ويكيبيديا

    "متسامح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bağışlayıcı
        
    • affedici
        
    • hoşgörüsüz
        
    • toleranslı
        
    • hoşgörülüsün
        
    • hoşgörülü
        
    Ama biz de bazen fazla bağışlayıcı olamıyoruz. Open Subtitles لا شك أنها كانت خاطئة، لكن في بعض الأحيان نحن لسنا متسامح جدا.
    İkinci şekersiz latteni daha içmedin. Seni bağışlıyorum çünkü bağışlayıcı havamdayım. Open Subtitles لا بأس لأنك لم تتناولي قهوتك المفضلة بعد سأسامحك لأن مزاجي متسامح اليوم
    "iyi bir doktor... bağışlayıcı bir rahip... ve akıllı bir muhasebeci. " Open Subtitles طبيب جيد كاهن متسامح,و محاسب ذكي
    Ve bu beni çok affedici bir hale sokar. Open Subtitles وهو يَضِعُني في مزاج متسامح جداً.
    Üzgünüm, sadece bundan daha affedici olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles آسفة، لكن أعتقد أنك متسامح أكثر من هكذا
    Bayan Crawley, umuyorum beni hoşgörüsüz biri olarak görmüyorsunuzdur. Open Subtitles سيدة "كراولي"، آمل بأنكِ لا تنظرين إلي كشخصٍ غير متسامح
    Benim uzmanlık alanımda bir şeyler sallamanı dinledim .ve bu sorun değil. Ben büyük çocuğum, toleranslı adamım ama bir şeyi düşünmeni istiyorum. Open Subtitles لقد أنصتّ إلى إهاناتك لمهنتي ولا بأس، أنا شخص ناضج، رجل متسامح
    Teröristlere karşı çok hoşgörülüsün. Open Subtitles ..أنت متسامح مع الإرهابيين
    Kardeşini serbest bırakarak nazik ve hoşgörülü biri olduğunu gösterme şansı var. Open Subtitles لديه فرصة لكي يظهر انه شخص عطوف و متسامح باطلاق سراح اختك
    "İyi bir doktora, bağışlayıcı bir rahibe..." Open Subtitles طبيب جيد كاهن متسامح,و محاسب ذكي
    Bugün pek bağışlayıcı havamda değilim. Open Subtitles لست في مزاج متسامح جداً اليوم.
    Ne kadar da asil bir beyefendi. Ne bağışlayıcı... Open Subtitles يالك من شخص نبيل اوه يالك من متسامح
    Fazla havalanma. bağışlayıcı bir yapım olduğu için göz yumuyorum. Open Subtitles لا تغترّ، إنّي متسامح وسأتغاضى عن ذلك.
    Jake'in bu bağışlayıcı modundan nasiplenebilceğini sanmıyorum ve inan bana, bunu asla unutmayacak. Open Subtitles أراهن على أن (جايك) في مزاج متسامح جداً، وثق بي، لن ينسَ إطلاقاً
    Aslında oldukça bağışlayıcı biriyim hatalarını kabul ettikleri sürece tabii. Open Subtitles أنا فعلا شخص متسامح جدا... ما داموا يعترفون بأخطائهم.
    Beni, aksini düşünecek kadar bağışlayıcı gördüğün için sağ ol. Open Subtitles أنا سعيد,بأنك تظننى متسامح
    Veya bağışlayıcı bir yüreği olan yetişkin bir oğul... Open Subtitles .. أو إبن بالغ بقلب متسامح
    - bağışlayıcı bir hakimmiş. Open Subtitles ـ ياله من قاضٍ متسامح.
    Bir dahaki sefere bu kadar affedici olmam. Open Subtitles المرة المُقبلة، لن أكون متسامح جدًا
    Çok affedici bir genç adam. Open Subtitles هو شاب متسامح جدا
    Ama şimdilik, toleranslı olacağım. Open Subtitles ولكن الآن, سأكون متسامح
    Geri döndün demek, Gaston. Ne kadar hoşgörülüsün. Open Subtitles رجعت يا (غاستون), أنك متسامح
    Yani, bu toplumun günümüzde biraz daha hoşgörülü olduğunu düşünmek istiyorum. Open Subtitles أعني، أحب أن أعتقد بأن المجتمع متسامح اكثر بقليل هذه الأيام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد