Şimdi, çoğumuz ve eminim ki birçoğunuz için sadece şundan ibaret: Kışkırtıldığımda sinirlenirim. | TED | والآن، معظمنا وأراهن أن معظمكم يشعرون بهذا: أشعر بالغضب عندما يثير أحدهم غضبي. |
Beslenme düzenimiz bazı hayvansal proteinler üzerine kurulu şu anda ve çoğumuz bunu çiftlik hayvanlarından balıktan ve av hayvanlarından sağlıyoruz. | TED | وتتألف حميتنا الغذائية لجزء من البروتينات الحيوانية، وفي هذه اللحظة، معظمنا هنا يقول لنحصل عليها من الماشية، من الأسماك، ومن اللعبة. |
çoğumuz bunu gerçekten düşünmüyoruz çünkü neredeyse bir alışkanlık hâline gelmiş. | TED | معظمنا لا يفكر حقاً في ذلك، لأنه أمر فطريّ تقريباً. |
Ama galiba sürdürmek zorundayız çünkü çoğumuzun yumurtaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن، أظن أننا نتابع تجربتها لأننا معظمنا بحاجة إلى البيض |
Neyse, Çoğu paleontolog dinozorları bağımlılık yapıcı olarak görüyor. | TED | على أية حال، فإن معظمنا من علماء الحفريات يعتبرون الديناصورات بوابة للدواء. |
Hapsedilmenin kısır döngüsü içinde çoğunun serbest kalamadığı, çoğumuzu kapana kıstıran hikâyeler. | TED | قصصاً جعلت أكثرنا محاصرين داخل حلقة السجن المفرغة، التي لم يستطع معظمنا التحرر منها. |
Eminim birçoğumuz daha az şey ile yaşamanın zevkini bir şekilde tatmışızdır. Örneğin, üniversitede yurtta ya da seyahatlerimizde bir otel odasında kalırken, neredeyse hiçbir şey olmadan belki de sadece bir botla kamp yaparken. | TED | أراهن أن معظمنا جرب.. متعة الأقل: في مسكن الكلية، في حجرة فندق أثناء السفر في المخيم حيث لا تصطحب شيئًا وربما في مركب |
Bu yöntemler farkındalığımızı ve etrafımızı algılayışımızı geliştiriyorlar. Bir çoğumuz normalde bu iki nokta üzerinde çok durmaz. | TED | فهي تفرض نوع من العمق في المعالجة هي نوع من الذهن والتي لا يقوم معظمنا بتدريبه |
çoğumuz kendimizi bu yeteneklerde ortalamanın üstünde görüyoruz. | TED | إذاً، معظمنا يصنّف نفسه فوق المعدّل بالنسبة لمعظم هذه القدرات. |
Şimdi, pek çoğumuz nesneler dünyası ile insanlar dünyası şeklinde ikili bir ayrım yaparız. | TED | الآن, معظمنا يفرق بين عالم الأشياء وعالم الأشخاص. |
Saat şu anda 6:30, çoğumuz yalan söylemişizdir. | TED | إذاً إنها تقريباً السادسة والنصف الآن, الإفتراض أن معظمنا قد كذب. |
Oysa ki çoğumuz uykuyu önemsemeyiz | TED | ومع ذلك فإن معظمنا لا يمعن التفكير في النوم. |
Bugün çoğumuz özel mülkiyet ve piyasa ekonomisinin toplumun kaynaklarını yönetmenin en iyi yolu olduğunu kabul ederiz. | TED | معظمنا متقبل اليوم أن الملكية الخاصة وإقتصاد السوق هي أفضل وسيلة لتسيير أغلبية مصادر المجتمع. |
Bence çoğumuz idrarın biraz iğrenç geldiğini kabul edebiliriz. | TED | الآن، أعتقد أن معظمنا يوافق على أن البول شيء مقزز قليلًا. |
Sanırım çoğumuzun günlük hayatına, ayaklarımızın dibindeki gezegenimizin inanılmaz derecede sıcak olduğundan tamamen bîhaber devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. | Open Subtitles | اعتقد انه من الانصاف ان نقول ان معظمنا يمارس حياته اليومية غافلٌ تماماً بأن أسفل أقدامنا، سخونة كوكبنا لا تُصدق. |
Bugün çoğumuzun görüşü şeytani ele geçirmeyi pek kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | أما اليوم فينظر معظمنا إلى فكرة التلبس الشيطاني بإعتبارها مستبعدة |
Pekala, 1950'lerde çoğumuzun gecede yaklaşık sekiz saat uyuduğuna dair iyi veriler var. | TED | في الخمسينيات، كانت المعطيات الجيدة تقترح أن معظمنا كان يحصل على حوالي ثمان ساعات من النوم في كل ليلة. |
Bu Vaccari denen adam, sizin ilk müşteriniz, kadınlar hakkında buradaki Çoğu kişinin paylaşmadığı bir fikre sahip. | Open Subtitles | العميل الخاص بك أولا كانت لديه فكرة من النساء أن معظمنا لا نشارك. |
2 milyon kişiyi etkiliyor ama Çoğu kişinin bundan haberi yok. | Open Subtitles | يصيب أكثر من مليونا شخص رغم ذلك معظمنا لم يسمع عنه ابدا |
çoğumuzu sistemli bir imha işlemi için toplayıp kamplara koydular. | Open Subtitles | جمعنا معظمنا ووضعنا في معسكرات للتخلص منا بشكل نظامي |
Tedbirli olmak adına birçoğumuz diyorum çünkü dört yaşındaki küçük kızım doğduğundan beri bu fikirlerden bahsettiğimi duyuyor. | TED | و أقول ان معظمنا مع بعض الدراسة مثل ابنتي ذات الاربعة اعوام تسمعني اتحدث عن هذه الافكار منذ ولادتها |
Görüyorum da New York çoğumuza olduğu gibi sana da yaramış. | Open Subtitles | أرى نيويورك علاج كنت الطريقة التي يعامل معظمنا. |
Bir denge tutturmak zorunda kalıyorsun ve bunu çoğumuzdan daha iyi yapıyorsun. | Open Subtitles | عليك إيجاد التوازن، وأنت أبرع من معظمنا في هذا. |
En son yürüyüş, birçoğumuzu kırıp geçiren yürüyüş. | Open Subtitles | المسيرة القصوى المسيرة التى يهلك فيها معظمنا كل عام |