Ben buradan güvenle çıkmadan önce acele bir hamle yapmayınız. | Open Subtitles | ان لا تتخذوا اي تحرك متسرع حتى يتم تأمين خروجي. |
Pek acele, birden oldu, Yıldırıma benziyor daha "çaktı" demeden çakıp kaybolan. | Open Subtitles | فهو متسرع وطائش ومفاجئ كالبرق الذي يختفي قبل النطق بإسمه |
Çok acele bir yargıya varmışsın Niles ve üzgünüm, yanılmışsın. | Open Subtitles | نايلز لقد قمت بحكم متسرع و أنا اسف و لكنك كنت مخطئا |
Biliyorum, Ani, acele ve ben böyle birşey yapmam. | Open Subtitles | انا اعرف انه مفاجئ وانه متسرع وانا لا احب ان اعمل شئ مثل هذا |
Kararınız bozulur, siz de düşüncesiz ve aceleci davranırsınız. | Open Subtitles | انها تضعف حكمك وتجعلك متهور م متسرع في قرارتك مثل تخلصك |
- Aceleyle bir şey yapmaya kalkma... | Open Subtitles | دعونا لا نقم بأي شيء متسرع (لا يا (تشايني |
Ama yerinde olsam bebek odasını pembeye boyamak için acele etmem. | Open Subtitles | لكنى لن أكون متسرع فى طلاء الحضانة باللون الوردى إذا كنت محلك |
Daha sonradan pişman olacağı... acele bir karar vermesini istemiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | لا اريدها ان تتخذ اي قرار متسرع والذي تندم عليه لاحقا , تعلم |
Ama şimdi, bundan ziyade bir şeye karşı acele içinde olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن, أنا نسبيا أعتقد أنا متسرع الى. |
Bu hainler yuvasında Caterina Sforza'nın gözleri kulaklarıyım ve bu kulunuz size buradan çıkışım garanti olmadıkça acele etmemeniz için yalvarıyor. | Open Subtitles | أنا عيون وإذن كاترينا سفورزا, وأود أن أتوسل إليكم, ان لا تتخذوا اي تحرك متسرع حتى يتم تأمين خروجي. |
Gözlemlerim senin hakim olduğun yönünde acele eden bir hakim. | Open Subtitles | -لديّ انطباع أنك أنت القاضي بإلقاء حكم متسرع |
- Dur, dur, dur. Biraz acele karar verdim gibi geliyor. | Open Subtitles | لقد كنت افكر فقط لربما كنت متسرع قليلا |
Başta bir şeyden ötürü acele içinde olduğumu düşünürdüm. | Open Subtitles | أوه, في البداية ظننت كنت متسرع من. |
- Tetiği çekmek için çok acele etme. | Open Subtitles | - لا تكن متسرع و تسحب الزناد. - وفرها. |
...acele eden bir hakim. | Open Subtitles | بإلقاء حكم متسرع |
Ani bir karar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | كل ما هنالك أنني لا أريد اتخاذ قرار متسرع |
Ani hareketler, konuşma zorluğu görkemlilik kuruntusu, karmaşık düşünceler, halüsinasyon. | Open Subtitles | نوبة مفاجئة, كلام متسرع, أوهام العظمة, إضطراب فكري, هلوسات |
Bence biraz aceleci davranıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد فقط أنك متسرع قليلاً في الأمر |
Eh , ben-ben biraz aceleci olduğunu düşünüyorum . | Open Subtitles | حسنا, اعتقد ان هذا قرار متسرع نوعا ما |