"ما كان يجري" - ترجمة من عربي إلى تركي

• neler olduğunu
• Ne olduğunu
• Neler döndüğünü
• orada olup biten
• neler olup bittiğini

Ben daha bir çocuktum ve neler olduğunu anlamıyordum.
ذلك الوقت كنت أنا ايضا طفلة ولم أفهم ما كان يجري

30 yıl önce Derry'de neler olduğunu hepinizin hatırladığına eminim.
أنتم جميعاً تَتذكّرونَ ما كان يجري في ديري قبل 30 سنةً.

Evde bir patırtı koptu bu yüzden neler olduğunu anlamak için verandaya fırladım.
فسمعت صوت فوى في الدور العلوي فركضت الى الشرفة المطلة لارى ما كان يجري

Herhalde, o daha Ne olduğunu bile anlayamadan üstüne atlamıştır.
من المحتمل أنه هاجمها قبل أن تعرف ما كان يجري

Ama biz sorunun Ne olduğunu ve bunu nasıl çözeceğimizi bulduk.
إلا أننا كنا نعلم ما كان يجري. وكنا نستطيع إصلاحه.

İkiniz de Neler döndüğünü biliyordunuz ve bu konuda tek kelime bile etmediniz.
كلاكما عرفتما ما كان يجري طوال الوقت ولم تحدّثاني بشيء

Açık konuşmak gerekirse, her şey çok ani gelişti ve orada olup biten bazı şeyleri hatırlamak çok güç efendim.
لاكون صادقاً كان كل شيء سريعاً ومع كل ما كان يجري... . صعب ان تعرف اين كان يقف

Büyük ihtimalle aşağıda neler olup bittiğini duymaya çalışıyormuş.
هي كَانتْ تُحاولُ من المحتمل للسَمْع ما كان يجري في الطابق السفلي.

neler olduğunu biliyordum ama ben... kendimi kontrol edemiyordum.
عَرفتُ ما كان يجري لكن آنا .. . أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُسيطرَ على نفسي.

Kafasının içinde neler olduğunu keşke görebilsem.
اتمنى لو استطيع رؤية ما كان يجري في رأسه

Size neler olduğunu bilip bilmediğinizle ilgili hiçbir şey sormadılar mı?
إذاً هم لم يسألوك أي أسئلة حول توجيهك سواء أو لا تعرف ما كان يجري

Baban ofisten geri dönünce neler olduğunu gördü ve seni karşısına alıp, getirdiğin kedinin aslında yavru bir kaplan olduğunu ve ona ev bulmamız gerektiğini söyledi.
عاد والدكِ من المكتب ورأى ما كان يجري فأجلسكِ، وشرح لكِ أنّ تلكَ كانت كانت بالحقيقة نمرًا، ويتعيّن أن يعود لبيته

Gerçekten de bunu sorardım ve "Downton Abbey"de esasen neler olduğunu bilmek isterdim.
أريد أن أعرف ذلك. حقاً سوف أسأل عن هذا . وثم أريد أن أعرف فعلا ما كان يجري "دير داونتون".

İlk başta neler olduğunu anlayamadınız. Ama artık anlıyorsunuz.
أنت لربّما لم تعرف ما كان يجري إليك في باديء الأمر لكنّك مدرك جيدا الآن،...

Bu ofiste son bir kaç gündür neler olduğunu öğrenmenin bir yolu olmalı.
إنّها تمحو كلّ 12 ساعة. حسناً، لابدّ أنّ هناك طريقة يمكننا من خلالها معرفة ما كان يجري في هذا المكتب خلال اليومين الماضيين.

Tam olarak Ne olduğunu biliyordu.
لا، لا على الإطلاق عرف بالضبط ما كان يجري

Ne olduğunu size anlatmadı ve siz de bunu, sizi aldatmak için yaptığına kanaat getirdiniz.
إنه لم يخبرك ما كان يجري في الخلية و أنتِ أفترضتِ إنه كان يعني خداعكِ عمداً.

Eğer ben Neler döndüğünü öğrenseydim, birşeyler yapmış olurdum.
‫لو عرفت ما كان يجري ‫لكنت قد فعلت شيئا حيال ذلك

14 Ekim günü bir U2 casus uçağına Neler döndüğünü anlamak için ada boyunca uçması emri verildi.
وفي 14 أكتوبر، كُلفت طائرة التجسس يو 2" بالتحليق فوق جميع أنحاء الجزيرة" في محاولة لاكتشاف ما كان يجري