ويكيبيديا

    "مليء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolu
        
    • dolusu
        
    • doludur
        
    • dolusun
        
    • sürü
        
    • doluydu
        
    • kaynıyor
        
    • doluyum
        
    • kaplı
        
    • doluysa
        
    • doluyken
        
    • olduğu
        
    • Her
        
    • dolup taşıyor
        
    • dünyamız
        
    Kolay seçimlerle dolu bir dünya bizi gerekçelerin kölesi ederdi. TED عالم مليء بالخيارات السهلة فقط من شأنه أن يستعبدنا للأسباب.
    Ağzı metal dolu bir adamı öpmek nasıl bir duygu? Open Subtitles ما هو شعورك عند تقبيل رجل و فمه مليء بالمعدن؟
    Demin dediğim gibi bu duvarın Her tarafı çakra dolu.. Open Subtitles كما قلت من قبل, هذا الحاجز مليء بطاقة التشاكرا المجددة
    Seni bekleyen bir sınıf dolusu canavar gibi çocuk var. Open Subtitles على سبيل المثال، لديكِ صف مليء بالأولاد وهم يأبهون لأمرك
    Eğer o da bizim gibiyse telefonu köpeğinin fotoğraflarıyla doludur. Open Subtitles حسناً، إذا كان مثل معظمنا، سيكون هاتفه مليء بصور لكلبه.
    Geleceğin çabalama ve çile dolu. çoğunlukla kendin yol açıyorsun. Open Subtitles مستقبلك مليء بالكفاح و المعاناة , و معظمه يتعلق بنفسيتك
    Şaçmasapan şeylerle dolu kavanozları olan bir çiftlik evi sadece. Open Subtitles مجرد قبو مليء بظربان تملأ الجرار بعض هراء المنزل الريفي
    - Bütün kasa kanıt dolu. Kim bilir neler bulacağız. Open Subtitles هذا القبو مليء بالأدلة من يعلم منا كم سيستغرق كشفها؟
    Daha önce hiç tatmadığın acılarla dolu bir dünyayla tanışacaksın! Open Subtitles إلى الدّخول إلى عالم مليء بالألم لم تعرف له مثيل
    Hayır bu senin yüzünü görmüş olan federal ajanlarla dolu bir ofis. Open Subtitles لا ن هذا مكتب مليء بعناصر المباحث الفيدرالية الذين شاهدوا وجهك جميعهم
    O kadar enerji dolu ki resime bakarken bile yoruluyorum. Open Subtitles إنه مليء بالحيوية إنني أشعر بالتعب لمجرد النظر إلى الصورة
    Tamam, içeri giriyorsun tanıdık insanlarla dolu bir odada bekliyorsun. Open Subtitles انت تدخل الى هناك وتقف في دور مزدحم مليء بالوجوه
    Yetişmeye çalışıyorum. Geç başladım ve panom seçmeli vakalarla dolu. Open Subtitles أحاول الإسراع، لقد بدأت متأخرة و اللوح مليء بقائمة العمليات
    Joca ile zenci ve çingenelerle dolu bir kafeste yaşayacağız. Open Subtitles أنا و هو سنسكن في قفص مليء بالزنوج و الغجر
    Bu yer dikkatini çekmek isteyen damarlı kart tavuklarla dolu. Open Subtitles هذا الحي مليء بأصحاب عواجيز والذي من شأنه لفت انتباهك
    Burası sizin kendi şantiyenizden çalınan malzemelerle dolu. - Müvekkilimi neyle suçluyorsunuz? Open Subtitles الآن، إنّه مليء بالكامل بمواد بناء مسروقة من موقع البناء الخاصّ بك.
    Benim bir sınıf dolusu, söylediğim tek kelimeyi bile anlamamaya hevesli öğrencilerim vardı. Open Subtitles لدي فصل مليء بالطلاب الامريكيين الجدد يتوقون الى عدم فهم كلمة مما قلت.
    kadından doğan insanın günleri sayılı ve sıkıntılar ile doludur. Open Subtitles لرجل ولد من إمرأة خلال عدة أيام و مليء بالمشاكل
    O kadar nefret dolusun ki, herkesi dövmek istiyorsun; kırbaçlanıp, kovalandın diye. Open Subtitles مليء بالكراهية تريد أن تقاتل الجميع لأنك تعرضت للجلد و طاردك كلاب الصيد
    Cinayet şüphelisi nasıl bir sürü insanın olduğu evden kaçabiliyor? Open Subtitles كيف لمجرم مشتبه به بأن يختفي من منزل مليء بالناس؟
    O yuva cinayet gibi şeylerden tutuklu gençlerle doluydu. TED ذلك المنزل كان مليء بأولاد في الحبس الاحتياطي لتُهم مثل القتل.
    Oda arkadaşını öldürdüler. Otel polis kaynıyor. Open Subtitles ،لقد قتلوا رفيقتها في الحجرة وفندقك مليء بالشرطة
    Bu şehir gibi enerji doluyum ben de. Yaşamak, gülmek, ağlamak istiyorum. Open Subtitles أنا مليء بالطاقة مثل هذه البلدة أريد أن أعيش وأضحك وأبكي
    Sprey kaplamanın yüzeyi aslında nanoparçacıklar ile kaplı bu parçacıklar pürüzlü ve engebeli bir yüzey oluşturuyor. TED حسنا، سطح رذاذ الطلاء في الواقع مليء بجسيمات نانوية من سطح خشن و صخري جداً.
    Peki ya burası piranalarla doluysa? Open Subtitles ماذا لو كان المكان مليء بالأسماك الضارية المفترسة؟
    Ve kısa. Ağzı doluyken konuşuyor. Open Subtitles ولكنه أصلع وقصير، يتكلم وفمه مليء بالطعام
    Dünya sapıklarla dolup taşıyor. Masa 10'daki adam da en kötüsü. Open Subtitles العالم مليء بالمنحرفين ذلك الرجل عند الطاولة رقم 10 هو الأسوأ
    dünyamız birçok süper kahramana sahip. TED عالمنا مليء بالكثير من الأبطال الخارقين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد