"منصب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• pozisyonu
• pozisyon
• iş
• olarak
• mevki
• işini
• görev
• makam
• görevini
• pozisyonda
• pozisyonunu
• işi
• görevi
• yer
• yerine

Burda Dil Sanatları pozisyonu açılınca, geçen sene buraya geldim.
منصب فنون اللغة كان متاحا هنا لذلك أتيت السنة الماضية

Komisyon üyesi vekili olarak JFK de yeni bir pozisyon oluşturuyorum.
كمفوض بالوكالة قمت بعمل منصب جديد هنا فى مطار جون كندى

Dinle, çalışmalarından çok etkilendik ve Metropol bölümümüzde iş önermek isteriz.
نحن معجبون بعملك ونريد ان نعرض عليكى منصب فى مكتبنا بمترو

Express'in tereddüt ettik diye önemsiz bir mevki alacağımızı yazmasına izin veremem.
لا أريد ان تكتب اكسبرس ان بترددنا قد نحصل على منصب متدني

Hayır fakat Kanal 12 haber sunuculuğu işini isteyen tek kişi olabilirsin.
لا، ولكنك ربما الشخص الوحيد الذي أراد منصب المذيع بالقناة الثانية عشر.

Fakat Hollanda sınırındaki hastanemizde ameliyat asistanı... olarak önemli bir görev var.
لكن هناك منصب مُهمّ كمساعدة في الجراحة .. في مستشفانا على الحدود الهولنديّة.

Bu kadar idari makam var, neden şerif yok?
مع كل تلك المناصب الرسمية لماذا لا يوجد منصب للمأمور أيضاً؟

Kazanın ardından manastıra gittiğimde açık bir iş pozisyonu olduğunu öğrendim.
عندما وصلت إلى الدير بعد حادث التحطم، علمت بوجود منصب معين.

Alfa erkek pozisyonu çok önemli bir pozisyon ve herkes bunu elinizden almak ister. O yüzden sürekli arkanızı kollamanız gerek.
منصب ذكر الفا هو منصب ذو أهمية كبيرة، والكل يريد أن ينتزعه منك، فعليك أن تحمي ظهرك باستمرار.

-Doktor Kessler, 7 ay önce Mass General'da,cerrahi şefi pozisyonu müsaitti.
الدكتور كيسلر، قبل سبعة أشهر منصب رئيس قسم الجراحة أصبح متاح في قداس العامة.

Birbirleriyle tanışmıyorlar ama ilk adaylar için açık pozisyon oluyor.
انهم لا يختلطون لكنهم سيكونوا اول المتقدمين الى منصب شاغر

Şerif? Bu seçimle alınan bir mevki, değil mi?
منصب المأمور يتم تحديده بالإنتخابات أليس كذلك

Hayatımın işini, sırf senin masrafların arttı diye satmak zorunda kalmak hoşuma gitmiyor.
لا أحب أن أتواجد في منصب بأن أضطر فيه أن أبيع عمل حياتي لأن لديك مصاريف زائدة

Aslında haberleşme bölümünde sana çok uyan bir görev var.
بالواقع ثمّة منصب شاغر بقسم الإتصالات و الذي أظنكَ مثالياً له

Ülkede istediğim makam için aday olabilirim o 4359 oyun hiçbir anlamı yok artık.
يمكنني أن أترشح لأي منصب أريد، والأصوات ال4359 لم تعد تعني شيئاً،

Babası, yargıç olarak onun görevini nasıl yerinize getirdiğinizden dehşete düşerdi.
القطن: سيتم بالفزع والدها على كيفية ملء الفراغ في منصب قاضي.

Arkadaşım, benim de başka bir pozisyonda olduğum MIT'de Finans Mühendisliği Laboratuvarı'nın başkanı ve o sırada kanser hakkında konuşuyorduk.
الذي يعتبر رئيس مختبر الهندسة المالية بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا, الذي لي فيه أيضا منصب, و كنا نتحدث عن السرطان.

Bence yönetici pozisyonunu benden daha çok hak ediyorsun.
أظن أنك بالتأكيد تستحق منصب المدير أكثر مما أستحقه أنا

Hayır, asıl sen hayallerindeki işe elveda diyebilirsin, çünkü haklıydın, o işi istemiyordum.
كلا، أنتِ من يمكنك توديع منصب أحلامك لأنكِ محقة، لم أشأ هذا المنصب

...başbakanlık görevi için en uygun kişinin sen olduğunu düşünebiliriz, Birgitte.
نحن على استعداد للنقاش ان كنا سنعطي منصب رئيس الوزراء لك

Bu yapılmasını istediğiniz liste iyi yapılırsa, yeni belediyede bir yer kazanabilir mi?
مشان الشغلة اللي قلتلي عليا إذا في شي حدا خرجوا يقوم فيا . يعني رح يحصل هو أو هي على منصب بحكومتك في حال فزت؟

Onun yerine ülkenin en yüksek hukuki makamlardan birine yükseldi.
لقد ترقى بدلا من ذلك الى ارفع منصب قانوني في البلاد