Ridge dediği gibi, İpten kaçmak için bir şey yapmadım. | Open Subtitles | مثلما قال ريج ليس لدي فرصه للهروب والتخلص من الحبل. |
Ve Darwin'in dediği gibi en uyumlu çalışan kovan kazandı. | TED | والخلية الأكثر تماسُكاً ستربح ، مثلما قال داروين. |
Adaleti engellemeye çalışmıyorum ancak bu genç adamın da dediği gibi bu bir saçmalık. | Open Subtitles | أنا لا أسعى لعرقلة العدالة ولكن مثلما قال هذا الشاب ، هذه مهزلة |
Evet ve aynen adamın söylediği gibi yürüyebiliyormuş. | Open Subtitles | نعم ، و يمكنه المشي ، مثلما قال الرجل أن يمكنه المشي |
Tolstoy`un, Quotable Notables`da söylediği gibi... | Open Subtitles | مثلما قال تولستوى فى النبلاء الجديرين الاستشهاد بهم |
Bay Talbot'un dediği gibi bir kız, oğlanın kendine sayılı olmasını sağlamalıdır. | Open Subtitles | انه مثلما قال السيد تالبوت. الفتاة يجب ان تجعل الولد يحترمها |
Ademin Havva'ya dediği gibi, "Elmadan daha lezzetli." Değil mi? | Open Subtitles | انه مثلما قال ادم عن حواء : انه افضل من التفاح |
-Babanın dediği gibi Penelope'yi beklemek. | Open Subtitles | دعنا نَنتظرُ السّيدةَ بينيلوب، مثلما قال أَبّاِك |
Hosty'nin dediği gibi bir tehdit olsaydı, saklarlardı. | Open Subtitles | إذا كانت تحتوى تهديدا مثلما قال هوستى لكان أبقاها |
Tabii ki Dr. Stires'ın dediği gibi hastalığının buna katkısı olmuş olabilir tabii bunu konu dişi bırakırsanız. | Open Subtitles | طبعاً مثلما قال الطبيب ستيرز من الممكن ان المرض ساهم في ذلك إن قمت بإستبعاده من السياق العام |
İçerideki yaşlı Frankeştayn'ı yaptıkları için cezalandıramıyorsam Tanrı'nın Yahya'ya dediği gibi bu işi tekrar yapacak olursa Teksas sınırları içinde yapamayacağına emin olabilirsin. | Open Subtitles | و لأنني لا أستطيع أن أعاقب فرانكنشتاين العجوز لما فعله سأقول لك مثلما قال الرب ليوحنا |
Kendi yolumuzu çizmek zorundayız, ama herkes katkıda bulunursa babamın dediği gibi: | Open Subtitles | سندفع بطرقنا الخاصة لكن إذا ساهم كل شخص مثلما قال أبي |
Adamın dediği gibi bu da diğerleri gibi ticaret. | Open Subtitles | حسناً، مثلما قال الرجل، هذا عمل كأيّ عمل آخر. |
Herşeyi bırakıp giden senmişsin, tıpkı öğretmenizin dediği gibi. | Open Subtitles | لذلك كنت ألقى كل شيء بعيدا، مثلما قال أستاذي. |
Kafasına alkol püstürküp yaptığımız gibi gülmemizin imkânı yok. dediği gibi olmadı. | Open Subtitles | لا يعقل أن نلقي بالنيران على شرطي لم يكن مثلما قال |
Adamın dediği gibi: Kazıklar küçük olduğu için akademik siyaset hırçın olabilir. | Open Subtitles | حسناً، مثلما قال الرجل، السياسة الجامعيّة يُمكن أن تكون وحشيّة، لأنّ الرهانات صغيرة. |
Babamın annemi öldürmeden önce söylediği gibi "Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan..." | Open Subtitles | مثلما قال أبى قبل أن يقتل أمي تريد أي شئ أن يتم على ما يرام |
Kendisinin söylediği gibi ranzasında uyuduğuna eminim. | Open Subtitles | انني متاكد انه كان نائما بحجرته مثلما قال |
Muhtemelen bir meleğin kanadıdır, odundan yapılmış, tıpkı Kont'un söylediği gibi. | Open Subtitles | ربما يكون جناح ملاك مصنوع من الخشب مثلما قال الكونت |
Saw'ın söylediği gibi, şu droidler düşündüğümüzden daha aptal. | Open Subtitles | مثلما قال سو هولاء الاليين هم اكثر تخلفا مما كنا نتوقع |
Onun dediğinden. | Open Subtitles | مثلما قال. |
Aynen dediğinden. | Open Subtitles | مثلما قال. |