Bekar bir kadın için bu şekilde anahtar bırakmak riskli. | Open Subtitles | ذلك خطير لامرآة تعيش وحدها ان تترك مفتاحا هكذا بالخارج |
Sen ben bulmam gerek, görmek Bir anahtar benim lanet kilidini. | Open Subtitles | وكما ترون, فأنا احتاج لأن أجد مفتاحا لكسر اللعنة التي أصابتني |
Bu sistemlerin her birinde, kuralların angajmanını nasıl dizayn edileceğini anlayabilmek ve iyi kolektif davranışlar yaratabilmek bu vizyonu gerçekleştirmek için anahtar olacaktır. | TED | في كل هذه النُظُم أن نفهم كيف نصمم قوانين الاتصال وأن نتمكن من خلق قوانين للسلوك الجماعي تصبح مفتاحا لأن نحقق هذه الرؤى |
Kayıkhanenin kaç tane anahtarı var? | Open Subtitles | كم مفتاحا يوجد لمنزل القوارب ؟ |
Ama kasabanın yarısında evinin anahtarı yoktu. | Open Subtitles | نصف البلدة لا يملكون مفتاحا لمنزله |
Neden Oona uçup bir anahtar aramıyor? | Open Subtitles | لما لانجعل اونا تطير خارجا و تجد لنا مفتاحا |
Lauren kayıp. Sana anahtar verip ipuçlarını temizlemeye mi yolladı? | Open Subtitles | لورين مفقودة ، لقد أعطتك مفتاحا و أرسلتك هنا لأخفاء الأدلة المتبقية |
Bütün elli kapı için onbeş tane farklı anahtar var. | Open Subtitles | هناك 15 مفتاحا مختلفا لكل الأبواب الخمسين |
Ölmüş atalarımız bize geçmişin kilidini açmak için bir anahtar bıraktılar. | Open Subtitles | ترك لنا أجدادنا الميتين مفتاحا لفك رموز الماضي |
Belki sana çubukların arasından bir anahtar uzatabilirim. | Open Subtitles | ربما من الممكن أن أمرر لك مفتاحا من خلال القضبان |
Üzerinde 38 yazan bir anahtar buldum. | Open Subtitles | لكني وجدتُ مفتاحا. كان الرقم 38 مطبوعا عليه. |
O anahtar istemiyor, benzin istiyor! | Open Subtitles | إنه لا يريد مفتاحا ً , بل يريد وقودا ً |
Onun yerine bir master anahtar kartı önerecektim. | Open Subtitles | سأقترح أن تستعمل مفتاحا رئيسيا. |
Velev ki bir anahtar verdi, geceyi birlikte geçirdiğiniz zaman. | Open Subtitles | إلا إذا أعطاك مفتاحا .عندما نمتما معا |
Buradan kesip maymuncuk anahtar yapacağım. | Open Subtitles | سأقطعه وسأصنع منه مفتاحا |
Tamam. Bir anahtar istiyorum, lütfen. Bay Sanderson? | Open Subtitles | حسنا اريد مفتاحا سيد ساندرسون |
Burada yaşayan adam ölmüş. Öbür anahtar da sadece onun kardeşi Ali Mahmut'taymış. Onu çağırabilir mi? | Open Subtitles | قالت أن الرجل الذي يعيش هنا قد مات، وشقيقه (علي محمود) هو الشخص الوحيد الذي يملك مفتاحا. |
anahtar istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين مفتاحا ؟ |
Paha biçilmez bir sanat eserinin bulunduğu dolabın anahtarı var sende. | Open Subtitles | مفتاحا لخزانة تحوي لوحة فنية ثمينة |
Üzerinde anahtarı yoktur. | Open Subtitles | لا اعتقد اننا سنجد مفتاحا |
Ona bir bijon anahtarı göster, onla bile-- | Open Subtitles | ـ أظهر له مفتاحا صليبيا و عقله... |