ويكيبيديا

    "معينة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • belirli
        
    • belli
        
    • kesin
        
    • bazı
        
    • vardır
        
    • özel
        
    • farklı
        
    • belirgin
        
    • belirlenen
        
    • önemli
        
    • veya
        
    • noktasında
        
    Bu beyin bölgelerinin, belirli bilinç deneyimleri ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Ancak neden öyle olduğu konusunda bir fikrimiz yok. TED نحن نعلم أن هذه المناطق في المخ تتماشى مع أنواع معينة من التجارب الواعية، لكننا لا نعرف لماذا تتماشى معها.
    Binalarımız, belirli sıcaklık değerleri arasında rahatça kullanabilmek için tasarlanıyor. TED ولقد تم تصميم مبانينا لتكون مريحة في درجة حرارة معينة.
    Bunun anlamı, periyodik tablonun belli bölümlerinin kesinlikle limitlerimizin dışında olduğudur. TED و يعني هذا أن أجزاء معينة من الجدول الدوري بديهياً محظورة.
    ve günümüzün karmaşık sorunlarını anlayamayarak uygulamada belli başlı tehlike sinyalleri yayıyorduk. TED وبفشلنا في فهم القضايا المعقدة في عصرنا، كنا نواجه آثارًا عملية معينة.
    Bu şakaların her birisi kesin bir davranışa bağlı. TED الآن كل من هذه النكات ترتبط بها سمات معينة.
    bazı kelimeler var ki bunlara karşı sosyal yaptırımlar olmalı ama bazıları da siyasi gündemi sürdürmek için kullanılır. TED هناك كلمات معينة يجب أن يوضع ضدها نوعا من العقاب الإجتماعي، ولكن بعض منها كان يستخدم لتعزيز أجندة سياسية.
    Şey, içeri gelip bana belirli bir çiftlikteolup olmadığımı sordu. Open Subtitles لقد حضر وسألنى ,ان كنت قد ذهبت الى مزرعة معينة
    Sadece konu yemek olunca belirli kurallarım var tamam mı? Open Subtitles ولكن عندما يتعلق الأمر بالطعام فلدي قوانين معينة اتفقنا ؟
    Eğer yanlış yapıyorsam ya da istediğin belirli bir yol varsa, büyükanne kurbağa... Open Subtitles إن كنت أنفذ هذا بشكل خاطيء أو هناك طريقة معينة أيتها الجدة الضفدع
    belirli olay ve zaman aralıklarını birleştiren sinir yollarının yerini belirleyebilir. Open Subtitles يمكنها أن تحدد بدقة الممرات العصبية مرتبطة بتجارب معينة وفترات الوقت
    Her bir mikrop hayatta kalabilmek için belirli elementlere ihtiyaç duyar. Open Subtitles كل نوع من أنواع الميكروبات يحتاج إلى مواد معينة لكي يعيش
    Bir tırmanış ya da gezideyken belirli bir noktaya gelince, kendime derdim ki, "Pekala o sözü bozma ihtimaline ne kadar hazırım?" Open Subtitles وعندما كنت أتسلق في رحلة وعندما أصل إلي مرحلة معينة أضطر فيها لأقول حسنا إلي مدي انا ارغب في خلف وعدي ؟
    Ayrıca belli bir durumda yürütücü işlevi kullanırken ortaya koyduğunuz stratejilere de bağlıdır. TED وتعتمد كذلك على الاستراتيجيات التي تنفذها عند استعمالك للوظيفة التنفيذية في حالة معينة.
    Körfez hakkında bir diğer önemli konu da buradakş hayvan türlerinden birçoğunun yılın yalnızca belli zamanlarında körfeze gelmesidir. TED والشيء المهم اكثر في الخليج بالنسبة للعديد من الكائنات الاخرى التي تتجمع في الخليج اثناء اوقات معينة من السنة
    Eğer etraftaki kuşlara bakarsanız ki körfezde birçok kuş türü var aynı şekilde yılın belli zamanlarında burada toplaşıp sonra gittiklerini görürsünüz. TED واذا نظرنا الى الطيور سنجد ان هناك الكثير من الطيور في الخليج التي تتجمع في اوقات معينة من العام ولكنها ترحل لاحقا
    Sanki neredeyse hataları belli şekilde yapmak üzere yapılmış gibiyiz. TED ويبدو الأمر كما لو أننا مصممين لنرتكب الأخطاء بطرق معينة.
    - Hiçbir şey. Yabancı ancak belli bir açıdan baktığında endişelendirir seni. Open Subtitles أنت تقلق بشأن الغريب إن نظرت إليه من وجهة نظر معينة فقط
    Bunu yapan insanların başka bir ayırıcı özelliği de kesin olmayan bir dil kullanmaları. TED الخصوصية الأخرى للأشخاص الذين يفعلون ذلك بشكل جيد هو أنهم لا يسعملون لغة معينة.
    kesin olguları yayınlamak televizyonların işidir. Open Subtitles مهمة التلفاز تقديم برامج عن مواضيع معينة
    Bazılarınız bilir belki, son yüzyıl boyunca bazı akademik daireler içinde çok popülerdi. TED خلال نهاية القرن الماضي، كما يعرفُ بعضكم كان شائعًا في أوساط أكاديمية معينة.
    Sonra büronuza gidersiniz ve buzdolabında belli bir marka su vardır. Open Subtitles الآن دخلت إلى مكتبك وهناك ماركة معينة من الماء في الثلاجة.
    Bu yüzden, kadınlara ulaşmak için özel bir kampanya tertipleyeceğim ki yer alabilsinler, ki böylece sürecin bir parçası olabilsinler. TED من الممكن أن أبتكر حملة معينة خاصة لتوعية النساء لأتاكد من قدرتهن على المشاركة، وأن يكنّ جزءً من العملية الانتخابية.
    Bir yerden sonra, işler ilginçleşsin diye farklı şekillerde deniyor insan. Open Subtitles في مرحلة معينة تقومي بكؤوس خادعة لتبقي الأمر مثيراً للإهتمام فقط
    Aklında belirgin bir şey varken genel bir cevap veremezdim. Open Subtitles ولا استطيع ان اُعمم الحالات, وخاصة لو كان هناك حالة معينة فى باله
    belirlenen bir noktaya doğrudan gelen güneş ışığı. Open Subtitles فأنه يخبرك بالضبط في أية وقت من السنة نقطة معينة سوف تتلقى أشعة الشمس المباشرة
    Dil hayatlarımızın önemli kısımlarını ve terminolojisini yansıtır ki bu bizim duygularımızla bağlantılıdır TED أبدا. اللغة تمثل مراحل معينة في حياتنا. ترتبط عاطفتنا بها، وترتبط بتلك المصطلحات.
    Bu da, meydana gelebilecek hatalara karşı veya bir takım kasıtlı saldırılara karşı savunmasız olduğu anlamına geliyor. Fakat hatalar bile kötü olabilir. TED وهذا يعني أنها عرضة لأنواع معينة من الأخطاء التي يمكن أن تحدث، أو أنواع معينة من الهجمات المتعمّدة، ولكن ستكون أخطاء سيئة للغاية.
    Hepimiz hayatının bir noktasında yalnızlık duygusunu yaşayacaktır. TED كلنا في هذه الغرفة سنتعرض للوحدة في مرحلة معينة من حياتنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد