ويكيبيديا

    "معهُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onunla
        
    • yanında
        
    • aldı
        
    onunla defalarca konuşmaya çalıştım, ama bana tamamen sırtını dönmüş durumda. Open Subtitles حاولتُ التحدثَ معهُ عِدَة مَرات لكنهُ أقفلَ نفسهُ عني بشكلٍ تام
    Hem onunla olup hem de toplulukta olamam. Böyle olmaz. Open Subtitles لا يمكنني ان اكونَ معهُ ومعَ الدائرة لن ينجح الأمر
    Tanrım! onunla bir daha konuşmak zorunda kalmayacağım günleri iple çekiyorum. Open Subtitles يا إلهي، لا أستطيع الانتظار حتى لنّ أتحدثُ معهُ بعد الأن
    Abla, 3 yıl hastanede yattığımda ruhumun onunla olduğunu söyledi. Open Subtitles ،آوني عندما كنت بالفراش لــ 3 أعوام قال أن روحي كانت معهُ
    Sen onunlayken biz de yanında olmak istiyoruz o kadar. Open Subtitles نحنُ نود ان نكون معهُ عندما تريد ان تكون معهُ
    Eve kocanın yanına git, onunla seviş, Open Subtitles عودي إلى البيت إلى زوجِك و مارسي الجِنس معهُ
    Bir kaç dakikaya kadar onunla bir görüşmem var... görüşme sırasında ekipte kalıp kalmayacağıma karar verecekmiş. Open Subtitles لديَّ مُقابلَة معهُ بعدَ دقائِق سيُقررُ خِلالَها إذا ما كانَ سيُبقيني موظفةً هُنا
    Sonra bana bir daha onunla konuşmayacağına söz vereceksin. Open Subtitles ثُمَ عليكَ أن تَعِدَني أنكَ لَن تَتكلّمَ معهُ ثانيةً
    Ve Allah için, zamanı geldiğinde onunla şansımı deneyeceğim. Open Subtitles أما بالنِسبَةِ للَه، سأُغامِرُ بِفُرَصي معهُ عِندما يَأتي الوَقت
    Biliyorum, ama yine de, babam felç geçirdi, ölmeden önce onunla beraber olmak istiyorum. Open Subtitles أعلَم، و لكن أُصيبَ أبي بجَلطَة أودُ أن أكونَ معهُ قبلَ أن يموت
    Oh, Sanırım şaşkına dçndü. onunla konuşmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنهُ كانَ خجولاً قليلاً سوف نتحدث معهُ
    onunla direkt olarak iletişim kuracak tek kişisin. Open Subtitles ولم لا؟ انتَ الشخص الوحيد .الذى تتحدث معهُ مباشرةً
    İki yıl boyunca her gün onunla çalıştın ve bunun olacağını tahmin edemedin. Open Subtitles لقد عملتَ معهُ طيلةَ عامين، يومياً ولم تشعر بهذا
    onunla çıkma demiyorum. Sadece biraz ağırdan al. Open Subtitles لا أنهيك عن مواعدة ذلكَ الشاب فقط أقترح أن تتمهلى بعلاقتُكِ معهُ.
    Haksızlık etme, onunla sen de yiyiştin. Open Subtitles و.. يالله عليك, لقد خرجتَ معهُ أنتَ أيضاً.
    Kulüpte bir adam bana sarkmıştı arabayı süren adam onunla birlikteydi denizci müdahale etti ama kulüp sahibi ve dansçının biri olayı büyümeden hallettiler. Open Subtitles رجل من النادي امسك بي. الرجل الذي كان يقود السياره كان معهُ. ذلك البحار تدخل, لكن مالك النادي
    Çünkü sen süpersin, onunla değil seninle gitmek istiyorum. Open Subtitles لأنكَ الأفضل , لا أريد الذهاب معهُ أنا أريد الذهاب معك
    onunla bir geleceğin var. Bunu mahvetmene izin veremem. Open Subtitles لكِ مُستقبل معهُ و لن أترككِ تُفسدين هذا.
    Silah sesi duyulduğunda onunla değildin Open Subtitles يشهد بأنكِ كنتِ معهُ عندما تم إطلاقُ النار.
    - Bazen beni de yanında götürürdü. - Öyle mi? Open Subtitles -و كان لابد من أحد الذهاب معهُ في بعض الأحيان؟
    Tüm bunlar olurken, arabada onun yanında mıydın? Open Subtitles و تصادف فقط ، إنك كنتِ راكبة معهُ عندما حدث كل هذا ؟
    Başkentte bir terfi aldı ve benim de onunla gitmemi istiyor. Open Subtitles لقد تلقّ ترقية في العاصمة وطلب مني الذهاب معهُ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد