Bu noktada, telif hakkı avukatları oldukça memnun. | TED | وجد محامو حقوق الطباعة والنشر ضالتهم في تلك النقطة. |
Affedersiniz, Watergate'te tutuklanan beş kişinin avukatları kimler? | Open Subtitles | عفوا، من هم محامو الرجال الخمسة الذين أُعتقِلوا في ووترجيت؟ هل تعرفهم؟ |
Ama savunma avukatları bu sayede kariyer yapıyor. | Open Subtitles | نعم محامو الدفاع صنعوا مستقبلهم المهني بكامله على حساب الأخطاء البشرية |
Ve Forster'in avukatı idamı durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | و محامو فورستر سيحاولون الحصول على تأجيل |
- Desteklersen, sana doktorlardan sigorta şirketlerinden para alırım. Karşı çıkarsan, savunma avukatlarından para alırım. | Open Subtitles | إن كنت مؤيداً لها سيمدني بالمال الأطباء وشركات التأمين، إن كنت معارضاً لها، سيمدني بالمال محامو المحاكمات |
avukatlar her gün suçluları sokağa salıyor ve bundan etkilenmiyorlar. | Open Subtitles | كل يوم، محامو الدفاع يبرؤون أناساً مذنبة ويجنبونهم العقاب ولا يتأثرون بذلك. |
Sanırım kötü. Gazete avukatları benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها سيئة ، محامو الجريدة يريدون مقابلتي |
Israel, kefaleti kötüye kullanıp kaçtıktan sonra, avukatları onu yüzüstü bıraktı. | Open Subtitles | محامو اسرائيل قد تركوا الحقيبه بعدما دفعوا الكفاله |
Savunma avukatları söylediğim her şeye muhalefet etmek üzere kendi sözde analistlerini getirirler. | Open Subtitles | يحضر محامو الدفاع خبراء الدم المزعومين الخاصّين بهم لمعاكسة كلّ ما أقوله |
- Kulüp avukatları üzerimize saldırdılar. Sahibi akıllı adam. | Open Subtitles | محامو الملهى كادوا يدمّرون القسم المالك رجل ذكي |
Kameralar yedek jeneratörlere bağlıydı, ama hayvanat bahçesi avukatları görüntüler için yazılı bir açıklama bekliyorlar. | Open Subtitles | كانت الكاميرات على المولدات الإحتياطية، لكن محامو حديقة الحيوانات يريدون طلب خطّي لعرض التسجيلات |
Kişisel yaralanma avukatları fırsatçıdırlar, öyle değil mi? | Open Subtitles | محامو المتضررين شخصياً هم أشخاص يبحثون عن الثروة، صحيح؟ |
İstediğimizi aldık ama açıkcası hükümetin avukatları cevap verme şansı isteyeceklerdir. | Open Subtitles | لدينا ما نحتاجه، لكن محامو الحكومة سيريدون الردّ بطبيعة الحال |
Yengeçler, avukatları özellikle lezzetli bulurlar. | Open Subtitles | يُخربشُ محامو البحثِ طيبة معيّنة. |
Maris'in avukatları kredi limitimi indirdi. | Open Subtitles | - الذي؟ ذلك صحيحُ، محامو ماريس خفّضَ حدّ مبلغ ائتمانُي. |
Stüdyonun avukatları senin için bunu hazırladı. | Open Subtitles | محامو الإستديو أعدوا تلك المذكرة |
Howard'ın avukatları buna sıcak bakıyor. | Open Subtitles | محامو هاوارد يفضلون عمل هذه الاتفاقية |
Yine de boşanma avukatları... pisliğin altında gelişen mantardır. | Open Subtitles | محامو طلاقِ يعتقدون... الفطرَ تَنْمو تحت الزَبَدُ. |
Savunma avukatları Kale'in soruşturulduğunu duyarsa tanık olarak değerini kaybeder. | Open Subtitles | إذا عرف محامو الدفاع أنّ (كايل) يخضع للتحقيق، فسيُفقِدونه مصداقيته. |
Bakın, Childs size her şeyi göstermemi istiyor çünkü sizden sonra Beltran'ın avukatı bizim peşimizden gelecek. | Open Subtitles | أنظروا يا رفاق تشايلدز يريد مني أن أريكم كل شيء لأن محامو بالترين سوف يسعون خلفنا بعد ذلك |
Ülkenin en iyi savunma avukatlarından birini tuttum. | Open Subtitles | استعنت بأحد أفضل محامو الدفاع في البلاد |
Bu işe kendin bulaştın. Nafaka isteyen avukatlar peşinde. | Open Subtitles | أنت ورطت نفسك في هذا محامو رعاية الأطفال يزعجونك |
Savcılar ve hakimler kendi pantolonlarını indirmeyi sevmezler. | Open Subtitles | محامو الإدعاء والقضاة لا يعجبهم أن يُحشَروا في حجز الزاوية |