ويكيبيديا

    "مستقبله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geleceği
        
    • geleceğinden
        
    • gelecek
        
    • geleceğinde
        
    • geleceğe
        
    • geleceğine
        
    • geleceğinin
        
    • kariyerini
        
    • Ailemize ileride
        
    • geleceğini
        
    Seni ve seni bekleyen geleceği görmek, ve bu geleceği hakkettiğini bilmek. Open Subtitles كم هو عظيم هذا الفتى، صحيح مستقبله الكامل أمامه وكم يستحقّ هذا
    Babasını öldürdüğüne dair bir ipucu geldiğinde tüm politika geleceği suya düşer. Open Subtitles إنّه مترشّح لمنصب العمدة. تلميح واحد بأنّه قتل أباه، وسيضيع مستقبله السياسيّ.
    Aklı endişeli ve meşguldu. Çok fazla kötü anısı vardı ve geleceği için çok endişeliydi. TED كان عقله قلقًا ومنهمكًا بسبب تلك الذكريات المرهقة، وبسبب الخوف على مستقبله.
    "Hiçbir şey, bir adamı geleceğinden alıkoymamalı." dedi. Open Subtitles لقد قال : لا شىء يجب أبدآ أن يعطل الرجل عن مستقبله
    Sık sık gelecek hakkında konuşuyorsun ama asla benim hakkımda bir şey söylemiyorsun, neden? Open Subtitles انت تتحدث دائما عن مستقبله, ولكن لم تتحدث عن مستقبلى, لماذا ذلك؟
    Onun geleceğinde beladan başka bir şeyin olmadığının farkına vardım. Open Subtitles كنت قد رأيت أنه لا يوجد سوى المشاكل في مستقبله
    Ve biliyorum ki bir çoğunuzun geleceğe dair soruları var, korkuları...şüpheleri. Open Subtitles وأعلم بان الكثير منكم لديه الكثير من الأسئله عن مستقبله مخاوف .. شكوك ..
    Çünkü kendi geleceğine verdiğinden daha çok tatlı bir sarışına değer veriyor. Open Subtitles لأنه يهتم بشقراء جميلة أكثر من اهتمامه في صنع مستقبله وفي النهاية
    Crow'u öldürürken o onunla. Artık onun geleceğinin bir parçası. Open Subtitles يا جوردن، ستكون معه في الغرفة عندما سيقتل كرو انها جزء من مستقبله
    Böyle bir keşif Steve Titus'u, sahte bir anı yüzünden geleceği mahvolan bir adamı, kurtarabilirdi. TED هذا اكتشاف قد أنقذت تايتس ستيف، رجل كان مستقبله كله سينتزع منه بسبب ذاكرة مزورة.
    İş öğrenir, bağımsız olur. geleceği için iyi olur. Open Subtitles بعدها يستطيع الإعتماد على نفسه إن أمر مستقبله يهمني
    geleceği hakkında kaygılanmak zorundaydı, ve ne olacağını bilmiyordu. Open Subtitles كان عليه ان يقلق على مستقبله وما اراد ان يكون عندما يكبر
    Birilerine geleceği gösterirseniz gelecekleri olmaz. Open Subtitles إذا أريتي شخص ما مستقبله فلن يكون له مستقبل
    Biliyorum, ama yine de geleceği kaydedebilirsiniz. Open Subtitles أعلم ، لكن مازال بإمكانك أن نتقذ مستقبله
    Sadece siyasal geleceği değil aynı zamanda tüm geleceği Genel Kurul'daki konuşmasına bağlı. Open Subtitles مستقبله يتوقف كلية على حديثه فى الجمعيه العموميه
    Sarah, geleceği hakkında endişe duyan ilk kişi sen değilsin. Open Subtitles اتعرف يا سارة .. انتى لست اول شخص .. يضمر قلق كبير عن مستقبله
    Hiçbir şey, bir adamı geleceğinden alıkoymamalı. Open Subtitles لا شىء يجب أبدآ أن يعطل الرجل عن مستقبله
    Ama burada oturmuş sanki hiç söz hakkı yokmuş gibi onun geleceğinden söz edişinizi... Open Subtitles ولكن بعد الجلوس هنا وسماعكم تتحدثون عن مستقبله وكانه لا كلمة له.
    gelecek haritası. Buna "Çatallaşan Yolların Bahçesi" diyordu. Open Subtitles خريطة مستقبله حديقة الطرق المتشعّبة أسماها
    Ona, geleceğinde muhtemelen NBA'in olmayacağını söyleyecek cesareti bulamadım. Open Subtitles لم أملك القلب لأخبره أن كرة السلة على الأرجح ليست مستقبله
    Geçen hafta şampiyonluğu kaybettiler ve geleceğe dair bir sürü soru ortaya çıktı. Open Subtitles الخسارة المدمرة في مباراة البطولة الأسبوع الماضي... تترك مستقبله لسؤال...
    Fakat onu endişelendiren şey, bu adli kaydın geleceğine yapacağı etkiydi. TED لكن كريستوفر لم يكن يفهم تأثير سجله الإجرامي على مستقبله.
    Her sabah, "bugün o gün mü" diye; bugün, geleceğinin sonunda yakasına yapışacağı gün mü diye merak içinde uyanıyor. Open Subtitles كل يوم يستيقظمتسائلاًإن كاناليومهواليوم .. إن كان اليوم هو اليوم الذي سيلتقي فيه مع مستقبله
    Evet ama bunu yapması için kendi kariyerini mahvetmesi gerek. Open Subtitles نعم, و لكن ليفعل هذا سيكون قد انهى مستقبله المهني
    Ailemize ileride katkıda bulunmayacağı için Jaime'yi reddettin. Open Subtitles وأدرت ظهرك لـ(جايمي) لرفضه مشاركتك في مستقبله
    Bütün bu hikayede geleceğini seçme hakkı olan tek kişi sizsiniz. Open Subtitles أنت الشخص الوحيد في هذا الموقف بأسره الذي يستطيع تحديد مستقبله.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد