Geçen Perşembe gecesi, burada, şehrimiz New York'ta 87 yaşında bir adam otelindeki mütevazı odasında hayata gözlerini yumdu. | Open Subtitles | ليله الخميس هنا في مدينتنا نيويورك الرجل الذي كان في سن السابعه والثمانين مات في غرفته المتواضعه في فندق |
Yoksa ben ölürüm, sen ölürsün ve şehrimiz bizimle ölür. | Open Subtitles | و إلا فسأموت , وأنت ستموت و مدينتنا ستموت معنا |
Eğer altın postu şehrimize geri getirirsen, krallığı geri vereceğim. | Open Subtitles | لو انك احضرت الفروة الذهبية فعد إلى مدينتنا و سوف اعيد لك المملكة |
şehrimizde ihmal edilmiş acil ilgimize ihtiyaç duyan bölgeler var. | Open Subtitles | هناك مناطق في مدينتنا تحتاج اهتمامنا الفوري , مناطق إهمال |
Küçük kasabamız adına... Sonra açıklamayı yapacağız, dağdan indirilen kadın nerede? | Open Subtitles | بالنيابة عن مدينتنا, ارجو ارجاء الحديث الى ما بعد. |
Son iki saat içinde tüm şehir tepeden tırnağa sarsılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | على مدى الساعتين الأخيرتين، يبدو أنّ مدينتنا بأسرها أصيبت بضربة في الصميم. |
Diğer bir haber, East River'da bulunan kimliği belirsiz bir ceset, şehri kasıp kavuran uyuşturucu savaşlarının bir başka kurbanı. | Open Subtitles | وجد رجل مجهول عائم بالنهر الشرقي يعتقد أنه ضحية اخرى لحرب المخدرات وهذا يزيد تصدع مدينتنا |
şehrimiz kesinlikle daha fazla araba kaldıramazdı. | TED | مدينتنا لا يمكن أن تتعامل مع المزيد من السيارات. |
Şimdi senden şehrimiz nerede diye haritada göstermeni isteyebilirler. Ona bakalım. | Open Subtitles | الآن ، قد يطلبون منك تحديد مدينتنا على الخريطة الأمريكية ، لنفعل هذا |
Karşınızda James Russell,... ..şehrimiz ve cinayetleri hakkında bir ropörtajımız olacak. | Open Subtitles | معكم جيمس راسل في روبورتاج عن مدينتنا و جرائمها |
Karşınızda James Russell, şehrimiz ve... | Open Subtitles | معكم جيمس راسل في تقرير عن مدينتنا و جرائمها |
Görkemli şehrimiz. Bir milyon aç insan ve imparator hiçbirşey yapmıyor. | Open Subtitles | مدينتنا العظيمة، مليون جائع والامبراطور لا يحرّك ساكناً. |
Holiganların güzel şehrimize zarar vermesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | بأننا لا يمكن أن نسمح للعنف من عدد قليل من مثيري الشغب تمزيق نسيج مدينتنا العظيمة. |
Ve şehrimize diş fırçasını getirdi, | Open Subtitles | وهو من عرف سكان مدينتنا الجميلة على فرش الأسنان |
Çünkü şehrimizde bombalar patlayıp duruyor ve sen haftalık yemeğimizi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | لأنه ثمة تفجيرات تفجر مدينتنا العادلة، وقد تغيبت عن عشاءنا الأسبوعي |
şehrimizde neredeyse her çarşamba öldü sanılan insanların gizlice yaşadığını öğreniyoruz. | Open Subtitles | الموتى في مدينتنا يتضح أنهم أحياء في السرّ كل أربعاء تقريبًا. |
Bu bizim kasabamız. | Open Subtitles | هذه مدينتنا هل انت بخير؟ اسمحوا لي يا فتيات |
Tasarıyı geçirerek, havuz saat süresini uzatarak vatandaşlarımıza, şehir Meclisi'nin şehrimizi daha iyi bir yer yapmaya kararlı olduğunu söylüyoruz. | Open Subtitles | بتمرير القانون و تمديد الساعات التي يكون فيها المسبح مفتوح نحن نقول لمواطنينا ان مجلس المدينة عازم على تحسين مدينتنا |
Irkımızdan son kalanları kurtarma çabasıyla büyük şehri okyanusa batırdık. | Open Subtitles | في محاولة للحفاظ علي اخر نوعنا، غطسنا مدينتنا العظيمة في المحيط. |
Göreve başladığımdan beri, şehrimizdeki süreğen evsiz nüfusunu %40 azalttık. | TED | منذ تنصيبي عمدة، قلصنا عدد المشردين في مدينتنا بنسبة 40 بالمائة. |
Silahınız, şehrin üzerindeki oksijen ceplerine saldırıyordu. | Open Subtitles | كانت تهاجم بسلاحك جيوب الأكسجين فوق مدينتنا |
Sadece kasabamızı istemiyorlar bizi Tanrı'nın kulu yapan şeyi de istiyorlar. | Open Subtitles | لانهم لا يريدون مدينتنا فحسب أنهم يريدون ما يجعلنا مخلوقات الله |
Halk adına ve halk temsilcileri olmanın verdiği yetkiyle, şu andan itibaren onu şehrimizden sürüyoruz. | Open Subtitles | بإسم الشعب والفقراء نحكم عليه بالنفى من مدينتنا |
# Bu şehre düğün getirdiğiniz için Tanrı sizi korusun. | Open Subtitles | فليبارككم الله لأنكم جلبتم الفرحة إلى مدينتنا |
Nehrin karşısındaki Şehirde, ortak bir görüşümüz olmak zorunda. | Open Subtitles | في مدينتنا عبر النهر يجب أن تكون رؤيتنا مشتركة |
Bu bölgedeki mahalleler ve vatandaşlar şehirdeki en fakir olanlar. | Open Subtitles | ..لأن الأحياء السكنية في هذه المنطقة تُعدُّ من الأفقر في مدينتنا |
Kırmızı İpek Pamuk Çiçeği ağacı, fakat bizim Feng City'de, kuzeyde, | Open Subtitles | هي شجرة قطن الحرير الحمراء ولكن مدينتنا فينغ ، في خط الشمال |
Tıpkı kasaba atalarımız bizi Nesaquake ve Hollandalılardan koruduğu gibi. | Open Subtitles | مثل آباء مدينتنا عندما كانوا درعنا ضد النازيين والهولنديين |