ويكيبيديا

    "متوفر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • müsait
        
    • uygun
        
    • boş
        
    • mevcut
        
    • boşta
        
    • müsaitim
        
    • ulaşılamıyor
        
    • satışta
        
    • ulaşılabilir
        
    • anda
        
    Aradığınız numara müsait değil, lütfen sinyal sesinden sonra mesaj bırakın. Open Subtitles الرقم الذي تتصل به غير متوفر نرجو ترك رسالة بعد الصافرة
    Bu adamı yakaladıktan sonra akşam yemeği için müsait olacağım. Open Subtitles بعد ان نضع الاصفاد على هذا الرجل سأكون متوفر للعشاء
    Bu evrende ilgilendiğim diğer tek insan müsait değil. Open Subtitles هنا الشخص الوحيد الأخر الذي أنا مهتم به , غير متوفر
    Aylar önce görüşmemeye yemin ettiğim, duygusal açıdan uygun olmayan bir erkekle görüşmek. Open Subtitles رؤية رجل متوفر عاطفيا كنت قد أقسم من قبل أشهر.
    Stüdyo bu akşam boş olduğu için şanslısın. Open Subtitles انت محظوظة ان الاستديو متوفر الليلة لست متوترة اليس كذلك آلي؟
    Ve sıradışı fantazileriniz için, gardropta bulunması gereken birkaç parça aksesuar da mevcut. Open Subtitles العرض غير متوفر في أحد محلات يوتو وفي بعض أفرع الادوات الجنسيه واللعق
    Ben Niles Crane. Ayın 19'unda müsait mısın? Open Subtitles نعم، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنت كُنْتَ متوفر في التاسع عشرِ.
    müsait değil. Dr Wiley müsait, isterseniz ona aktarabilirim. Open Subtitles أنا آسف هو غير متوفر الدّكتور ويلي تحت الطلب إذا كنت تودّ الاتصال به على البيجر
    "Hollandalı"nın içinde güvende ve senin iyi kaptana olan borcunu karşılamak için bir güç olarak kullanılmaya hiç müsait değil. Open Subtitles هو بسلامة على متن الهولندي، وغير متوفر جداً للإستعمالِ كقوة رفع لإرْضاء دينِكَ إلى القائدِ الجيدِ.
    müsait olan her adamın hazırlanmasını istiyorum. - Arayıcı'nın peşine düşeceğiz. Open Subtitles أريد كل رجلٍ متوفر بأن يكون جاهز سنقوم بمطاردة الساعي
    Batı Catherine Sokağında 1500 ve 1800 blokları arasında nerelerin müsait olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تبحث عن ماهو متوفر بين القطعة 1500 والقطعة 1800 في شارع وست كاثرين
    Gidip nerde duygusal olarak müsait olmayan adam varsa onları buluyor ondan sonra da kalbimi neden kırıyorlar diye sızlanıyor. Open Subtitles وبعدها تتسائل لماذا جرحو مشاعرها إنه ليس غير متوفر عاطفياً إنه مدمن كحول
    müsait değil efendim. Yukarıya gidemezsiniz. Open Subtitles . إنه غير متوفر حالياً ، ياسيدي . لا يمكن الصعود إلى هناك
    Evinizin bu Noel için uygun olup olmadığını merak ediyordum. Open Subtitles أتسائل إذا ما كان منزلكِ متوفر في هذا الكريسماس؟
    İlgileniyorum ama evim, sadece ev değişimi şartıyla uygun. Open Subtitles أنا متمهة للغاية، ولكن الكوخ متوفر فقط مقابل تبادل المنازل
    uygun bir karbon kaynağını yakıt olarak kullanarak kendilerini kopyalamaya programlılar. Open Subtitles إنهم مبرمجون للتناسخ الذاتي بإستعمال أي مصدر كربوني متوفر
    Kontrolü pazar günü yapalım, boş olduğun tek gün. Open Subtitles لقد رتبت لإنهاء الفحص يوم الأحد,اليوم الوحيد الذي أنت متوفر فيه
    Haberini aldığımız şeyler bakımından bunu fark etmek heyecan verici. Fakat bu 4000 hastalığın kaç tanesi şu anda mevcut tedaviye sahip? TED من المدهش ان نرى ذلك من منطلق ما تعلمناه لكن كم من هذه الـ4000 مرض يوجد علاج متوفر له؟
    - Bunu araştıralım. - boşta olanlar bununla ilgilensin. Open Subtitles يستحسن نتأكد من ذلك أريد كل رجل متوفر للبحث فى هذا
    Bekarım, müsaitim, bir zencinin ruhuna sahibim! Open Subtitles حسنا. أنا غير مرتبط و متوفر و روحي روح رجل أسود
    Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor ya da kapsama alanı dışında da olabilir. Open Subtitles إن المشترك الذي تحاول الاتصال به غير متوفر أو خارج منطقة التغطية
    Artık AppStore'da satışta... 99 sente. Open Subtitles و الأن إنه متوفر بمتجر البرامج مقابل 99 سنتاً
    Öğrencilerim için kendimi ulaşılabilir yapıyorum. Bu şekilde güvenlerini kazanıyorum. Bu şekilde öğretiyorum. Open Subtitles أنا متوفر لطلابي، هكذا أكسب ثقتهم هكذا أعلّم
    Burt şu anda meşgul, ama haberler için teşekkürler Nancy. Open Subtitles بورت ليس متوفر في الوقت الحاضر، لكن شكرا للتجديد، نانسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد