ويكيبيديا

    "محظوظون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslısınız
        
    • şanslılar
        
    • şanslıydık
        
    • şansımız
        
    • için şanslıyız
        
    • şanslısın
        
    • şans
        
    • şanslıysak
        
    • şanslı olduğumuzu
        
    • Neyse
        
    • kadar şanslı
        
    • şanslıysanız
        
    • şanslıyız ki
        
    • çok şanslıyız
        
    Bu TED sahnesinde gerçekleşen ilk kostüm değişikliği bu yüzden, bence buna şahitlik ettiğiniz için şanslısınız. TED وهذا هو أول تغيير زي على منصة تيد، لذا يا رفاق أنتم محظوظون جداً لتشهدوا ذلك، على ما أعتقد.
    Benimle çalışabildiğiniz için çok şanslısınız. Open Subtitles أنتم محظوظون لأنكم تعملون معى، أليس كذلك؟
    Bu güzel çocuklar, onların annesi olduğun için çok şanslılar. Open Subtitles هؤلاء الأطفال محظوظون لأن يكون لديهم أمك مثلك
    O harika bir kadındı ve onunla yaşadığımız için şanslıydık. Open Subtitles كانت إمرأة عظيمة ونحن محظوظون بالوقت الذي حظينا به معها
    Yani şansımız çok, çok yaver giderse günün ilerleyen saatlerinde bir şey öldürebiliriz. Open Subtitles لذا لَرُبَّمَا إذا نحن محظوظون جداً اليوم نحن سَنَكُونُ قادرون على قَتْل الشيءِ
    Onlar gibi dostlarımız olduğu için şanslıyız değil mi Fred? Open Subtitles ألسنا محظوظون لحصولنا على أصدقاء مثلهم ، يا فريد ؟
    Seni bulduğumuz için şanslısın. Open Subtitles نحن محظوظون بأننا وجدناك عندما فعلنا ذلك
    Bu dünyada olmamız büyük şans çünkü Steve kendi dünyasına kolay kolay birini sokmuyor. TED إننا محظوظون كوننا جزءًا منه، لأن ستيف متسامح جدًا فيما يخصّ بتحديده مَنْ يتواجد هنا.
    Askerlerim, çok şanslısınız. Yakında gezegeniniz için savaşacaksınız. Open Subtitles أنتم رجال محظوظون, قريباً ستقاتلون من أجل كوكبم
    Avukatım golf sahasında olduğu için şanslısınız. Open Subtitles سأتكفل بهذا كم أنتم محظوظون أن المحامين في رحلة جولف
    Tek yaptığım, bu olduğu için şanslısınız. Open Subtitles أنت رجال محظوظون ذلك الذي كُلّ أنا كُنْتُ أَعْملُ.
    Siz şanslısınız. Benim büyüdüğüm yerde böyle bir yer yoktu. Open Subtitles أنتم محظوظون لم يكن لدي مكان كهذا حيث ترعرعت
    Hala açık olduğum için şanslısınız. Open Subtitles تعرفون ، أنتم أولاد محظوظون لإني لازلتُ أفتح
    Bu güzel çocuklar, onların annesi olduğun için çok şanslılar. Open Subtitles هؤلاء الأطفال محظوظون لأن يكون لديهم أمك مثلك
    Vampirler şanslılar. Başkalarından beslenebiliyorlar. Open Subtitles مصاصي الدماء محظوظون يستطيعون التغذي على الآخرين.
    Titanyum, çalışılması zor bir metal çoğu kişi nasıl çalışılacağını anlayamadı ama biz çok şanslıydık. TED العملُ صعبٌ مع معدن التيتانيوم، فكثيرٌ من الناس لا يعرفونُ آلية العمل لكننا محظوظون جدّاً. لقد عملتُ مع فريقٍ مذهل
    Jip bulduğumuz için şanslıydık çünkü bir gün önce elimizdeki tek jip bozulmuştu. Open Subtitles نحن محظوظون في الحصول علي سيارة جيب، يوم ما في الماضي، واحدة فقط تعطلت
    şansımız yaver gitti ve Bayan O'Shaughnessy hala oradayken yetiştik. Open Subtitles وكنا محظوظون ان وصلنا هناك خلال وجود الأنسة هناك,
    Belki bir dahaki sefere şansımız yaver gider. Open Subtitles لَرُبَّمَا، في المرة القادمة، نحن سَنُصبحُ محظوظون.
    Bulgularını bizimle paylaşmaları adına bu kadar kısa sürede buraya gelebildikleri için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون أنْ يشرفاننا في هذه العجالة ليشاركانا ما توصلا إليه من نتائج.
    Seni tanımadıkları için şanslısın. Open Subtitles نحن محظوظون لأنهم ليس لديهم فكرة عن هويتنا
    Siz İngilizlerin tuvaleti çok komik bulmaları ne büyük şans. Open Subtitles إنكم محظوظون ايها الإنجليز لأنكم تجدون الحمام مُسلياً.
    Ve eğer şanslıysak, incinebilir olacağı bir an olacaktır. Open Subtitles و إنا كنا محظوظون ، سيكون هناك لحظة حيث سيكون هو ضعيف
    Bugün burada aramızda bulunanlarla, ne kadar şanslı olduğumuzu kabul ederek başlayalım. TED بالنسبة لنا نحن من في هذه الغرفة اليوم، بدايةً لنعترف بأننا محظوظون
    Neyse ki hala ağaçlarda yaşıyorlar ve kuyruklarını yeni kaybettiler yoksa bizi çoktan def ederlerdi. Open Subtitles نحن محظوظون بأنهم لا يزالون خلف الأشجار ولم يظهروا سطوتهم بعد وإلا لكانوا طردونا
    Tabii bu işi yapabilecek kadar şanslıysanız. Open Subtitles هذا فيما لو كنتم محظوظون وحظيتم بعمل أولاً
    İşte bugün ne kadar şanslıyız ki televizyona çok yakışan CBI dedektiflerimiz buradalar-- Open Subtitles واليوم ، نحن محظوظون جداً لدينا بعض العملاء المريحين من مكتب "كاليفورنيا" للتحقيقات
    Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. TED ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد