Dünya genelinde jenerik sesleri kullanan Milyonlarca insan var. Buna Amerikan aksanlı sesi kullanan Stephan Hawking de dahil. | TED | الآن، ملايين من البشر حول العالم يستخدمون أصواتًا عامة، ومن ضمنهم البروفسور هوكينغ، الذي يستخدم صوتًا ذا لهجة أمريكية. |
Aspirini ezip size silah niyetine satanlara Milyonlarca dolar mı ödemek istersiniz? | Open Subtitles | انت تفضل دفع عدة ملايين من الدولارات بشئ , على حد علمك, |
Evet, en azından Milyonlarca saat sürdü ve 180 derece falan... | Open Subtitles | نعم استغرقنا ملايين من الساعات فقط و الحرارة حوالي 180 درحة |
Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. | TED | إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا. |
Ordu, 1. Tümen ve 10 milyon değiştirmeden oluşuyor demiştin. | Open Subtitles | يتشكل الجيش من الفرقة الأولى و10 ملايين من جنود التعزيز |
Bilirsin, ama onlar her yıl sadece Milyonlarca beyin hücresinin öldüğünü söylüyor. | Open Subtitles | لكنهم يقولون أن ملايين من خلايا المخ تموت هكذا فحسب كل عام |
Yani bu işlerin Milyonlarca dolarlık bir şaka savaşı olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لذلك، وأنت تقول هذا كله كان لعدة ملايين من الحرب مزحة الدولار؟ |
Yani bu işlerin Milyonlarca dolarlık bir şaka savaşı olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لذا، كنت تقول كان كل هذا عدة ملايين من الحرب مزحة الدولار؟ |
Bu ışık, ve ışık Milyonlarca yıldır var olagelmekte. | TED | انه الضوء والضوء ظل موجودا لعدة ملايين من السنين |
Etrafımızda Milyonlarca otizimli birey var. | TED | هناك ملايين من الأشخاص المصابين بالتوحد حولنا في كل مكان. |
Ama elinizde bir arada Milyonlarca hava molekülü varsa ölçülebilir, öngörülebilir ve terbiyeli bir biçimde davranmaya başlarlar. | TED | أما إذا كان لديك ملايين من جزيئات الهواء مجتمعة، فإنها تتحرك بطريقة قابلة للقياس والتوقع وتعتبر منتظمة أيضًا. |
Milyonlarca insan bu beyin fırtınalarını gerçek hareketlere dönüştürme yetisini kaybetti. | TED | ملايين من لنّاس فقدت القدرة على ترجمة هذه العواصف ادّماغيّة إلى حركات. |
Bize bu çiplerden, bu elimde gördüğünüz bir tanesi gibi, Milyonlarca üretilmesini sağlayacaklar ki; biz bunları ulaştırabileceğimiz en fazla araştırmacıya ulaştırabilelim. | TED | وهم سيقومون بمساعدتنا على صنع، عوض واحدة من هذه ملايين من الرقاقات حتّى نتمكّن من إعطائها إلى أكبر عدد ممكن من الباحثين. |
Geçtiğimiz yıllarda, dünya çapında Milyonlarca insan genetik modifikasyonun zararlı olduğuna inanmaya başladı. | TED | في السنوات الأخيرة، ملايين من الناس حول العالم بدأوا يعتقدون أنا هناك شيئاً شريراً حول التعديل الوراثي. |
Milyonlarca mülteci sürgünde, bilinmezlik içinde yaşıyor. | TED | ملايين من اللاجئين يعيشون في المنفى، باهمال |
- Bir milyon kişiyi, beş milyar kişiyi. - Ne? | Open Subtitles | نعم ، ملايين الاشخاص خمسة ملايين من الناس ماذا ؟ |
Sonra, fingirdemesi için yaklaşık 1 milyon sebep olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لذا أدركت أن هناك ملايين من الأشياء تسعى إليها هذه المرأة |
Yirmi milyon yirmilik. Ve on milyon onluk banknotlardan oluşacak. | Open Subtitles | عشرون مليون من فئه العشرينات عشرة ملايين من فئه العشرة |
İş beni sırf bir günde 5 milyon artırmaya isabet eden bir çevrimiçi sunucuya koyunca, evet, aynen öyle. | Open Subtitles | حسناً، عندما يضعني العمل أمام خدمة الإنترنت لأعالج 5 ملايين من عروض المزادات الشبكية في اليوم، أجل، إنني كذلك |
Yedi milyon dolarlık sanat eseri, mücevherler, antikalar. Ben kullanırım. | Open Subtitles | ثروة تقدر بسبعة ملايين من الفن و المجوهرات و التحف |
$10 milyonluk dizayn ve şimdi o pezevenk milisler paraları cebe indirecek. | Open Subtitles | لقد تكلفت هذه القنبلة عشرة ملايين من الدولارات |
Kocam bu topraklardan milyonlar çaldı, bizim topraklarımızdan. | Open Subtitles | زوجى أستولى على ملايين من هذه الآرض , أرضنا. |
Üç milyona yakın çocuk vatandaşımızın ebeveynlerini barındırıyoruz, bu ülkedeki en büyük akıl sağlığı hizmeti veren yeni bir akıl hastanesi haline geldik. | TED | لدينا آباء أكثر من ثلاثة ملايين من أطفال مجتمعنا وأصبحنا الملجأ الجديد، أكبر مزود للصحة النفسية في هذه الأمة. |