uyumlu organa sahip ve böbreklerinden birini vermeyi kabul edecek birini bulmadığınız sürece. | Open Subtitles | ما لم كنتِ تعرفين شخصاً ما متوافق مع العضو وسيتبرع بواحدة مِن كليتيه |
Evin içine uyumlu bir hava vermeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت المحافظة على شعور متوافق في كافة أرجاء المنزل |
Evet, kurbanın kulağını neredeyse koparan atış bulduğunuz tüfeğe uygun bir silahla yapılmış ama ölümcül vuruş 22 kalibreden gelmiş. | Open Subtitles | أجل والضحية كان يصاب في أذنه برصاصة عيار أكبر متوافق مع البندقية المكتشفة لكن الطلقة القاتلة جاءت من عيار 22 |
Bugünkü gereksinimlerin aynısı. uygun genetik yapı. Eğer verici uygunsa en iyisidir. | Open Subtitles | نفسها كاليوم ، تركيب وراثى متوافق و يفضل أن يكون المتبرع ذو علاقة قرابة |
Ama bu yaralar, balta yarasının pozisyonuyla uyuşmuyor. | Open Subtitles | لكن جرح الانثقاب غير متوافق مع جرح ضربة الفأس |
Güvenlik kamerasındaki görüntülerle de uyuşuyor. Ama tek bir kişinin sözüyle hareket edemeyiz. | Open Subtitles | الأمر متوافق مع الوقت في الكاميرا ولكن لا يمكننا الإعتماد على شخص واحد |
Avokadoda kan kimyana uyumsuz bir enzim var. | Open Subtitles | هناك إنزيم في الأفوكادو غير متوافق بكيمياءِ دمِّكِ |
Yani bütün bu farklı parçaları bir araya getirmem gerekiyor tabii dengeli ve uyumlu bir tasarımla. | Open Subtitles | لذلك يجب على أن أجمع كل هذه المربعات المختلفة معا بحيث يكون هذا تصميم متناغم و متوافق |
En uyumlu olduğun kişiyi bulmak önemlidir. | Open Subtitles | ومن المُهمِ جداً إيجاد الشخص بأَنْك متوافق جداً مَع. |
Asla uyumlu olmadığımızı biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّنا ما كُنْتُ أبداً متوافق حقاً |
Sistemimiz cep telefonunuzla uyumlu değil. | Open Subtitles | يا سيدي نظامنا غير متوافق مع هاتفك الخلوي |
Durumu doğal ve vücut yerleşimiyle uyumlu | Open Subtitles | الشحوب غير متوافق مع وضعية الجثة وهذا غير محتمل |
Banyo lavabosunun su boşaltım borusunda... kurbanın saçlarıyla uyumlu insan saçı. | Open Subtitles | شعر بشري متوافق مع الضحية أكتشف في مصرف حوض الحمام |
Laboratuvar sonuçları uyuşturucunun saflık açısından Asya'ya uygun olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | مختبر تحاليل موثوق يقترح أن هذا النقاء متوافق مع المخدرات الآسيوية |
Sence yaşlı bir adamla genç bir kadın cinsel olarak uygun olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن الشابه متوافق جنسياً مع رجل أكبر سناً منها؟ |
Ve saldırganı kurbanın direkt üzerine yerleştirmek geri sıçramaya ve eğim yönüne uygun. | Open Subtitles | المعتدي مباشرة فوق الضحية متوافق مع الإنفجار الإرتدادي |
Ama eğer ilaçlarla dokuya uygun hale getirilebilecek kadar uyumluysa ve siz test için izin vermezseniz o zaman sistem genç bir kadını mecburi ölüme mahkûm edecektir. | Open Subtitles | لكن اذا كان قريب بدرجه كافيه من شأنها أن تجعل من المخدرات لهم متوافق نسيجياً, و انت لم تقوم بعمل اختبار الدم, |
Yapılan mikrofraktür ile sağ ön kol kemiğinin üzeri ve dirsek kemiğindeki V şekilli kesikler uyuşmuyor. | Open Subtitles | الكسور الدقيقة على الجانب الداخلي للمدى الأيمى لعظم التروقة غير متوافق من شقوق حرف في |
Fakat istihbarattaki zaman tam olarak uyuşmuyor. | Open Subtitles | ولكن التوقيت على الشاشة غير متوافق |
Sekiz yaşında bir çocuk, evet bu şu anda baktğım şey ile uyuşuyor. | Open Subtitles | صبي عمره ثمانية سنوات, أجل هذا احتمال متوافق مع ما أنظر إليه |
"Trans olmayan" teriminin, cinsel kimliğinizin doğuşta belirlenen cinsiyetiniz ile uyuşuyor anlamına geldiğini hatırlayın. | TED | تذكروا أن "متوافق الجنس" تعني أن هويتك الجنسية توافق الجنس المُعين لك عند ولادتك. |
uyumsuz bir evlilikle daha fazla zaman harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إمضاء أي وقت أكثر من هذا في زواج غير متوافق |
Parmak izi analizi sonuç vermedi, bozuk paralardaki izler de onunkilere uymuyor. | Open Subtitles | لكن لديه حجة غياب , تحليل طبعة اليد غير متوافق |