ويكيبيديا

    "مصلحته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyiliği
        
    • ilgi
        
    • çıkarlarını
        
    • iyisi
        
    • lehine
        
    • yararına
        
    • en iyisini
        
    • kendisi için
        
    Bana dürüst bir şekilde Marco'ya verdiğin tavsiyenin senin değil de Marco'nun iyiliği için olduğunu söyleyebilir misin? Open Subtitles اتستطيع ان تخبرني هل كانت نصيحتك لماركو قائمة على مصلحته او مصلحتك انت؟
    Kusura bakmayın, efendim ama zincir kanunu onun iyiliği için. Open Subtitles أسف يا سيدي .. ولكن قوانين امتلاك الكلاب من مصلحته هو
    - Tek bilmen gereken bunun onun ve kampanyasının iyiliği için olduğu. Open Subtitles كل ما تحتاجين معرفته ان كل هذا من اجل مصلحته الخاصه و مصلحه حملته ايضاً
    Şayet işbirliğine teşvik edersek, kalmak ilgi alanına girer. Open Subtitles انها فقط في مصلحته البقاء إذا كنا نشجع التعاون
    Ya kendi çıkarlarını geminin çıkarlarından üstün tutarsa? Open Subtitles ... كيف لنا أن نعرف أنه سيضع مصلحته أولاً على هذه المركبة ؟
    Onun yerine insan kendisi için en iyisi neyse o doğrultuda hareket etmelidir. Open Subtitles هو ألا أؤمن. بدلاً من ذلك، يجب أن يتصرف الشخص حسب مصلحته.
    Savaş onun lehine gideceği için bu adam isteyerek bedenini verdi. Open Subtitles وهذا الجسد كان سعيداً ليحظى بالقبول بينما شَنَ الحرب في مصلحته.
    Bir adamın vicdanı genelde yararına olan şeylerin aksini söyler. Open Subtitles ضمير الرجل عموما فى تعارض طردي مع مصلحته
    Alnında kim olduğunu belli edecek bir izle dolaşacak, ve onun için en iyisini istiyorsan... bana geri döneceksin. Open Subtitles سيحمل وسماً على رأسه بموجب حقيقة كيانه وإذا أردتِ مصلحته... ستعودين إليّ
    Kendi iyiliği için fazla zeki ,aslında kuvvetli olmayan ,işkence edilmiş bir genç çocuk Open Subtitles شاب معذّب ذكي جداً فيما يخص مصلحته ، لا يصلح حقا للزواج
    Kendi iyiliği için, Nick. 72 saat psikiyatrik gözetimde tutulunca ne olacak? Open Subtitles حسنا ماهي مصلحته عندما يتعقد نفسيا لمده 72 ساعه
    Önemli olan onun iyiliği için bu düşüncesinden vazgeçirmek. Open Subtitles الشيء المهم هو أن نجد طريقة لمنعه من اكتشاف الحقيقة من أجل مصلحته الخاصة.
    Yani bunlar onun iyiliği için miydi? Open Subtitles إذاً قيامكِ بهذا هل كان كله من أجل مصلحته ؟
    Kafasında bisiklet kaskı bulunan bir çocuk gördüğümde... bir iyi pataklamak isterim, sırf onun iyiliği için. Open Subtitles أرى طفلاً يضع خوذة الدراجة أودُ أن أبرحه ضرباً من أجل مصلحته
    Ve iş o noktaya gelince kendi iyiliği için kendini geri çekmek zorunda hissetti. Open Subtitles وعندما بدأ الضغط بالزيادة، لقد شعر وكأنه عليه الإبتعاد لأجل مصلحته.
    Bugün onu kendi iyiliği için hastaneye yatırmam lazım sonra başkasının sorunu olur. Open Subtitles اريد ان يقدم اعتراف للمشفى اليوم من اجل مصلحته وبعدها سيصبح مشكلة شخص غيري
    Ama kendi iyiliği için çok dürüstmüş gibi geliyor. Open Subtitles لكنهُ يبدو أنهُ صريحٌ للغاية لأجلِ مصلحته.
    Onu ikna edebilirim galiba. Kendi iyiliği için. Open Subtitles أظنني قد أستطيع إقناعه من أجل مصلحته الخاصة
    Ve soruşturma kurulunu atlatmanın tek yolu bakan yardımcısı Wilbur Dincon'a onun ilgi alanında olmadığını göstermek. Open Subtitles والسبيل الوحيد لإغلاق هيئة المحلفين هي بإقناع ويلبور دينكن مساعد النائب العام، أنها ليست في مصلحته
    Papa Cenapları yalnızca kendi çıkarlarını düke hatırlatıyor. Open Subtitles قداسته يذكّر الدوق أين تكون مصلحته
    Ağzını sıkı tutmasının onun için en iyisi olduğunu yoksa onu bulup çenesini kapattıracağımızı söyledik. Open Subtitles قلنا له بأن من مصلحته أن يصمت، وإلا فسنطلق عليه النار. لكن هذا جعل الأمر أسوأ.
    -Kamuoyu yoklamalarında lehine işliyor. Open Subtitles فهي تخدم مصلحته في صناديق الاقتراع
    Güvenini kazanmak ve onun yararına çalıştığımızı görmesini sağlamak zorundayım. Open Subtitles انا يجب ان احصل على ثقته، لاجعله ان يرى ذلك يهمل على مصلحته.
    Ben onun annesiyim. Onun için en iyisini ben bilirim. Open Subtitles أنا والدته، أعرف ما في مصلحته
    Ve Augustus gücü kendisi için istemiyordu. TED كما أن أوغسطس لم يسعَ للسلطة من أجل مصلحته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد