Bu yüzden Çin, temiz enerjiye yüz milyarlarca dolar yatırım yapıyor. | TED | لذلك فإن الصين تستثمر مئات المليارات من الدولارات في الطاقة النظيفة. |
Titanyum ise birkaç bin dolar ama kalıplar çok ucuzdu. | TED | التيتانيوم يتكلف عدة آلاف من الدولارات,و لكن النماذج رخيصة جدا. |
Siz de pek çok dolar büyütmüş olmalısınız, değil mi? | Open Subtitles | ، من المرجّح أنّكَ تملك الكثير من الدولارات أليس كذلك؟ |
Bu insanlar ekonomiye katılacak olan onlarca trilyon doları temsil ediyorlar. | TED | يمثلون هؤلاء الناس عشرات التريليونات من الدولارات حقنت في الاقتصاد العالمي. |
Bu patentler şirketinizin şimdiki ve gelecekteki milyonlarca dolarlık gelirinizi ifade ediyor. | Open Subtitles | وهذه الاختراعات تمثل الاف الملايين من الدولارات من ارباح شركتك الحالية والمستقبلية |
Buna bir kaç dolar verebilirler mi diye sorar mısınız? | Open Subtitles | هلا سألت السيد لو يقرضني بعضا من الدولارات مقابل هذا؟ |
Öyle mi? Ama aptal bir vazoya milyonlarca dolar döküyorsun. | Open Subtitles | أوه، لكنّ يمكن إنفاق الملايين من الدولارات على زهرية غبية؟ |
Seni yeni Bilgisayar ajanımız yapmak için milyonlarca dolar harcadık. | Open Subtitles | أنفقنا الملايين من الدولارات لإعدادك و استخدامك كعميل التداخل الجديد |
Aspirini ezip size silah niyetine satanlara milyonlarca dolar mı ödemek istersiniz? | Open Subtitles | انت تفضل دفع عدة ملايين من الدولارات بشئ , على حد علمك, |
Arktik Okyanusu altında trilyonlarca dolar değerinde petrol ve gaz var. | Open Subtitles | هناك تريليوناتٍ من الدولارات مقابل النفط والغاز تحت محيط القارة الشمالية |
Neredeyse 300,000'e yakın işçisi ve emekli maaşlarının tutarı milyarlarca dolar değerinde. | Open Subtitles | به حوالي 300.000 عامل ويتحكم في رواتب تقاعد تساوي بلايين من الدولارات |
Büyük adam dediğin birkaç yüz dolar motorunu yere çakmaz. | Open Subtitles | الرجال العظماء لا يجازفون من أجل بضعة مئات من الدولارات |
Jeffrey Ventre Eski SeaWorld Eğitmeni sonuçta bu balinalar milyonlarca dolar ediyor. | Open Subtitles | أن تُحقق بعض الأموال أثناء إغلاقها. وهذه الحيتان تساوي الملايين من الدولارات. |
Tamir edilemez zararlara yol açtı, on binlerce dolar değerinde. | Open Subtitles | تسبب بضرر لا يمكن اصلاحه بمقدار عدة الاف من الدولارات |
Peki ya üniversiteyi bitirmek için binlerce dolar harcar ve binlerce de avukatlık okulu için harcarsam ve bittiğinde iş bulamazsam? | Open Subtitles | ماذا لو أنفقت آلاف الدولارات لاستكمال الجامعة ثم آلاف من الدولارات على جامعة الحقوق ثم تخرجت ولم أجد أي وظيفة ؟ |
Joan... 100 binlerce dolar kaybedeceğim ama Bette de kaybedecek. | Open Subtitles | جون سأخسر مئات الألوف من الدولارات لكن بيتي ستخسر معي |
Bir kaç yıl önce bir tahmine, iyimser bir tahmine göre Amerikan ekonomisi bundan yıllık 57 milyar dolar çıkar sağlıyor. | TED | كان هناك تقديراً تقديرات متحفظة، منذ أعوام مضت ذلك فالإقتصاد الأمريكي استفاد ب 57 بليون من الدولارات كل عام. |
Ben de fazla mesaiye ve DNA testlerine harcayabileceğim binlerce doları kurtardım. | Open Subtitles | لقد وفرت الآلاف من الدولارات قد أستخدمهم للوقت الإضافي و إختبار الدم |
Farkına bile varamadan bize yüz binlerce dolarlık telif ücreti borçlandı. | Open Subtitles | وقبل ان نعلم ذلك, هو يدين لنا بمئات الالاف من الدولارات. |
Bunları el altından yüzler ya da binlerce dolara satabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك بيع مثل هذه الثغرات مقابل مئات الآلاف من الدولارات |
Yüzbinlerce doların olacağını düşündüren nedir? | Open Subtitles | و لماذا تعتقد أنك ستملك المئات من الآلاف من الدولارات ؟ |
Milyon dolarlar alabilmek için bunu yapan birine ne derler biliyormusun? | Open Subtitles | ما ينعتون به شخصاً يتلقى الملايين من الدولارات مقابل ما فعلته؟ |
Abraham, bu savaş bize sayısız cana mal oldu milyon dolarlardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | هذه الحرب كلفتنا أرواح لا تُعد ولا تحصى ناهيك عن ملايين من الدولارات. |