Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
Biliyorum. Basit. Bana aşık olduğun yerden başlarız. | Open Subtitles | أعرف إنها بسيطةستبدأ حينما تكونين مغرمة بي |
Söylemem gerekir ki, kocana hala aşığım. | Open Subtitles | سيتعين عليّ قول هذا مازلت مغرمة بزوجكِ تلك هي زوجتك تتحدث مع خليلتك السابقه |
Ama şimdi bana âşık oldun ve bu seni biraz korkutuyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكنك الآن مغرمة بي وهذا يخيفك قليلاً، لا؟ |
Dün, ona nasıl baktığını gördüm. Düpedüz aşıksın. | Open Subtitles | رمقتيه بنظرة غريبة ذلك اليوم أنت مغرمة به |
Seni çok seviyorum, Wilhelm. Beni unutma lütfen. | Open Subtitles | أنا مغرمة بك يا فيلهلم، أرجوك لا تنساني. |
Romeolar'ın birine aşık olduğuna yemin ederdim. | Open Subtitles | كنتُ واثقاً بأنها مغرمة بواحد من هذين العاشقين. |
Ben de, kayalık bir yoldan 100 km hızla gidecek bir adama aşık bir kadın görüyorum. | Open Subtitles | أرى امرأة مغرمة برجل على وشك القيادة نحو منحدر بسرعة 60 ميلا في الساعة |
Sylvain'dan hoşlandım, ama gerçekten ona aşık olmadım. | Open Subtitles | كان يعجبني سيلفان لكن لم أكن مغرمة به فعلاً |
Biliyor musun Cody, bir zamanlar ben de aşık oldum. Yürümedi ama. | Open Subtitles | أتعلم أنني كنت مغرمة في الماضي لكن لم تنجح تلك العلاقة |
aşık. Tartışmasız aşık. Ve bu kuşkular sadece babanın değil, benim de. | Open Subtitles | مغرمة، مغرمة بشكل كبير و هذا ليس من شأن أبيك فقط بل من شأني ايضاً |
Bana çılgın gibi göründü. Eh, kendine bu kadar yüklenme. Eğer hala aşık olduğum birisi evleniyorsa... | Open Subtitles | لا تكوني قاسية علي نفسك، لو كان الشخص الذي مازلت مغرمة به سيتزوج |
Sana aşığım Paulie. Söyle ya da bu dansı burada bitir. | Open Subtitles | أنا مغرمة بك يا بولي أو أوقف هذه الرقصه فورا |
Yani olmalı, fakat... aşığım ve bu durumdan hoşlanıyorum. Ne kadar üzücü değil mi? | Open Subtitles | ورغم إني مغرمة لا يمكنني الإستمتاع بذلك كم هذا مؤلم |
Ona âşık olduğum falan yok. Tamamen fiziksel. | Open Subtitles | ليس الأمر وكأنني مغرمة به لكنه مجرد إعجاب جسدي |
Annemin amcama âşık olmadığından emin olmak için geri geldi. | Open Subtitles | لقد عاد ليتأكد أن أمي ليست مغرمة بعمي حقاً |
Çünkü hala bana aşıksın ve benimle 10.000 tane daha bebek yapmak istiyorsun. | Open Subtitles | لأنكِ مازلتِ مغرمة بي و تريدين عشرات الآلاف من الأطفال |
İyiden de iyiyim. Hastalığımı seviyorum. | Open Subtitles | أنني أفضل كثيراً أنني مغرمة قليلاً مع تشخيصي |
Kendime ne kadar yalan söylersem söyleyeyim sana her zaman aşıktım. | Open Subtitles | يمكنني أن أكذب على نفسي بالقدر الذي أريده لكن لطالما كنت مغرمة بك |
Ben de sana âşığım. Bu işte birlikteyiz yani. | Open Subtitles | أنا أيضاً مغرمة بك. إذاً نحن معاً في هذا؟ |
O da sana aşıktı, değil mi? | Open Subtitles | كانت مغرمة بك أيضا، أليس كذلك؟ |
Belki de ona âşıksın diye düşündüm | Open Subtitles | تصوّرت أنك ربما تكونين مغرمة به |
Sakın beni sevdiğini, ve bunun için vuramadığını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريني بأن للأمر علاقة بكونك مغرمة بي كل هذا الوقت |
Jack Renauld'yu çok seviyor. Her halinden belli. | Open Subtitles | انها مغرمة بجاك رينو ,لقد سمعتهما ورايتهما |
Şimdi, bunu benden duymuş olma, ama senden çok hoşlanıyor. | Open Subtitles | الآن ، أنـا لم أقل هذا ولكنها مغرمة بك سراً |
Biliyorum bir terapist olarak kendine, bunun terapinin bir parçasi oldugunu ve benim sana asik olmamin geçmisimle nasil bir iliskisi oldugunu bulmaya çalisman gerektigini söylüyorsun.. | Open Subtitles | أعلم أنّه كمعالج أنت تخبر نفسك أنّه جزء من العلاج أن تكتشف لم أنا مغرمة بك و كيف يتصل هذا بماضيَّ و كل ذلك |
Meditasyon yapıyorum, organik yaşıyorum ve bana düşkün olan bir bayan var. | Open Subtitles | أنا أتأمل, اعيش على الطعام العضوي, والسيدة الصغيرة مغرمة بي |
Bana öyle abayı yakmış ki farkında bile değil. | Open Subtitles | إنها مغرمة بي ولا تدرك هذا حتى |