ويكيبيديا

    "متعمد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kasıtlı
        
    • kasten
        
    • bilerek
        
    • kasti
        
    • Kasıtsız
        
    • Kazara
        
    • isteyerek
        
    • tipik
        
    • tasarlanmış
        
    • kundakçılık
        
    Bir bilgisayar çökmesi verileri bu kadar silemezdi. Bu kasıtlı. Open Subtitles عطل الحاسوب لن يمحو البيانات تماماً هكذا ، هذا متعمد
    Kanunun kasıtlı ihlâlinin küçük bir güç gösterisini hak ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انه انتهاك متعمد للقانون اعتقد انه يستحق اظهار بعض القوة
    Merdivenlerin, orijinal amaçlarını gizlemek için kasten mühürlendiğini düşünüyordum. Open Subtitles تصورت ان السلالم كانت مغلقة بشكل متعمد لإخْفاء غرضهم الأصلي
    İyi misin, Abe? Görgü tanıklarının ifadesinden, minibüsün kasten otobüs durağında bekleyenler arasına daldığı... Open Subtitles الشهود يقولون ان الباص انقلب بشكل متعمد على الناس
    Onlara bilerek hatalı zırh vererek askerlerin hayatını asla riske atmam. Open Subtitles لم أكن لأخاطر أبداً بحياة الجنود بتزويدهم بدروع وقائية معيبة على نحو متعمد
    Buna ruh çizgisi adı verilir, dokumacı veya yapana bir çıkış yolu vermek için, aynı zamanda da iş yapmasına devam etmesi için bir sebep olarak desende kasti bir kusur. TED إنه ما ما يطلق عليه خط الروح، خطأ متعمد في القالب يعطي الحائك أو الصانع مخرجاً، بل أيضاً سبباً للاستمرار بالصناعة.
    Kasıtsız adam öldürmekten ve kendini tehlikeye atmaktan suçlu bulundun. Open Subtitles أتهمت بالقتل الغير متعمد و تعريض حياة الاخرين للخطر
    Soykırım bir ırkın ya da politik, dini veya etnik bir grubun sistemli bir şekilde ve kasıtlı olarak yok edilmesidir. TED التطهير العرقي هو تدمير متعمد ومنظم لمجموعة سياسية أو دينية أو عرقية.
    Örtülerimiz, seramiklerimiz, hat işlerimiz var ve gözlerinizin baktığı her noktadan sizlere geri bakan güzel şeyler var. Bu kasıtlı yapıldı. TED لدينا ألحفة، صلصال وفن الخط وحيثما تجولت بعينيك ستجد شيئا جميلا ينظر اليك. هذا متعمد.
    Burada konuşan bir başka TED konuşmacısından öğrendiğimiz bir fikir bu, kasıtlı bir tutum alma ile ilgili konuşmuştu. TED هذه فكرة حصلنا عليها من زميل هنا بتيد ، دان دينيت الذي تحدث عن اتخاذ موقف متعمد
    C/A uçağı Kuzey Korelilerin kasıtlı indirdiğini bildirdi. Open Subtitles تقول وكالة الإستخبارات المركزية إن الطائرة سقطت نتيجة اعتداء إرهابى متعمد و غير مبرر من قبل كوريا الشمالية
    Navigasyon hedef alınmadı odanıza kasıtlı olarak saldırı düzenlendi. Open Subtitles اذا لم تكن الملاحة الهدف , اذن ضرب مقرك كان متعمد
    Yani, üzerinden geçen kişi bunu yavaşça ve kasten yapmış. Open Subtitles تمام، إذاً مهما كان من داسه فقد فعلها ببطئ و متعمد
    Kazara mı yoksa kasten mi bilemem ama bildiğim şey kafasına tek darbe almış. Open Subtitles . هذا يعني انها لم تمت مباشرة . لا أستطيع القول اذا كان عرضي أو متعمد . لكني أعرف انها ضربة واحد على الرأس
    Kendilerini kasten tehlikeye attılar ve bu konuda uyarılınca da adam arabadan indi. Open Subtitles عرضو أنفسهم للخطر بشكل متعمد و بعد أن تم تحذيرهم منه خرج الرجل من السياره
    Yangın durdurma sistemi kasten kapatılmış. Open Subtitles لقد تم تهديد النظام القمعي على نحو متعمد
    500 bin dolarlık bir tekneyi bilerek kıyıya çıkarmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ليس هناك سبب لأن تصل بقارب قيمته 500 ألف دولار إلى اليابسة بشكل متعمد
    Farkına varmadan, yanlışlıkla ya da bilerek. Open Subtitles يتحدثون بغير علم , خطأ بسيط أو يفعلونها بشكل متعمد
    Bir kere çarpmak, kaza olabilirdi ama onu iki kere ezmek, kasti görünüyor. Open Subtitles صدمها مرة واحدة قد يكون كذلك لكن مرتين يبدو متعمد
    Sadece Kasıtsız adam öldürmekten suçluyum. Kaseti gördünüz. Open Subtitles الشئ الوحيد المذنب بشأنه هو القتل الغير متعمد لقد رأيت الشريط
    Biri saldırı, öteki tecavüze teşebbüs son olarak da Kazara ölüme sebebiyet verme, öyle mi? Open Subtitles الأولى، اعتداء الثانية، محاولة اغتصاب الثالثة، قتل غير متعمد
    Belki isteyerek değil, ama daha önce de Goa'uld casuslarıyla bazı sorunları olmuştu. Open Subtitles ربما ليس بشكل متعمد ، لكنهم سبق لهم أن تعرضوا للإختراق من عملاء للجواؤلد سابقا
    - Bu tipik bir durum. Open Subtitles أعتقد بانه حادث متعمد -
    Olmuş olan seks tasarlanmış sekstir. TED إرتكاب الجنس هو جنس متعمد.
    Bu bana seri kundakçılık yerine sigortadan para alma işi gibi geliyor. Open Subtitles بصراحة ، اعتقد ان هذا احتيال على التأمين اكثر من كونه حريق متعمد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد