ويكيبيديا

    "متساوية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eşit
        
    • eşitliği
        
    • elli
        
    • eşittir
        
    • Düzgün
        
    Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı? TED كيف يستطيعون أن يقولوا أننا كمجموعة لا نستحق حقوقا متساوية كأي أحد آخر؟
    Bazı insanlar bugün hala eşit haklara sahip olmadıklarını tartışabilirler. TED بعض الناس قد يجادل بأن اليوم لا يوجد حقوق متساوية
    Bu sadece herkes için eşit erişimi temin etmekle kalmaz, 21. yüzyılın İtalyan tepe kentini inşa etmemizi sağlar. TED لا يمنح اختراع كهذا قدرة وصول متساوية فحسب، بل قد يمكننا من بناء مدينة التل الايطالية للقرن الواحد والعشرين.
    26 Haziran 2015'de A.B.D. Yargıtay'ı tüm Amerikan vatandaşlarına bu eşitliği sağladı. Open Subtitles فى 26 يونيو من العام 2015, أقرت المحكمة العليا لأمريكا أن لدى كل المواطنين الأمريكيين حقوق متساوية بالزواج
    Yüzde elli ihtimal. Open Subtitles في نهاية الامر , أنها فرصة متساوية نتائجها
    # Çünkü iş aşka geldiğinde her şey eşittir # Open Subtitles * لأن كل الأشياء متساوية عندما نتكلم عن الحب *
    Düzgün olmadı Teşekkürler. Open Subtitles ليست متساوية اسمع هل دققت الطابق العلوي؟
    Okumak, birlikte paylaşabileceğimiz, eşit bir şekilde paylaşabileceğimiz bir evren veriyor. TED فهي تمنحنا عالماً يمكننا أن نتشاركه جنباً إلى جنب، بحظوظ متساوية.
    Artık maaşlar eşit ama hiç yüksek rütbeli zenci subay yok. Open Subtitles أصبحت رواتبنا متساوية الآن لكن لم يتم تعيين ضباط من الزنوج
    Ve her bölündüklerinde kendi içlerindeki kimyasalların eşit olmayan bir bölünmesi gerçekleşiyordu. TED وفي كل مرةٍ تنقسم فيها، تنفصل إلى أجزاء غير متساوية من المواد الكيميائية التي تكونت منها.
    Kadınların eşit haklara sahip olmadığı, oy veremedikleri bir zaman vardı. TED والإناث لم يكن لهن حقوق متساوية ، فلم يستطعنَ التصويت.
    Hatta iddia ediyorum bunu tartışan yasal olarak eşit haklara sahip olmayan bazı gruplar vardır. TED في الواقع، هناك بعض المجموعات التي تزعم أنهم ما زالوا لا يتمتعون بحقوق متساوية في ظل القانون.
    Bir görüşme için her iki adayı da eşit olarak çağırabileceğinizi düşünüyor musunuz? TED هل تعتقد أنه سوف تكون احتمالات اتصالك بأي منهما متساوية لإجراء مقابلة؟
    O alanı eşit parçalara bölmek istiyomuşum, ama hiç boşluk kalmadan. TED وأريد أن أغطيه بقطع متساوية بدون ترك فراغ
    Boşluğu eşit parçalarla doldurmak istesek, yine hiç aralık kalmadan. Küpler kullanabilirim, değil mi ? TED إذا أردت أن أملأ الفضاء بقطع متساوية بدون أن نترك أي فراغات بينها يمكنني استخدام المكعبات، صحيح ؟
    Ve belki, sadece belki, bize şu basit gerçeği; her hayatın, her bir hayatın eşit ve muazzam önemi olduğunu hatırlatır. TED وربما، أقول ربما سوف تساعدنا في التعرف على الحقيقة البسيطة وهي أن كل حياة ، نعم كل حياة ذات أهمية متساوية وبلا حدود.
    Bunun nedeni, parçacıkların daima bir karşıt eşlerinin yani antiparçacıklarının olması ve onlarla birlikte, tam olarak eşit miktarda üretilmeleridir: 50/50. TED ذلك أن الجزيئات يوجد نظيرٌ لها دوماً هو مضاد للجزيئات، وتنتج كل من تلك الجزيئات بصورة متساوية مناصفة.
    Fırsat eşitliği buna denir. Open Subtitles حسناً، هناك فرص متساوية
    Hakların eşitliği! Open Subtitles حقوقنا متساوية!
    Yani sarışınımız yüzde elli ihtimalle burada. Open Subtitles وبالتالي لدينا فرصتين متساوية في عدم أو العثور عليها هنا
    Gerçi erkek olduğu için bunu bilmesi yüzde elli ihtimal. Open Subtitles على الرغم من أنه رجــل والنسبة متساوية أذا هو صحيح عرف ذلك
    Anlamı şu, en büyük yapının parçacıkları en küçük yapınınkine eşittir. Open Subtitles بإختصار، إنها تعني بأن الجسيّماتِ الضخمة، هي متساوية مع مع الهياكِل الصغيرة الحجم؛ أي أسئلة ؟
    Düzgün 72 kenarlının her birinden eşit sayıda olmak üzere, ...her biri kırmızı, yeşil ya da mavi köşeyi gösterir. Open Subtitles رؤوس شكل مكون من 72 ضلعاً كلها ملونة بالأحمر والأخضر والأزرق بكميات متساوية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد