Bu şehrin en sevdiğim yanı, her yerin birbirine yakın olması. | Open Subtitles | هذا ما احبه في هذه المدينه , كل شيء متقارب |
Biz birbirine yakın bir toplumuz. | Open Subtitles | نحن مجتمع متقارب هنا. |
- Oylar birbirine yakın mıydı? | Open Subtitles | نتيجة متقارب ؟ |
Driscoll yeterince yakın olduğunu düşündü. | Open Subtitles | دريسكول ظنت أنه توقيت متقارب |
Driscoll yeterince yakın olduğunu düşündü. | Open Subtitles | دريسكول ظنت أنه توقيت متقارب |
Andy ve Frankie benzer yüz rengi olan, yaklaşık aynı yaşta ve yapıda çocuklar. | Open Subtitles | آندي و فرانكي بنفس العمر و البنية تقريبا و بدرجة لون بشرة متقارب إن كان نفس الجاني |
birbirine yakın şeyler. | Open Subtitles | المعنى متقارب. |