"مزارع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çiftlik
• çiftliği
• çiftçinin
• çiftçiyim
• Farms
• çiftçisi
• çiftlikler
• çiftçiydi
• çiftçiyi
• tarlaları
• çiftçilik
• çiftçisin
• çiftçiyle
• bir çiftçi
• çiftçiden

Bir çiftlik çocuğunun buraya gelip beni suçlamasına minnettar kalmadım.
لا أقدر فتى مزارع يأتي إلى هنا لكي يتهمني بجريمة

Tamam ama şu an hâlâ bir sürü tütün çiftliği var.
حسنا، لكن ما يزال هناك العديد من مزارع التبغ

Avlanmayı bilen bir çiftçinin oğlu olarak, babam mülemmel bir nişancıydı.
وكإبن مزارع كان يعلم كيف يقنص وكان والدي قناصاً بارعاً

Ben sadece yerel küçük bir çiftçiyim eşek arabası geliyor beyler!
أنا فقط مزارع صغير محلي أتروكوها العربة فهي أتيه يا شباب

Sen müşterisin. Sana beş sahil boyu Glengarry Farms sattım.
أسمع انت احد العملاء وقد بعت لك للتو أحد مزارع جلين جارى المطله على النهر

Ağabeyin yılın genç çiftçisi seçilemez, değil mi?
حسنا , اخوك يريد الحصول على لقب مزارع العام يبدو ان انجس يفكر بالحصور على كل شئ

Pekala, ilk olarak... bunların hepsi aslında çiftlik somonu sorununa dayanıyor.
حسناً فى البداية هذا الأمر يذهب نوعاً الى مسائل مزارع السالمون

Ben 1900'lerdeki bir çiftlik kahyasını günümüzden çok farklı görüyorum.
سآخذ مدير المزرعة اليوم كمزارع مختلف تماماً عن مزارع العام 1900.

Kenya'daki çiftlik hayvancılığı 463 milyon dolarlık bir hacme sahip ve asgari ücretle geçinen bir çiftçiyle bolluk içinde geçinen bir çiftçi arasındaki fark sadece günde fazladan birkaç litre süt kadar.
إنتاج الألبان في كينيا يقدر بـ 463 مليون دولار، والفرق بين مزارع بسيط ومزارع غني فقط بضع لترات من الحليب يوميا.

Kelvin, annesini öldürmedi. Bedenlerimiz ailemizin donör çiftliği değil.
لم يقتلها أجسادنا ليست مزارع أعضاء لوالدينا

Atılmadım, teşekkür ederim, sadece sınavları kaçırdım, bir kümes hayvanları çiftliği işletirken.
لم اطرد منها , فقد فوت بعض الامتحانات بينما كنا نحن نحتل مزارع الدجاج

Fakat bir çiftçi, fazladan bir koyun daha getirirse, o çiftçinin işleri için daha iyi olacak ve bu kimseye zarar vermeyecek.
الآن، إذا قام مزارع بجلب خروف إضافي، سيكون ذلك المزارع ناجحا بقدر يسير، ولن يتضرر أحد من هذا.

Onu ne kaybedeceğim ne riske atacağım ne eskiden olduğum pisliğe döneceğim, ne de sersem bir çiftçinin teki atını geri istiyor diye asılacağım.
لن أخسرها أو أخاطر بها أو أعود لما كنت عليه فى الماضى أو أتقيد فقط لمجرد أن مزارع قذر يريد استعادة حصانه

Ben bir çiftçiyim, bu hâlde bile paylaşacak pirincim kalmadı.
مع أنني مزارع إلا أنّي لا أملك ما يكفيني من الأرز

"Onu, Alex'i ve Ben'i" "hastane tedavisi için Dawn Farms'a götürüyorum."
quot; أنا أخذ بها ،أليكس ، وبن ل مزارع الفجر quot;

Arpa çiftçisi Brendlf Jensen ile birlikteyim.
انا هنا مع مزارع الشعير برندليف جونسون برندليف

Farkındalık için Fordham Road'un ortasında çiftlikler ve şişeden pencereler yapan tahılın çocukları haline geliyoruz.
وأصبحنا أيضاً أطفال الذرة، نصنع مزارع في وسط طريق فوردهام للتوعية. وعلب نوافذ من القمامة.

Beş yaşındayken annesi cennete gitmişti ve babası da bir tür çiftçiydi.
توفيت أمها عندما كانت فى الخامسة وأباها كان مزارع

Birkaç yoğun pazarlama ayından sonra, genel toplamda 185 çiftçiyi kaydetmiştik.
بعد شهران من التسويق المكثف، حصلنا على توقيع الإجمالي الأكبر من 185 مزارع

Öyle bir hükme varmam. Perili mısır tarlaları hakkında bir şey duymadım.
لا أصدق ذلك ولكنني لم أسمع عن مزارع مسكونة

Peki ne olacaksın Gene? Tayland'da çiftçilik mi yapacaksın?
وأبيعهم مرة واحدة ستصبح مزارع في تايلاند؟

Ama sorduğuna göre, sen toprağı olmayan bir çiftçisin.
و لكن بما أنك سألت فأنت مزارع دون حقل

Kiracı bir çiftçi olan babanın çocuğu için devlet üniversitesine gitmenin çok zor olmadığı bir zamanda büyüyecek kadar şanslıydım.
كنت محظوظا أن أترعرع في زمن لم يكن من الصعب فيه على ابن مزارع مستأجر أن يشق طريقه نحو جامعة الولاية.

Bu kulübeyi bir çiftçiden aylık 50 Dolara kiralamış.
إستأجرته من مزارع لطيف بخمسين دولاراً في الشهر،