Sana teşekkür etmeye geldim... bu sabah bana yardım etmeye çalıştığın için. | Open Subtitles | لقد أتيتُ لأشكرك على محاولتك مساعدتي هذا الصباح |
Galiba onu öldürmeye çalıştığın için, bu işi kaybettin. | Open Subtitles | أعتقد أن محاولتك قتلها جعلها تفقد رباطةجأشها |
İtalyanca konuşmaya çalışman pek işe yaramıyor, Merton. | Open Subtitles | لا يوجد طائل من محاولتك التحدث بالإيطالية يا ميرتون |
Sanırım ilk denediğin en iyisiydi. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن محاولتك الأولى كانت الأفضل. |
O yüzden beni kandırmaya çalışırken sessizce dinlemek çok akıllıca olur. | Open Subtitles | لذا فمن الحكمة أن تسمع في صمت أثناء محاولتك لخداعي |
Bu arada yaptığın şey cesurcaydı. Körlüğümü tedavi etmeye çalışmak. | Open Subtitles | كان ذلك مثيراً للإعجاب رغم ذلك محاولتك لمعالجة عماي |
Senin şu değersiz şipşak resimlerin elime bile geçmeden, bu sabah istifa etti. Böylece en son sabotaj girişimin de geri tepmiş oldu. | Open Subtitles | لقد استقالت صباح اليوم قبل أن أتسلّم رسالتك حتّى لذا آخر محاولتك للتخريب أتت عكسية |
Ona her şeyi anlattım, bana şantaj yapmaya çalıştığın kısmı da. | Open Subtitles | لقد أخبرته بكلّ شئ بالإضافة إلى محاولتك لإبتزازي |
Rahatlatmaya çalıştığın için teşekkür ederim Cooper. | Open Subtitles | أنا اقدر محاولتك لجعلي اشعر بالتحسن كوبر |
Dürüst bir kalbin var. Bana yardım etmeye çalıştığın için sana hep minnettar olacağım. | Open Subtitles | وسأبقى دائماً ممتنّة على محاولتك لمساعدتي |
Yaptığın tek komiklik ateş yakmaya çalışman. | Open Subtitles | الشئ الكوميدي هنا هو محاولتك لإشعال النار |
Beni iyi hissettirmeye çalışman için sağ ol ama ben cevabımı aldım. | Open Subtitles | أقدّر محاولتك في جعلي أشعر بتحسن ولكن لدي جوابي |
Onunla arkadaş olmaya çalışman, ona açılan davayı etkiliyor. | Open Subtitles | إن محاولتك مصادقتها تقوض القضية المقامة ضدها |
Boş ver Kyle, denediğin için ne kadar teşekkür etsem az. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشكرك بما يكفي على محاولتك |
Bana yardım etmeyi denediğin için sağol. | Open Subtitles | يا,شكرا لكى شكرا لى محاولتك أن تساعدينى |
Tatlı, ve size çalışırken takdir Yani, ancak gece yarısı, ölmek ve mücadele devam etmek zorunda. | Open Subtitles | ، هذا لطيف و نحن نقدّر محاولتك . لكنك ستموت عند منتصف الليل ، و نحن سنبقى نحارب |
asta yatağımdan işleri idare etmeye çalışırken, böyle bir şey işitiyorum! | Open Subtitles | في محاولتك البقاء تطفوا من سرير مرض لابد أن تسمع شيء كهذا |
Ama bu hayata tutunmaya çalışmak olabileceğini sandığın insana tutunmaya çalışmak, cehennem budur. | Open Subtitles | ولكن محاولتك التشبث بهذه الحياة والتشبث بالشخص الذي ظننت نفسك إياه، ذلك هو الجحيم بعينه |
Et kütlesini besleme girişimin şu tuhaf eldiven kullanımın yüzünden bir kez daha yavaşlıyor. | Open Subtitles | مرةً أخرى , محاولتك لتغذية قطرة اللحم تفشل بسبب استعمالك المُضحك للقفازات |
O çaresiz zehirleme teşebbüsün başarısız oldu zenci cadı. | Open Subtitles | محاولتك الضعيفة في تسميمي قد فشلت أيتها الساحرة الزنجية |
Doug ile aramı yapmaya çalışmanı gerçekten takdir ediyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أقدر محاولتك لترتيب موعداً لي مع دوج |
Asıl sorun anılarını unutman değil, anılarını unutmamaya çalışmanın yarattığı sonuçlar. | Open Subtitles | هذا لا يحصل ..بسبب فقدانك ذاكرتك بل نتيجة محاولتك الاحتفاظ بها |
Trevor'a iyiliğinin karşılığını vermeye çalışmanıza.. | Open Subtitles | - -"أقدر لك محاولتك لرد الصنيع لـ"تريفور |
Her yeri dinlediğinize ve kimsenin sizden habersiz nefes bile almadığına beni inandırma çabana rağmen-- | Open Subtitles | على الرغم من محاولتك جعلي أصدّق أنّك كنتِ تراقبين المكان برمته وأن لا أحد كان يتنفس دون أن تعلمي عن ذلك |
Bahse girerim bu ilk denemen değil mi? | Open Subtitles | أراهن أنها محاولتك الأولى، أليس كذلك؟ |
Bana yardım etmeye çalışmana minnettarım ama asıl sorunu olanın sen olduğuna adım gibi eminim. | Open Subtitles | أقدر محاولتك للمساعدة، لكني متأكدة أنت الذي في ورطة. |
Lex Şirketini kurma çabaların, ikimizin müşterek amaçlarına mal oldu. | Open Subtitles | كانت محاولتك بناء شركة ليكس على حساب أهدافنا المشتركة |