eğer yapabilsek buna benzer bir şeyler görürüz | TED | وحتى لو قمت بذلك، سترى شيء مشابها جدا لهذا. |
İlginçtir ki, benzer bir olay şempanzeler arasında görülür. | TED | من المثير للإهتمام، أننا نرى شيئا مشابها يحدث مع الشمبانزي، |
bu erken gelişimin bazı zamanlarında, insan embiryosu bazı uzak insana benzer ataların embiryo şekillerini portresini oluşturmaktadır. | Open Subtitles | لأنه في بعض المرَّات في هذا التطور المبكر جسمنا الجنيني يصور لنا شكلاً مشابها لجسم الإنسان ليكون فيما بعد إنسانا |
Ben de benzer bir şey giyiyorum. Bak, göstereyim. | Open Subtitles | أنا أرتدى شيئا مشابها أنا الأخر سأريكِ إياه |
Amerikalılar da 1943'te buna benzer bir şey denediler. | Open Subtitles | الامريكان حاولوا شيئا مشابها في عام 1943 |
İkinizde de benzer bir eğilim gördüm, o yüzden size bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | و رأيت عنادا مشابها في كليكما ، لذا جربتكما |
Kainatın uzak geleceğinde arta kalan beyaz cüceleri benzer bir alın yazısı bekliyor. | Open Subtitles | في المستقبل البعيد للكون سيكون بانتظار المتبقي من الاقزام البيضاء" مصيراً مشابها" |
Kevin da buna çok benzer bir rüya gördüğünü anlatmıştı. | Open Subtitles | قال لي (كيفن) إن حلما مشابها جدا لذلك قد راوده |
Buna benzer bir şey arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن شيئا مشابها لهذا. |
Erkek kurbanla benzer yaraları var. | Open Subtitles | إصابات مشابها للضحية الذكر |
Star Trek bilim memuru gibi giyinip 1500'lerde Dünya'ya benzer bir gezegeni araştırıyormuş gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن ترتدي زي عالم من (ستارتراك) يستكشف كوكبا مشابها للأرض |
Belki benzer bir bölümleri vardır. | Open Subtitles | ربما يملكون قسما مشابها |
Kabil'in buna benzer bir yüzüğü var. | Open Subtitles | قابيل يملك خاتما مشابها |
benzer bir şeyler yapman gerekir. | Open Subtitles | لابد انك تفعل شيئا مشابها |
Buna benzer bir şey. | Open Subtitles | مشابها لهذا |