Böylece 1 yüzü yeşil 6, 1 yüzü kırmızı 6 ve 1 yüzü pembe 6 küp elde edilir. | TED | يمنحك ذلك 6 مكعبات مع وجه أخضر واحد فقط، 6 مكعبات مع وجه أحمر واحد فقط، و 6 مكعبات مع وجه أرجواني واحد فقط. |
Her birinin 4 boş yüzü olan tam 6 adet küp kaldı. | TED | وهناك 6 مكعبات متبقية، كل منها يحتوي على 4 وجوه فارغة. |
Sıkıcının altındaki bardağa buz küpleri koyuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يضعون بعض مكعبات الثلج في ذلك الكأس تحتها. |
Annem peynir küpleri nerede diye soruyor, çılgın tırnaklı kadın da elma suyuna rom koyabilir miyiz diye. | Open Subtitles | والدتي تريد ان تعرف اين هي مكعبات الجبن.. والإمرأة ذات الأظافر المجنونة.. تريد ان تعرف |
Şimdi ödül dört elma küpü, ve davranışları yine Nash dengesi yönünde değişiyor. | TED | الآن أربع مكعبات تفاح، وسلوكهم يتحرك مرة أخرى نحو توازن ناش. |
Yani, "Normal Fransız kızları gibi Kesme şeker kullan." | Open Subtitles | لماذا ليس لديك مكعبات سكر مثل باقي البنات الفرنسيات اللائقات؟ |
Şu anlarda, dünya genelinde aniden uçan küpler belirmiş durumda. | Open Subtitles | ظهرت مكعبات فجأه ضخمه حول كل العالم السبب لازال مجهول |
Masadaki tüm küp şekerleri almamalıydınız. | Open Subtitles | ما كان يجب أن تأخذي كل مكعبات السكر التي على المنضدة |
Hepsinden var. Ezilmiş, küp şeklinde ve kuru buz. İzle. | Open Subtitles | لدينا بجميع انواعه مطحون مكعبات وجاف انظر |
Bir yatla Akdeniz'de dolaşıp küp peynirler yiyor. | Open Subtitles | هي في رحلة بحرية في البحر المتوسط على يخت ما تاكل مكعبات الجبنة |
Bu buz küpleri ateşli hastaları serinletmek için | Open Subtitles | وهذه مكعبات الجليد لتبريد أجسام من يعانون من الحمى |
Delta küpleri asla kapayamazsın. | Open Subtitles | لن تتمكن أبداً من إغلاق مكعبات الدلتا ماذا ؟ |
Buraya yazıyorum, Delta küpleri bunun cezasını çekeceksiniz! | Open Subtitles | تذكرو كلماتي يا مكعبات الدلتا ستدفعون ثمن هذا |
"Bir dal sedir ağacı, buz küpü, ve arabanın içine sokabildiğiniz kadar insanın olduğu bir fotoğraf," | Open Subtitles | فرع شجره أرزيه, مكعبات الثلج, وصوره لأكبر عدد من الناس تستطيع وضعهم بسيارتك |
Beşinci sınıftayken, Kesme şekerlerle Beyaz Saray yapmıştım. | Open Subtitles | أتعلمين عندما كنت في الصف الخامس صنعت بيت أبيض من مكعبات السكر |
Yeşil veya pembe bulunmayan merkez küpler de olmalıdır. | TED | ستحتاج إلى أن تكون مكعبات المركز بدون الأخضر ولا الأرجواني أيضًا. |
Şeker küplerini sayar, her şeyi kilitler! | Open Subtitles | انها تحسب عدد مكعبات السكر و تقفل على كل شيء |
Dün gece portakal suyundan buz yaptık. Bu yüzden karışma. | Open Subtitles | صنعنا ليلة أمس مكعبات ثلج من عصير البرتقال، فلا تتدخّلي |
Dükkanlarda satılan pahalı küplerden istemiyorum. | Open Subtitles | اوه لا ليس احد المتاجر الغاليه لبيع مكعبات الثلج |
Yağsız domuz etini kes, ince ince doğra | Open Subtitles | قطع بعض اللحم الطري، مكعبات صغيرة |
Cenderelerin bir arabayı bir hurda küpüne çevirdiğini gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | هـل رأيـتموه مـن قـبلُ؟ المـكبس هذا يحول السيـارات إلى مكعبات صغيرة من الخردة |
Mm, peynir küplerinden tek rakamlı miktarda yemek uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | إنه طالع سيئ أن تأكل رقم مفرد من مكعبات الجبن |
Üç yüzü kırmızı olan 8 adet köşe kübü, iki yüzü kırmızı olan 12 adet kenar kübü, tek yüzü kırmızı olan 6 adet yanal küp ve kırmızı yüzü olmayan tek bir merkez kübü bulunuyor. | TED | هناك 8 مكعبات في الزاويا، كل منها يحتوي على ثلاثة وجوه حمراء، 12 مكعبًا على الحواف، لهم وجهان حمراوان، 6 مكعبات متوسطة، لهم وجه واحد أحمر، ومكعب مركزي واحد، ليس له وجوه حمراء. |
Tam bir saldırı düzenlemek için yeterince energon kübümüz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مكعبات طاقة كافية للقيام بهجوم شامل |
Taze sıkılmış, gerçek şekerle ve içi buz dolu. | Open Subtitles | معصور لتوه ، طبيعى التحلية و معه مكعبات الثلج |
Hynerian krem sabunu, kesinlikle, biraz taze janeray şurubu bu yemek küplerinin tadından kurtulabilmek için ve... | Open Subtitles | صابون هاينارى بالتأكيد وبعض الشراب ...للتخلص من مذاق مكعبات الطعام هذه و |