ويكيبيديا

    "معدني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • metal
        
    • metalik
        
    • demir
        
    • çelik
        
    • Maden
        
    • merkezim
        
    • metalden
        
    • levye
        
    • mineral
        
    • salça
        
    • Madeni
        
    • teneke
        
    düşük teknoloji çünkü aslında bir domuzun kalp kapakçığı ama yüksek teknoloji ürünü bir parçaya oturtulmuş metal bir kabuk TED ان التقنية المنخفضة انه مجرد صمام قلب من الخنزير .. ولكنه محاط بتقنية عالية وهي عبارة عن تغليف معدني متشابك
    O modellerde şoför koltuğunun altına metal bir plaka koyulurdu. Open Subtitles أنه يوجد لوح معدني تحت مقعد السائق في هذا الموديل
    Karısını metal sopayla döven bir adamın... kafasına sıkmak gerekir. Open Subtitles أي رجل يضرب زوجته بمضرب معدني يجب أن يرمي بالرصاص
    boya gibi birşey, metalik bir yüzeyi kaplayabilecek ışığı maruz kaldığında elektriğe dönştürebilecek Open Subtitles تقريبا مثل الطلاء بحيث يمكنك الطلاء على سطح معدني وتعريضها للضوء لتمنحك الكهرباء
    Ağzınıza koyduğunuz küçük metal bir şeydir ve tıngırtı sesi çıkarır. Open Subtitles إنها شيء معدني صغير تضعه في فمك وتصدر ذبذبات، موسيقي جداً
    Taksiden alınan kurşunlar. Sağdaki kesik kurşun 9 mm.'lik, metal gömlekli, yüksek hızlı. Open Subtitles الرصاصات، التي على اليمين من عيار 9 ملم، غلاف معدني بالكامل، سرعة عالية،
    Yatak odası dolabında, yere sabitlenmiş metal bir kutu vardı. Open Subtitles كان هناك صندوق معدني موصد بالارض في خزانة غرفة نومه
    Kesinlikle bir metal ya da bir çeşit metal sicim ama ondan değil. Open Subtitles كلاّ، لابدّ أن السبب سلك معدني أو شيء شبيه به لكن ليس منه
    Hassas uzak sistem hızlı harekete eden metal nesneleri yok etmek için tasarlandı. Open Subtitles لقد تم تصميم النظام الدفاعي الآلي لتدمير أي جسم معدني يتحرك بسرعة فائفة
    Çocuklardan bihaber Korra, bataklıkta bedeninde hala metal zehrin bir parçasını taşıdığını keşfeden Toph'un da olduğu bir sığınak bulmuştur. Open Subtitles من دون معرفة الاطفال كورا وجدت ملجأ في مستنقع مع توف التي اكتشفت انه مازال هنلك سم معدني في جسمها
    Ben bir metal çekiç görmüştüm, 1800 ler gibi, kanda pişirilmiş. Open Subtitles لقَد رأيتُ مِطرقة قفص معدني من حوالي عام 1800، مُلطّخة بالدماء.
    metal kutu dolusu atık suyumuz varken kamp ateşini kim ne yapsın? Open Subtitles أجل، من يحتاج نار مخيم بينما لدينا صندوق معدني مملوء بالمياه المعالجة؟
    Beyninde bir kanama var. Ufak bir stent ile tamir edilmiş, yani damarı tıkayan bir metal kliple. TED انها تعاني من نزيف في الدماغ وتم معالجة ذلك بدعامة بسيطة بلاقط معدني صغير .. قام بتقوية الوعاء الدموي
    bu metal anahtarı bu şekilde kaya ve plaka arasına yerleştirdim. Open Subtitles أنا وضعت هذا مفتاح معدني بين الحجر ولوحة مثل هذا
    Canım sıkılıyor. Bu tıpkı fularım gibi, ipek sanılacak ama aslında metal bir şey. Open Subtitles وشاحي يبدو كالحرير لكنه في الحقيقة معدني
    Şal değnekleri arenada kullanılır, boğayı başının altından yaralayacak metal uçları vardır. Open Subtitles العصا تستعمل في الحلبة لها طرف معدني لجرح الثور وخفض رأسه
    Ve bu ise bazı böceklerin üzerinde görebileceğiniz parlak metalik bir yüzeyi taklit etmeye evirilmiş. TED وهذه تطورت لتقلد سطح معدني لامع يشابه ذلك الموجود على سطح الخنافس
    Yanık tabakayı metalik demir parçacıklarıyla kapladım. Open Subtitles لقد أصقلت الركيزة المحروقة بسائل معدني حديدي
    Kalçandan kemik alıp, çelik bir mille bacağına bağlamak zorunda kaldık. Open Subtitles فأظطررنا لأن اخذ عظم من وركك ولصقناه الى ساقك مع قضيب معدني
    yeraltindaki bir Maden dokusunu tmeas etmis olmali Kubbe tepemize indigi zaman.. Open Subtitles من المؤكد أن القبة عندما نزلت اخترقت جيب معدني جوفي
    İŞte bu benim merkezim. Open Subtitles هذا هو معدني
    Diz kapaklarım metalden böyle yapsam da olur, değil mi? Open Subtitles عندى رأس ركبة معدني ، لذا يستحسن ان استخدمهم ، صحيح؟
    Sert bir cisimle arkadan vurulmuş. demir bir sopa ya da levye gibi bir şeyle. Open Subtitles نزيف داخلي من قوة الصدمة، تم ضربه من الخلف، قضيب معدني أو مضرب
    Sana bir dozaj vitamin ilaveten mineral çinko yazıyorum. Open Subtitles سأصف لك مجموعة من الفيتامينات و زنك معدني لكي تقوي نظام مناعتك
    İspanyol biri için salça isteyip salsa getirmemeleri imkânsız olsa gerek. Open Subtitles لا بد أنه أمر صعب على شخص إسباني... أن يطلب ماء معدني... دون أن تُقدّم له الصلصة
    Eğer ki belirgin bir Madeni tıkırtı duyarsan, zikzak çizerek yuvarlan. Open Subtitles و ألتفت و أرحل كرجل ...إلا إذا سمعت صوت معدني مميز
    Karton kutular var, eski bir metal sandalye hediye olarak verilen bir teneke kola kutusu iki avize, bir ampül, ipilikler, kumaşlar ve boktan bir kaç plastik manken var. Open Subtitles وهناك صناديق كرتونية كرسي معدني قديم علبة مشروب غازي والتي كانت هدية مصباحين ، ومصباح كهربائي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد