"مشاكلي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sorunlarım
• sorunlarımı
• problemlerim
• sorunlarımdan
• sorunum
• sorunlarımın
• problemlerimi
• derdim
• sorunlar
• sorunlarımla
• dertlerimi
• sorunumu
• sorunları
• dertlerim
• dertlerimden

Tabi ki endişeleniyorum. Şu an uğraşmam gereken kendi sorunlarım var.
بالطبع انا حزين عليها ولكن الان لدي مشاكلي الخاصة لأهتم بها

- Bak, benim zaten kendi sorunlarım var. - Düşündüğünden daha kötü.
ـ أنظر, لدي مشاكلي الخاصة ـ أنها أسوأ مما تتصور

Seni en son gördüğümde, kendi sorunlarımı sana lanse etmeye çalıştım.
آخر مرّة رأيتك، حاولت جعل مشاكلي هى مشاكلك. لم افعل الصواب.

Bunun korkularımla yüzleşmem konusunda yardımcı olacağını ve öfke sorunlarımı çözeceğini düşünüyor.
انها تعتقد بانها سوف تساعدني بأراحة مشاعري ومخاوفي الداخلية وحل مشاكلي الشخصية

Benim kendi problemlerim var. Dün gece bu gözümü kaybettim.
عندي مشاكلي الخاصة، فقدت عيني هذه ليلة أمس

Ne çiftlikteki sorunlarımdan... ödemem gereken senetlerden, ürünümün kötü olmasından... ne de onun iş sorunlarından...
لا عن مشاكلي في المزرعة الديون المُستحِقة الدَّفْع‏ ومحصولي الفاشل أو عنه، وعن عمله

Ama sorunumla ilgili sorun şu ki sorunum diğer insanların sorunları olabiliyor.
..ولكن الأمر حول مشاكلي هو أنها تميل إلى أن تصبح مشاكل للآخرين

Valerie'nin mücadelesi sorunlarımın o kadar da kötü olmadığını farketmemi sağladı.
منكفاحفاليريجعلنيأدرك بأنّ مشاكلي لم تكن سيئة جدا.

Burada oturuyorsun, beni dinliyorsun ve tüm problemlerimi çözecekmis gibi davraniyorsun.
أنت جلس هنا, تصغي إليّ و تتظاهرُ بأنك ستحلُّ كل مشاكلي

Ama benim de, kendime göre bazı sorunlarım var.
لديّ مشاكلي الخاصّة. في البيت مثلاً، مع أبريل.

Artık kendi sorunlarım ile kendim başetmeyi öğrenmem gerekmiyor mu?
ألا تظن انه حان الوقت للتعامل مع مشاكلي الخاصة؟

Hayır, yo, yo. Beni buna sürükleme, benim kendi sorunlarım var.
لا ,لا ,لا تقحمني في هذا لدي مشاكلي الخاصة

sorunlarımı mahkeme dışında çözmekten yanayım, sizin de bildiğiniz gibi.
أفضل أن أحل مشاكلي خارج المحكمة , كما تعلم جيداً

İşin ironik tarafı babamla sorunlarımı çözmem için bu kadar baskı yaptıktan sonra babamla tanışmayacak olmamın sebebi sensin.
أتعرف ما الأمر المضحك ؟ بعد كل إصرارك على حل مشاكلي مع والدي أنت هي سبب عدم مقابلتي له

O zaman onu adlandıramasam da eşcinsel bir çocuk olarak büyümek yalnızlık ve güvensizlik sorunlarımı yoğunlaştırdı.
وبالرغم من أنني لم أكن أستطيع تحديدها حينها، كان الترعرع كطفل مثلي جنسياً سبباً في تفاقم مشاكلي مع العزلة وعدم الأمان.

Sana söyleyebilecek çok şeyim var ama öncelikle kendi problemlerim var.
يمكنني إخبارك بالكثير. لكن لدي مشاكلي الخاصة.

Sadece oturup küçük sorunlarımdan söz etmek bana aptalca geliyor.
أشعر بالغباء لمجرد الجلوس والحديث عن مشاكلي التافهة

Şu anda kaçarsam, güvenlik görüntüleri en küçük sorunum olur.
أركض الآن، وهذا فيديو للمراقبة هو الأقل من مشاكلي.

Yani yakınlık ve bağlılık sorunlarımın nedeni annemin bana 10 yaşımda denizci elbisesi giydirmiş olması mı?
تقول إذاً أن مشاكلي في الألفة نشأت من أمي التي ألبستنى كبحاراً حتى وصلت الـ 10 من عمري؟

O her zaman yanımda, problemlerimi çözmek için hazırdı.
كان دائماً شخص أعتمد عليه شخص يحل جميع مشاكلي

Eğer o hapları almazsam eziklerim en ufak derdim olacak.
,اذا لم أأخذ هذه الاقراص الكدمات ستكون اقل مشاكلي حينها

Bu sorunlar, nereye gidersem gideyim gölgem gibi peşimden ayrılmayacaklar.
مشاكلي ستتبعُني إلى أيّ مكانٍ أذهبُ إليه.

Yapmayacaktım, ama sonra düşündüm ki kendi sorunlarımla uğraşmanın vakti geçti.
لم اكن لاقوم بذلك , ولكنه كان الوقت حينما توقفت عن مشاكلي الخاصة..

Benim, onlara yardım ederek kendi dertlerimi unutabileceğimi anlamamı sağladılar.
ساعدوني وجلعوني أدرك أن بمساعدتهم أنسى مشاكلي الخاصة

Eğer sorunumu böyle çözmemi öneriyorsan, cevabım hayır. Çünkü bu ödleklerin çözümü.
إذا كنت تقترح أن أحل مشاكلي بالمال، فأنها أرفض، إنها طريقة جبانة

Bana gelip ağlama, çünkü benim de kendi dertlerim var.
إذا لا تشتكي لي. لأنّ لديّ مشاكلي الخاصة.

Senin başına gelenler, benim dertlerimden çok daha berbat.
يا لي من حمقاء، ما عانيتِه أكثر سوءاً من مشاكلي