ويكيبيديا

    "ملجأ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sığınak
        
    • barınak
        
    • barınağı
        
    • sığınağı
        
    • sığınma
        
    • sığınağına
        
    • sığınağa
        
    • yer
        
    • barınağa
        
    • barınağında
        
    • sığınakta
        
    • yeri
        
    • barınağına
        
    • barınaktan
        
    • sığınağında
        
    Bu acil durum esnasında lütfen acilen sığınak arayın . Open Subtitles اثناء حالة الطوارئ هذه، يرجى البحث عن ملجأ على الفور
    Çocuklardan bihaber Korra, bataklıkta bedeninde hala metal zehrin bir parçasını taşıdığını keşfeden Toph'un da olduğu bir sığınak bulmuştur. Open Subtitles من دون معرفة الاطفال كورا وجدت ملجأ في مستنقع مع توف التي اكتشفت انه مازال هنلك سم معدني في جسمها
    2001'de, Batı Hindistan'da, yine bir barınak inşa ettim. TED و في 2001، في غرب الهند بنيت أيضا ملجأ.
    Şey , sanırım gidip bir evsizler barınağı arayayım bari... Open Subtitles حسنا، أحزر اننى ساذهب واحاول ان اجد ملجأ للمشردين
    Bomba sığınağı var. Yiyecek, su, tıbbi yardım malzemeleri var. Open Subtitles لديه ملجأ حرب متوفر بالماء و الأكل و الأغراض الطبية
    Sonra Dan'le tanıştım ve kadın sığınma evinde gönüllü çalışmaya başladık. Open Subtitles نعم، لكن بعدها قابلت دان عندما كنّا متطوعين في ملجأ للنساء
    Kazanların olduğu kısımda bir kazan dairemiz var ve acaba burasını bir bomba sığınağına dönüştürebilir miyiz diye merak ettik. Open Subtitles كانت لدينا غرفة مرافق حيث كانت توجد الأفران وتساءلنا عما إذا كان يمكن تحويلها بشكل ما إلى ملجأ يقينا القصف
    Teğmenden kıdemli bütün subaylar sığınağa! Çabuk! Çabuk! Open Subtitles كل شخص فوق رتبة ملازم يذهب إلى ملجأ الحماية من القنابل
    Kadınlar ve onların aileleri için bir sığınak ama ayrıca bir otel işletmesi. TED إنه ملجأ للنساء وعائلاتهم، لكنه أيضًا فندق يعمل.
    Benim gerçekten de mermerden yapılmış bir sığınak olduğumu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدي حقاً أنني ملجأ للغارات الجوية مصنوعٌ من الرخام؟
    Ama bana göre, ben yalnızca hayaletleri gören bir radarım Başkan ise gizlenebileceğim bir sığınak. Open Subtitles لكن في عالمي انا فقط رادار للاشباح و الرئيس هو ملجأ يمكنني الاحتماء فيه
    Evin bir sığınak, çocukların, karın kitapların, dostların... Open Subtitles إن بيتك مثل ملجأ. أطفالك ،زوجتك ،كتبك أصدقائك المميزين.
    Bir kez daha, ağır ağır ormana doğru hareketleniyor uygun bir barınak aramak üzere soğuk ve karanlık aylar boyu kış uykusuna yatabileceği. Open Subtitles مرة أخرى بتثاقل نحو الغابة بحثا عن ملجأ شتوي مناسب ليدخل في سبات خلال الفصل البارد والأشهر المظلمة التي تلوح في الأفق
    Bir bıçak, bir rulo koli bandı bir barınak ya da bir çeşit su kasesi yapmam gerekirse diye. Open Subtitles سكين وشريط لاصق في حالة ما إذا أردت تشييد ملجأ أو صنع وعاء للمياه
    Yargılanmaya uygun bulunmadı ve Suç Hastaları barınağı'na konuldu Open Subtitles وجد أنه غير مؤهل للمحاكمة، والآن هو محتجز فى ملجأ للجنون الإجرامى
    Bir arkadaşımın çok hoş bir fırtına sığınağı var ilgilenen olursa yani. Open Subtitles لدى صديق لي ملجأ جميل جداً للعواصف، إن كان أحد مهتماً بذلك
    Tarif dün Centretown sığınma Evi'ne başvuran iki kadınla uyuyor. Open Subtitles ربما، مواصفات تطابق امرأتان دخلتا ملجأ مركز البلدة، يوم أمس
    Mateo, 18 aylık bir oğlan, babasının kollarından çekip alındı, binlerce kilometre uzaktaki bir devlet sığınağına gönderildi ve orada aylarca doğru dürüst bir banyo bile yaptırmadılar. TED هذا ماتيو ذي الثماني عشر شهراً، الذي تم انتزاعه من يدي والده ليتم إرساله إلى ملجأ حكومي على بعد آلاف الأميال، حيثُ فشلوا بتحميمه بشكل صحيح لأشهر.
    Tüm saldırılar boyunca hiç yardımınız olmuyor. Sadece o sığınağa gidip yaşıyorsunuz. Open Subtitles لا فائدة منكما عند الغارة كأنما تعيشان في ملجأ و أنا من يهتمّ بكلّ مافيه
    Terk edilmiş bir yetimhane, gençlik evi gibi bir yer. Open Subtitles هو مثل ملجأ للقطاء مثل نوع ما من بيوت الشباب
    Kız onu ışıklarda bıçakla soymaya kalktıktan sonra onu alıp barınağa getirmek istiyor. Open Subtitles ،وأقلها نحو ملجأ عندما حاولت سرقته بسكين في إشارة توقف، وخلال الصراع قُتلت
    New York'a ilk geldiğimiz gün, ailemin kaldığı kimsesizler barınağında, anneannemle beraber yerde bir kuruş bulduk. TED لذا في اليوم الأول لوصولنا إلى نيويورك، وجدت أنا وجدتي بنسا واحدا على أرضية ملجأ للمشردين والذي كانت تقيم فيه أسرتي.
    Kız kardeşlerimle birlikte, annemin üvey babamın istismarı yüzünden yıllarca acı çektiğini nasıl izlediğimizi, kaçtığımızı, sadece bir sığınakta yaşamak için kaçtığımızı anlattım. TED تحدثت عن مشاهدتي أنا وأخواتي لأمنا وهي تعاني من الإساءة لسنوات على يد زوجها، وهروبنا، لنجد أنفسنا في ملجأ.
    Gidecek yeri olmayan serserileri ve onlarla yaşasak? Open Subtitles ،الأوغاد الذين لا ملجأ لهم وأن نعيش معهم؟
    Ve kaldırdığınız tüm parayı da istismara uğramış kadınların barınağına transfer ettik. Open Subtitles وايضًا , جميع المال الذي كسبتوه غيرنا مساره الى ملجأ للنساء المعنفات
    Tabi, biz sadece bir barınaktan 2 milyon dolar çalmaya çalışıyoruz. Open Subtitles بالطبع , ننوى سرقة 2 مليون دولار من ملجأ للمراهقين
    Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. Open Subtitles في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد