İçki ikramı yapmayı dert etmezsen, seni muhtemelen içeri sokabilirim. | Open Subtitles | انا ممكن ان ادخلك لو لم تمانعى ان تقدمى مشروبا. |
Özür dilemek için gitmiştim. Bir içki ısmarlayıp eve döndüm. | Open Subtitles | ذهبت لأعتذر له, إشتريت له مشروبا, وبعدها ذهبت إلى المنزل |
Dinle ben sadace senin vücuduna imza atacağım ama sadece bir içki al. | Open Subtitles | اسمعي, سوف أوقع على أي جزء من جسمك, ولكن فقط, أرجوك.. اشتري مشروبا. |
Bana bir içecek daha alır mısın? | Open Subtitles | حسنــا سوف أعود هل يمكنك أن تحضري لي مشروبا آخر ؟ |
İçki onu çarpmış olabilir, fakat onu asla gerçekten sarhoş görmedim. | Open Subtitles | يمكنه ان يحتسى مشروبا, ولكنى لم اره ابدا سكرانا |
Tavsiyem içeri girip birer içki almanız ve şeriften haber alana kadar beklemeniz. | Open Subtitles | نصيحتي هي أن تدخلوا وتتناولوا مشروبا ولننتظر حتى نسمع الأخبار من المأمور |
- Size içki ikram edemeyeceğim için özür dilerim. - Sosyal bir ziyaret için gelmemiştim, Bay Darby. | Open Subtitles | اسف انني لا استطيع ان اعرض عليك مشروبا انا لم آتِ لزيارة اجتماعية |
Akşam yemeğine kalmayacağınıza göre, en azından size bir içki ikram edebiliriz. | Open Subtitles | ما دمت لا تستطيع البقاء للعشاء فأقل ما نفعله ان نقدم لك مشروبا |
Pekala. Ona bir içki verip, olabildiğince çabuk geleceğimi söyle. | Open Subtitles | حسنا، قدمي له مشروبا واخبريه أنني سآتي حالما استطيع |
Bunu yapmadan önce bana bir içki getirebilirsin. | Open Subtitles | قبل ان تقومي بهذا يمكنك ان تجلبي لي مشروبا |
Güreşme sesi gelmiyordu da, bir içki istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | لم اسمع أي اصوات للمعركة لذا فكرت أنكم ربما تريدون مشروبا |
Eski arkadaşların birer içki içmesi normaldir, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد ضرر فى تناول الأصدقاء مشروبا أليس كذلك |
Patron, Packy veresiye bir içki daha istiyor. | Open Subtitles | بانكى يريد مشروبا اخر على الحساب يا رئيس |
Şimdi de babam gibi eski usul bir içki hazırlayacağım. | Open Subtitles | سأجهز مشروبا على الطريقة القديمة على طريقة والدي القديمة |
Ne hoş bir sürpriz. Sana bir içki vereyim. | Open Subtitles | يالها من مفاجأه لطيفه دعنى أنتقى لك مشروبا |
Eğer bize genç sağlıklı bir erkek bulmamıza yardım edersen ben de sana içki ısmarlarım. | Open Subtitles | إن تمكنت من مساعدتنا في العثور عليه سأشتري لك مشروبا |
Kalkışı beklerken size içecek birşeyler getirmemi ister misiniz? | Open Subtitles | سيدي، هل أجلب لك مشروبا بينما ننتظر الإقلاع؟ |
İçecek almaya gitti. Hoş bir kız. | Open Subtitles | ذهبت لتأخذ مشروبا, إنها لطيفة, أليست كذلك؟ |
Öğle tatili için dışarı gittiklerinde beyinlerini sarj eder, arkadaşları ile buluşur, biraz yemek yer, bir bira içer, konuşurlar belki de daha önceden yapamayacakları bir fikir sinerjisi kurarlar. | TED | حين تخرج للعالم، و تعيد شحن دماغك، تلتقي بأصدقائك ، تتناول مشروبا ، تتناول طعاما ، تتحدث، فإنك تحصل على بعض الأفكار المترابطة التي لم تكن لتحصل عليها من قبل. |
Muhtemelen hayatında hiç market poşeti taşımamış hiçbir içkiye para vermemiştir. | Open Subtitles | أظن أنها لم تحمل مشترياتها أبدا ولم تتناول مشروبا لوحدها على الإطلاق إن كانت من يظنها إلمسلي |
Şöyle bir uğrayıp içmek isteyip istemediğinize bakmak istedim Çok tatlı bir karışım. | Open Subtitles | لقد فكرت في أنكي تريدين مشروبا يا سيدتي. مشروب مهدئ و جميل. |
Şu formaliteyi tamamlayıp, senle ben birşeyler içelim. Harika. | Open Subtitles | سنتخطى هذا الترحيب سريعا و سنتناول انا و انت مشروبا مدهش |
Belki de bu bayana içecek bir şey ısmarlarsın. | Open Subtitles | هل يمكن ان تقدم للسيدة مشروبا |
Evet. Peki, neden şöyle birkaç kadeh bir şeyler içmiyoruz bu gece? | Open Subtitles | لم لا نتناول مشروبا سويا الليلة؟ |
O dediğin içkiyi alabilirim, fakat bana eşlik etmen koşuluyla. | Open Subtitles | اريد مشروبا اخرا بشرط ان تشراكينني ؟ |
Sen, ben ve kuklan sıcak bir şeyler içmeye gidebiliriz. | Open Subtitles | ربما أنت،أنا و دميتك يمكننا أن نأخذ مشروبا ساخنا |
Söylesene, neden bir gece birlikte şöyle hoş bir şeyler içmiyoruz? | Open Subtitles | ستكونين وحيدة ، كيف سيكون لامر لو تناولنا مشروبا خفيفا ليلة ما؟ |