ne yaptığımızı iş işten geçinceye kadar fark etmeyeceğini umuyorum. | Open Subtitles | أراهن أنه لن يكتشف ما نفعله إلا بعد فوات الأوان |
Oyala onu. ne yaptığımızı anlamaması için oyalayabildiğin kadar oyala. | Open Subtitles | قُم بمماطلته، إمنعه عن معرفة ما نفعله بقدر ما تستطيع |
Tutunduğumuz bu şeyle yaptıklarımız bunun bir dönemden çok daha büyük olduğunu kanıtlıyor. | TED | ما نفعله بهذا الشيء الذي نحمله اﻵن هو دليل أنّ هذه أكبر من مجرد لحظة. |
Ben de aynı işi yapıyorum ve yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا في نفس مجال العمل وأعتقد أنا ما نفعله هاماً الناس تعتمد علينا |
Ve en büyük problemlerden biri tabii ki toprak ve bizim toprağa ne yaptığımız ve havaya ve de suya, gıdamızı sağlayan her şeye. | Open Subtitles | و قرّرنا أن نعدّل جينيّاً أشياء لانعلم حولها أي شيء. و واحدة من أهم المشاكل هي التربة من دون شك و ما نفعله للتربة |
yaptığımız şey bu. Başımıza gelen herşeyden bir anlam çıkarmaya çalışıyoruz. | TED | هذا ما نفعله نحاول ان نجعل لكل شيء يحدث لنا معنى. |
Bizim Almanya'da yaptığımız iş bu değil. Biz şehir gerillalarıyız, çöl değil. | Open Subtitles | ليست هذه المهمات ما نفعله بألمانيا نحن عصابات بالمدن وليس بالصحراء |
O bir asker ve ne yapacağımıza biz kendimiz karar veririz, siz değil. Burada işimiz bitti. | Open Subtitles | و هو محارب و نحن نقرر ما نفعله به و ليس أنت لقد انتهينا هنا |
Bu durumlar sırasında ne yaptığımızı ve hissettiğimizi biliyoruz. | TED | حسناً، نعرف ما نفعله ونشعر به في لحظات الاستفزاز. |
Yani medya ne yaptığımızı öğrenmek isterse onlara kesin ipuçlarımız olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | لذا عندما يريد الإعلام معرفة ما نفعله للقبض على المقتص سنخبرهم أن لدينا أدلة حاسمة |
Burda ne yaptığımızı dışardan kimse bilmeyecek | Open Subtitles | تأكّدوا أن لا أحد في الخارج يعرف ما نفعله |
Tamam, gördünüz mü, burda ne yaptığımızı size anlatmak istiyorum, ama, öğretmen-öğrenci arası sır diye bir şey var, ve eğitimsel kanunu hiçe saymak istemem | Open Subtitles | حسنا, أودّ أن أخبركم حول ما نفعله هنا لكن هناك شيء كمعلّم طالب للسريّة وأنا لا أريد أن أكون خارقاً للقانون التربوي |
ne yaptığımızı ve kim olduğumuzu bağdaştırmak bazen zor oluyor. | Open Subtitles | من الصعب التوفيق بين ما نفعله وما نحن عليه بعض الأحيان |
Uzun vadede, köpekle yaptıklarımız uygun. | Open Subtitles | في نهاية الامر, ما نفعله مع هذا الكلب هو امر صحيح. |
Burada yaptığımız şeyin zaten kafası karışık olan insanların kafalarını daha çok karıştırmak olduğunu düşündük. | TED | وقلنا ما نفعله من أجل هذا الموقف هو أننا كنا نعرض لهؤلاء الأشخاص الذين يعانون اصلا من تشوش في المخ بعضا من التشوش |
21 senedir ürünlerimizi yaparken dünyadan ne aldığımız veya ona ne yaptığımız hakkında düşünmemiştim. | Open Subtitles | لـ21 سنة لم أفكر أبدا فيما كنا نأخذه من الأرض أو ما نفعله الأرض |
yaptığımız şey çok önemli. Herkes bizimle olana dek durmayacağız. | Open Subtitles | ما نفعله مهم جدًا، ولن ننتهي حتّى يكون الجميع معنا |
Burada yaptığımız iş mahkeme için gerekli değil. | Open Subtitles | لن يكون كل ما نفعله هنا ضروريّا في المحكمة |
Pekâlâ, sana ne yapacağımıza karar verene kadar burada takılabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك المكوث هنا حتّى نعرف ما نفعله بك |
Evet haklısın ama hayalet avlamak bir nevi Bizim işimiz. | Open Subtitles | حسنا هذا صحيح ، لكن اصطياد الأشباح هو ما نفعله |
Aramızda başka biryerde olmak isteyen kimse yok, Bizim işimiz bu, biz buyuz. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لدى أحد منا ليكون في مكان الآخر ولكن هذا هو ما نفعله ما نكون عليه |
Krallığından uzaklaşan krallara ne yaparız, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما نفعله بالملوك الذين يتجاوزون حدود مملكاتهم؟ |
Her kimi araştırıyorsak biz bir şey yapmadan önce Ne yapacağımızı biliyor. | Open Subtitles | أياً يكن الذي نحقق بشأنه، فهو يعلم ما نفعله قبل أن نفعله |
Tabii ki, şu an yaptıklarımızın sonuçlarından sorumlu değiliz, öyle değil mi? Tüm bu klonlar hakkındaki şikayet gibi. | TED | وبالطبع، نحن لسنا مسئولين عن نتائج ما نفعله الآن، أليس كذلك؟ مثل كل هذه الشكاوى عن الإستنساخ. |
Artık ne yaptığımızın pek bir önemi yok. Onları durduramayız. | Open Subtitles | لا يهُمّ ما نفعله على أيّةِ حال، لا يُمكننا إيقافهم. |
Ve kuşlar gibi, hala coşku doluyuz, yaptığımız şeyi mekana uyması için değiştirmiş olsak bile. | TED | و مثل الطيور، بهجة العيش مازالت موجودة، حتى ولو غيَّرنا ما نفعله لنتكيف مع محيطنا. |
ve işte bu yakalayış, parmak izleridir çünkü bilerek veya bilmeyerek ne yaparsak yapalım, biliyorsunuz ki izler bırakıyoruz. | TED | و هذه التقاط الأثر لبصمة إبهام, السبب بقصد أو بدون قصد, أيا يكن ما نفعله فإننا نترك آثارنا هنا. |