Tüm yapman gereken, en beğendiğin adamı gözünde canlandırmak ve onu taklit etmek. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو تَخيّل الرجل الذي أُعْجبتِ به، ثم قومي بمنافسته |
Tek yapman gereken, kulağının içine koyman, sonra başlamaya hazırız. | Open Subtitles | كل ما عليكِ هو أن تضعيها على أذنكِ ثم سنذهب |
Teknik olarak, tek yapman gereken, bunu tekrar yapmayacağına söz vermendir. | Open Subtitles | عملياً كل ما عليكِ فعله هو أن تعديني بألا تفعليها مجدداً |
Yapman gerekeni yapıyorsun. Ne pahasına olursa olsun hayatta kalıyoruz. | Open Subtitles | إفعلي ما عليكِ فعله مهما كلف الثمن يجب أن ننجو |
Hayır pek değil. Unutmaman gereken şey,onlar senin korktuğundan çok daha fazla korkuyorlar. | Open Subtitles | ولكن ما عليكِ أن تتذكريه هو أنهم خائفون ومحتارون أكثر منكِ |
Tek yapman gereken kendin gibi davranmak çünkü sen bir yıldızsın. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو أن تكوني نفسك. لأنكِ نجمة. |
Tüm yapman gereken önerdikleri gibi dikkatli bir şekilde soruları cevaplayıp ve bir göz kırparak, iç çamaşırı giymeyi unutmak olacak. | Open Subtitles | إسمعي، كل ما عليكِ هو الإجابة على الأسئلة بكل حرص وعلى قدر السؤال، ومن ثم أرمي غمزة وأنسي لبس السروال التحتاني. |
Im Meahri nihayet mutlu olmak için yapman gereken, bu muydu? | Open Subtitles | إم ماري.. فى النهاية، هل هذا ما عليكِ فعله لتكوني سعيدة؟ |
Tek yapman gereken durmamı dilemek. Ve acı geçip gidecek. | Open Subtitles | ما عليكِ إلّا أنْ تتمنّي أنْ أتوقّف و سيزول الألم |
yapman gereken tek şey, haftanın günlerini söyleyip zengin olmakmış. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو غناء أيام الأسبوع وستكوني مشهوره |
Bütün yapman gereken arkana yaslanıp rahatlaman ve o büyüleyici hâlin. | Open Subtitles | كل ما عليكِ هو الجلوس والاسترخاء، وتصرّفي على سجيتك الساحرة الشجيّة. |
Zamanı gelince ortaya çıkar. O zaman kadar yapman gereken şeyi tehlikeye atamazsın. | Open Subtitles | حتي ذلك الحين، لن تكونين قادرة علي تعريض للخطر ما عليكِ القيام به |
Tek yapman gereken bir sabah kahve içerken onunla konuşman. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو الجلوس معها صباحا عندما تشربان قهوتكما وتكلمي معها كالعادة |
Elbette yapabilirsin. Tüm yapman gereken birine gidip şöyle demek... | Open Subtitles | طبعاً ممكن كل ما عليكِ فعله، أن تذهبى إلى شخص ما وتسأليه |
Evet, yapabilirsin! Tek yapman gereken, ilgilerini çekmek. | Open Subtitles | بلى تستطيعين جل ما عليكِ فعله هو أن تسترعي إنتباههم |
Bütün yapman gereken onu bana vermek için reddetmek. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو أن ترفضي أخذه ثم تقومي بإعطاءه لي |
yapman gereken tek şey gardiyanları dondurup Prue'nun kapısını açmak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو تجميد الحرَّاس ثم تفتحين زنزانة، برو |
Avukat tutma hakkın var... Devam et ufaklık. Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | تفضّلي ، يا صغيرتي إفعلي ما عليكِ القيام به |
Hayır, sen yapman gerekeni yaptın ve bunu ailen için yaptın. | Open Subtitles | لا، لا، أقصد، لقد فعلتِ ما عليكِ القيام به، وفعلتِ ذلك لأجل عائلتكِ. |
Şimdi, yapman gereken şey, içeriye girmek. | Open Subtitles | الآن، كل ما عليكِ فعله هو أن تلتحقي بالمدرسة |
Şimdi yapman gereken şey neler olduğunu hatırlaman. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله الآن هو أنه عليكِ تذكّر ما حصل |