ne yapabiliriz, bu kareleri yanyana ya da üstüste koyarız. | TED | إذا ما يمكننا فعله هو أن نضع الأطر جنبا لجنب، أو نصفها فوق بعضها. |
Neler yapabileceğimizi görmenizi istedim. Rota değişikliğine hazırlan. | Open Subtitles | أريدك بأن ترى ما يمكننا فعله استعد لتغيير الوجهة |
Şuna bir bakalım ve Ne yapabileceğimize karar verelim. | Open Subtitles | لنلقِ نظرة على هذه ، لنرى ما يمكننا فعله |
Dinle, burada yapmaya çalıştığımız şeyin bir eğitimi yok onun için yapmamız gereken iç güdülerimize güvenip elimizden gelenin en iyisini yapmak. | Open Subtitles | أنظر, لا يوجد تدريب لما نحاول فعله هنا لذا أفضل ما يمكننا فعله هو أن نثق بحدسنا و نعطي أفضل ما لدينا |
Herkese neler yapabildiğimizi gösterirsek, bizi dinleyeceklerdir. | Open Subtitles | , لو أننا أظهرنا الجميع ما يمكننا فعله سيستمعون لنا لا أستطيع |
Hastane kurallarında açıkça söylendiğine göre Yapabileceğimiz birşey yok. | Open Subtitles | بما ان الامر واضح في قوانين المستشفى فلا يوجد ما يمكننا فعله |
Pekala, bakalım şu anahtarlıkla ne yapabiliriz. | Open Subtitles | حسناً لنرى ما يمكننا فعله لعلاقة المفاتيح |
Karanlık basıyor, başka ne yapabiliriz bilmiyorum. | Open Subtitles | الظلام يحل لا اعرف ما يمكننا فعله غير ذلك |
Efendim, şu anda ne yapabiliriz bilmiyorum. Yayını durduramayız. | Open Subtitles | سيّدي، لا أعرف ما يمكننا فعله في هذه المرحلة، لا نستطيع إيقاف البث |
Bu önemli zamanda dünyaya Neler yapabileceğimizi göstermemiz lazım. | Open Subtitles | في هذه اللحظة الحاسمة، نريد أن نُري العالم ما يمكننا فعله. |
Burayla Neler yapabileceğimizi bir hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيّل ما يمكننا فعله بهذا المنزل |
İnsanlar İsveç'in sadece küçük bir ülke olduğunu ve yapacaklarımızın bir önemi olmadığını düşünüyorlar. Bence benim gibi birkaç çocuk da tüm dünyada birkaç hafta okulu kırdığı için manşetlere çıksa hep birlikte Neler yapabileceğimizi hayal edin. | TED | يظن البعض بأن السويد مجرّد دولة صغيرة، وبأنه ليس من المهم ما نفعله، ولكنّي أظن بأنه إذا كان بمقدور مجموعة من الأطفال جذب العناوين الدولية بمجرد عدم الذهاب إلى المدرسة لبضع أسابيع، فتخيّلوا ما يمكننا فعله سويّاً إذا رغبتم بذلك؟ |
Bize zaman verin. Ne yapabileceğimize bakalım. | Open Subtitles | فقط إعطنا بعض الوقت سنري ما يمكننا فعله |
- Kıza Ne yapabileceğimize bakalım. Geri çek. | Open Subtitles | لنبدأ بها و نرى ما يمكننا فعله |
Ne yapabileceğimize bakarız. | Open Subtitles | سنرى ما يمكننا فعله. |
Ve tüm bunlar için hazır olmayabiliriz ama elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ربما لسنا مستعدين للمزيد من هذه الأشياء لكننا نفعل أفضل ما يمكننا فعله |
Başsavcının bizzat kendisi, sizi koruma konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmak için gerekli olan tüm kaynakları ve insan gücünü kullanmamızı tembihledi. | Open Subtitles | ولقد تم التأكيد لى شخصيا أننا سنحصل على كل المصادر اللازمة لنفعل ما يمكننا فعله لنبقيك مؤمنة |
Araştırmaya devam ederlerse, hakkımızdaki gerçeği ve neler yapabildiğimizi öğrenecekler. | Open Subtitles | , لو انهم تابعوا البحث فسوف يعرفون بأمرنا و بأمر ما يمكننا فعله |
Araştırmaya devam ederlerse, hakkımızdaki gerçeği ve neler yapabildiğimizi öğrenecekler. | Open Subtitles | , لو انهم تابعوا البحث فسوف يعرفون بأمرنا و بأمر ما يمكننا فعله |
Yapabileceğimiz birşey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكننا فعله |
Onların bilmelerini istiyordum ki, biz onlara şahidiz ve onların yaşamlarında değişiklik yapmak için elimizden geleni yapacağız. | TED | أردتهم أن يعرفوا أننا سنشهد لهم و أننا سنفعل ما يمكننا فعله لنساعد في صنع فارق في حياتهم. |
Dolayısıyla hepimiz ne yapabileceğimizi düşünüyoruz. | TED | مخيفة جداً جداً جداً لذا فقد بحثنا ما يمكننا فعله |
Şimdi tek yapabileceğimiz şey, bir dahaki atlıyı bulup, onu durdurmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله الآن هو العثور على الفارس القادم، وإيقافه |
yapabileceğimiz bir şey olmalı. Muhakkak bir şey vardır. | Open Subtitles | لا بد آن هناك ما يمكننا فعله بلى ، هناك ما يمكننا فعله |