والدك لثلاث سنوات وواعدت مارى مرتين |
Üzgünüm Marie. Ama bu adamlar ne buldu bilmiyorum. | Open Subtitles | اسفة يا مارى ، ولكن لا اعلم ماذا وجدوا هؤلاء الرجال بالفعل |
Hayır Marie. Rıza'nın bazı kötü insanlarla ilişkisi olduğu için. | Open Subtitles | كلا يا مارى انه بسبب اتصال ريز بأشخاص خطيرين |
Ve penceredeki kadın... O Meryem olsa gerek. | Open Subtitles | والسيدة الواقفة فى النافذة لآبد أنها كانت مارى أيضاً |
- Gitmelisin. - Mary'nin kafası iyi. | Open Subtitles | يجب ان تذهبى لا تكونى سكيرة يا مارى |
Oraya çağırılan kişi Marry Hudson ve benim onun hakkında söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | الفتاة صاحبة الفستان جيسكا مارى هيدسون،وليس لدى شئ لأقوله لها |
Ama Mare ile bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | لكنى اتفقت مع مارى |
Bir gün, Mary’nin bilgisayarının bozulup elmayı renkli gösterdiğini düşünün. | TED | تخيل الآن أنه فى يوم ما، حدث عطل فى الشاشة العرض التى تشاهدها مارى و تظهر تفاحة ملونة |
Seni seviyorum, Mari. Seni her şeyden çok seviyorum ve sensiz yaşayamam. | Open Subtitles | أحبك مارى,أكثر من أى وقت مضى ولا أستطيع العيش من غيرك |
Mary'i severim. Ama benden hoşlandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | انا احب مارى,احب ان تاتى هنا انا فقط لا اعتقد انها تحبنى |
Şimdi, kefaretini ödemek adına, beş kere Yaşasın Mary'yi söyle... | Open Subtitles | الان, لكفارتك, يجب ان تقول تحيا مارى خمس مرات |
O halde Ölü Mary kim? | Open Subtitles | هل شاهدتم فى الأخبار موت مارى .. |
Meade Üssü, Maryland. | Open Subtitles | لاند. مارى ميد، فورت الخير مساء |