ويكيبيديا

    "من حياته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatının bir
        
    • hayatını
        
    • onun hayatının
        
    • hayatında
        
    • hayatı
        
    • yaşamının
        
    Savaş bittikten sonra bile hayatının bir parçası olmuştu. Open Subtitles و استمر الحال على ما هو عليه و أصبحت جزءاً من حياته حتى بعد الحرب
    Bu hayatının bir sonraki evresi, ve hayranlarıyla bağlantı kuruyor. Open Subtitles هذا هو مرحلة جديدة من حياته. لديها علاقة خاصة مع جمهوره.
    Kalan hayatını uzun bir cehenneme çevirecek vaktim var daha. Open Subtitles لكي أحيل ما تبقى من حياته إلى جحيم طويل مستعر
    Onun sonraki hayatını şimdikinden daha az önemsiyorum. Open Subtitles إنني أهتم بحياته الحالية أكثر من حياته اللاحقة
    O izotopların sana sadece, onun hayatının... son iki üç yılını nerede geçirdiğini söyleyeceğini de biliyor musun? Open Subtitles أنت تدركين أن تحديد هذه النظائر سيخبرك أين أمضي ضحيتك آخر ثلاث سنوات فقط من حياته
    onun hayatının büyük bir kısmı benim içimde bir kasada. Open Subtitles جزءٌ كبير من حياته مدفونة بسرداب في داخلي
    Birisine özel hayatında iyi yönde yaptığı değişim kararlarını sorduğunuzda genelde ne kadar enerjik olduklarını fark ettiniz mi? TED هل لاحظتم ، عندما تطلبون من شخص ما أن يتحدث عن تغير ما يقوم به للتحسين من حياته الشخصية، أنه يبدو حقاً مليئا بالحيوية؟
    Bırak bu adam hayatı boyunca yaptığıyla yaşamak zorunda kalsın. Open Subtitles دع هذا الرجل يعيش مع ذنبه لما تبقى من حياته
    yaşamının son yıllarında ne işle meşgul olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles لستُ متأكداً من طبيعة عمله في السنوات الأخيرة من حياته.
    Çünkü herkes hayatının bir yerlerinde kötü bir şey yapmıştır, siz bile. Open Subtitles لان كل شخص قام بعمل سيء في مرحلة ما من حياته حتى أنت
    Annelik yapmasam bile çocuğumun hayatının bir parçası olmayı isterim. Open Subtitles حتى ان لم اكن انا الأم سابقى راغبة ان اكون جزء من حياته
    - Dün gece hayatının bir parçasının yanışını izleyen adamla konuşuyorsun! Open Subtitles انتي تتحدثين للرجل الذي الذي رأى جزء كبير من حياته في النيران ليلة البارحه ويستحق ان يعرف لما؟
    Bu çocuğun hayatının bir parçası olmayacağıma rağmen tek anne olma fikrini seviyorum. Open Subtitles رغم إنني لا أمثل جزءا من حياته, أنا أحب فكرة أن أكون الأم الوحيدة
    Oldukça dolu hayatının bir çok noktasında hâlâ başlangıç zihniyetine, sıfır noktasına dönmek istiyordu. TED في مناسباتٍ عديدة من حياته الحافلة، كان دائمًا ما يسعى للرجوع إلى عقلية المبتدئ، أي إلى "الصفر".
    O araştırma için, babam, hayatını feda etti. Open Subtitles وقضى والدي الأيام الأخيرة من حياته في تطويرها
    Kadın, erkeğin hayatını değiştiremeyeceğini anlar. Open Subtitles تأخذ ذلك ملاحظه عليه وهو لا يستطيع التغير من حياته
    Peki, ama beğensen de beğenmesen de bu onun hayatının ve işinin büyük bir parçası. Open Subtitles حسنا , اعجبك الأمر ام لا هذا جزء كبير من حياته وعمله
    onun hayatının son dakikalarının anlamını saptıran bariz bir yalan bu. Open Subtitles إنها كذبة فاضحة، تحرّف معنى اللحظات الأخيرة من حياته
    Bir adam, onun hayatında olması için herşeyini verebileceğini söylediği zaman onun için birşeyler ifade ediyor olmalı. Open Subtitles حينما يقول رجل أنه مستعد للتضحية بأي شيء مقابل أن تصبح هذه المرأة جزء من حياته لابد أنها تعني الكثير بالنسبة له
    Senin onun hayatında olmanı istiyor ve bende bunun mükemmel olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ارادهم جزء من حياته و يبدو إليّ ليكون جدير بالإعجاب
    hayatı çöküşteyse, Ne yapabilirim bilmiyorum. Open Subtitles ان كان مكتئبا من حياته انا لا اعرف ماذا يجب على ان افعل
    İnsan, sonunun geldiğini görünce... yaşamının bir amacı olduğunu bilmek istiyor. Open Subtitles عندما يرى الرجل نهايته، يريد أن يعرف أنه كان هناك هدف من حياته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد