ويكيبيديا

    "مريضاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hasta
        
    • hastaydı
        
    • hastaydım
        
    • hastayı
        
    • hastası
        
    • hastaymış
        
    • hastalıklı
        
    • hastam
        
    • hastasın
        
    • hastaydın
        
    • hastayken
        
    • hastamı
        
    • hastalık
        
    • hastalandığında
        
    • hastanın
        
    Bir gün baban hasta yatağında yatarken ben de onun yanı başında bekliyordum. Open Subtitles .تعلمين , عندما كنت في الجانب السيء من والدك .كان مريضاً جداً حينها
    hasta gibi duruyorsunuz, Sahib. Belki de bir gün izin alıp dinlenmelisin. Open Subtitles تبدو مريضاً ، ربما يكون عليك أخذ يوم إجازة من إجازاتك الشخصية
    Kız Öğrenci yurdunda tabancayla yakalandı. Onu nasıl hasta olarak kabul edeceğiz? Open Subtitles لقد أعتقل مع مسدس في سكن الطالبات كيف يمكننا إعتباره مريضاً ؟
    O sabah çalıştığım yerde karısıyla karşılaştım ve oğulları hastaydı. Open Subtitles ذلك الصباح التقيت زوجته حيث أعمل وكان ابنها الصغير مريضاً
    Ta ki eskiden burada hasta olan birini bulana dek. Open Subtitles حتّى أعثر على شخص اعتاد على أن يكون مريضاً هنا
    Resmi ölüm sebebi bu olabilir ama ölmeden önce bayağı hasta olduğu kesin. Open Subtitles ذلك ربما كان ايصال الدفع الرسمي لكنه كان بالتأكيد مريضاً جداً قبل ذلك
    Babasının hasta olmasını isteyebilir belki ama yabancılara yapması için sebebi yok. Open Subtitles أقصد لديه الدافع لجعل أبيه مريضاً ولكن ليس لديه سبب ليهاجم الغرباء
    - Eğer hasta değilseniz işinizin başına dönün. Hastaysanız revire gidin. Open Subtitles العودة إلى العمل إذا كنت بصحة جيدة وللمشفى إذا كنت مريضاً.
    Eğer kişi ölümcül derecede hasta olarak bulunmuşsa elinden geldiğince hastaya yardım edecek şekilde her şeyi vermelidirler ama bu kanun değil. Open Subtitles إذا كان الفرد مريضاً مرضاً لا شفاء منه فعليه أن يأخذ أي شيء يشعره أنه قد يساعد و لكن هذا ليس القانون
    Senden bulaştı sanıyordum ama seni görünce hiç de hasta olmadığını söyleyebilirim. Open Subtitles لكن بالنظر اليك الان، يمكنني ان اقول، انك لستُ مريضاً على الاطلاق
    Evet, bütün gün hasta ve yataktaydım. Başka ne yapacaktım? Open Subtitles حسناً، نعم كنت مريضاً في السرير ماذا سأفعل غير هذا؟
    Birinin hasta olduğunu ve bunu sakladığını bilseydiniz birşey söyler miydiniz? Open Subtitles إن علمتِ أن شخصاً مريضاً وهو يخفي ذلك هل ستقولين شيئاً؟
    Aynen öyle ama o gün ben hasta değildim aynı şekilde sen de. Open Subtitles هذا صحيح تماماً واتضح أنني لم أكن مريضاً ذلك اليوم ولا أنت أيضاً
    Çünkü tipik fail aslında ruhen hasta ve sapık değildir. TED لأن الجاني النموذجي ليس مريضاً وملتوياً.
    Reçeteciler beni karmaşık bir hasta gibi görmüşlerdi, özel bakıma, ağrı kesicilere ihtiyacı olan biri. TED المشخصّون، اعتبروني مريضاً معقداً يحتاج لرعاية خاصة، ربما من مسكنات الألم.
    Farkedilmek için etrafta salınarak, çıplak gezinirdi. hastaydı. Open Subtitles كان يحاول التعرّي كي يكون ملاحظ ، لقد كان مريضاً
    Babam hastaydı. Bu yüzden iyileşemedi. Open Subtitles الرجل العجوز كان مريضاً لم يتعافى منذ سمع الأخبار
    Şey, dün gece geldiğimde oldukça hastaydım, bu yüzden bir arkadaşımda kaldım. Open Subtitles حسناً كنت مريضاً لحدٍ ما عندما وصلت الليلة الماضية لذا مكثت عند صديق
    Yaşayan bir hastayı tedavi etmeyeli epey uzun zaman olmuştu. Open Subtitles لقد مضت فترة طويلة منذ عالجت مريضاً على قيد الحياة
    Dedikleri şöyle: ''Astım hastası biri geldiğinde, ona gerekli ilaçları yazıyorum. TED "يوميا أعاين مريضاً يعاني من تفاقم الربو، فأقوم بوصف دواء مسكن.
    Çocuk artık hiç olmadığı kadar hastaymış. Open Subtitles الفتي الذي لم يكن مريضاً جداً أصبح الآن مريضاً جداً
    Çünkü yaptığın onca şeye rağmen hastalıklı bir yanım acı çekmene dayanamıyor. Open Subtitles لأنه برغم كل ما فعلتيه بي ، فإنه لازال هناك جزءاً مريضاً مني لا يتحمل رؤيتكِ وأنتِ تعانين
    Merhaba. Ben doktorum. Sanırım bir hastam unuttu. Open Subtitles أهلاً أنا طبيبة وأعتقد أن مريضاً ترك هذا فى مكتبى
    Ne oldu? Gerçekten hastasın öyle mi? Open Subtitles ما الامر , أيُها الفتى أأنت حقاً مريضاً ؟
    Sen oldukça hastaydın ve annen konuşmamızı istedi. Open Subtitles لقد كنت مريضاً جداً وأرادت أمك أن نتكلم.
    Yaşamının son iki yılında, hastayken, bir not defterine benimle ilgili düşüncelerini doldurdu. TED في آخر سنتين من حياته، عندما كان مريضاً لقد ملأ مذكرته بخواطره عني
    Grup terapisinin kendisi için nasıl başarılı olduğunu anlatsın diye eski bir hastamı davet ettim. Open Subtitles دعوتَ مريضاً سابقاً ليأتي ويتحدث مع المجموعه عن مدى تأثير الطب النفسي على حياتي
    hasta yatağında yatan bir kişi bulunduğu yerden onlarca, yüzlerce yeni kişiye hastalık bulaştırabilir. TED من الممكن لشخص أن يظل مريضاً فى الفراش و يعدى عشرات’ بل مئات من الآخرين.
    Ve Hüsnü Mübarek hayatının sonuna kadar Mısır'da diktatörlük yapabileceğini, hastalandığında ya da yaşlandığında saltanatını oğluna bırakabileceğini sandı. TED وحسني مبارك توقع انه سيبقى رئيس مصر حتى آخر عمره حتى يغدو مريضاً وهرماً تماماً واعتقد انه بالامكان نقل السلطة الى ابنه
    Merakımdan soruyorum, bacağındaki ağrının sorun olduğunu kabul edene kadar daha kaç hastanın ölmesi gerekiyor? Open Subtitles فقط للتوضيح كم مريضاً آخر ستقتل قبل الاعتراف بأن ألم ساقك قد يكون مشكلة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد