ويكيبيديا

    "من هُنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • buradan
        
    • bu taraftan
        
    • burdan
        
    • Bu tarafa
        
    • Bu tarafta
        
    • kim gelmiş
        
    • Kim var burada
        
    Parayı al ve siktir git buradan. Zaten bunun için geldin, değil mi? Open Subtitles خُذ المال و أخرج من هُنا, أليسَ هذا ما أتيت من أجلهِ ؟
    buradan çıkar çıkmaz seni polise şikayet edeceğim ve uzaklaştırma emri çıkartacağım. Open Subtitles بمجرّدِ رحيلي من هُنا , سأبلّغ الشرطة و ستحصُلُ على أمرِ تقييد.
    Polisin geleceğini bilmiyor musun? Hadi siktir olup gidelim buradan. Open Subtitles أتعتقدين ان الشُرطة ستأتي وتُجبرنا علي الخروج من هُنا ؟
    Ortağım konferans odasında, bu taraftan. Open Subtitles شريكي في قاعة المُؤتمرات، تعالا من هُنا.
    Görevlerine göre burdan kontrol edilebilir Open Subtitles طبقاً للوظيفه الإتصال التحكم الدائم يمكن ان يوصل من هُنا إنها لا يمكن نزعها ، إنها فى الحقيقه اسلحه فى روبوتات الامن
    Polisin geleceğini bilmiyor musun? Hadi siktir olup gidelim buradan. Open Subtitles أتعتقدين ان الشُرطة ستأتي وتُجبرنا علي الخروج من هُنا ؟
    - Kapa çeneni. - Çıkar onu buradan. - Burada olmalı. Open Subtitles ـ أخرجه من هُنا ـ يجب أن يكونوا هنا، أين هم؟
    Bende, ama durumumuzda değişiklik oldu, o yüzden seni buradan çıkarıyorum. Open Subtitles اعتقدت ذلك ايضاً, لكن الظروف تغيرت, لذلك سوف اخرجك من هُنا.
    Buraya gelirken tek amacım seni alıp sonra buradan defolup gitmekti. Open Subtitles هدفي الوحيد من العودة إلى هُنا كان أخذكِ والخروج من هُنا.
    Şimdi git ve mazeretimi kontrol etde buradan çıkıp gideyim. Open Subtitles اذهبا الآن وتحققا من عذر غيابي حتى أخرج من هُنا.
    O yetimhanede sıkışmış olduğun anı, ve buradan çıkıp gitmen yardımcı olmayacak. Open Subtitles بشأن كونك عالقاً هُناك بدار الأيتام ذلك والخروج من هُنا لن يُساعدك
    Sakin sesimi dinle, sunucunun saatini onar... - ...ve hemen buradan gitmiş olalım. Open Subtitles انصت إلى صوتي الهادئ، وأصلح ساعة الخادم، وسنخرج من هُنا في القريب العاجل.
    O zaman buradan başka bir çıkış yolu bulmamız gerekecek. Open Subtitles ومن ثم يتوجب علينا إيجاد طريقة أخرى للخروج من هُنا
    Bu kafayı yemiş kadını alıp götür buradan. Open Subtitles خُذ هذه السيدة الهالكة و أبعِـدَا من هُنا
    O oğlana söyle gitmiyorsun, yoksa buradan taşınacağız! Open Subtitles أخبري ذلك الفتى إنّكِ لن تذهبين، أو إننا سوف ننتقل من هُنا.
    Ama sen buradan çıktığında bir şeyler içebiliriz. Ne dersin? Open Subtitles ما رأيكِ عندما تخرجين من هُنا نتواعد لتناول الشراب؟
    Başka bir istasyon var. bu taraftan. Open Subtitles ثُمة مُحطة أخرى، من هُنا القطار يتوقف هناك دوماً
    Sen şu taraftan git, ben de bu taraftan gideceğim. Open Subtitles إذهب أنت من هُناك , وأنا سأذهب من هُنا
    Gelin, sizi burdan çıkarmam gerek. Open Subtitles هيّا، علينا إخراجكم أنتم الإثنان من هُنا.
    Bu tarafa gel, Bu tarafa. İşte bu kadar. Güzel. Open Subtitles تعالي مِن هُنا , من هُنا ها نحن ذا , جيّد
    Kendisi şuanda bir konuşmada ve sizin konferans odasında beklemenizi istiyor. Bu tarafta. Open Subtitles و لكن طلب منكم أن تجلسوا في قَاعة المؤتمرات, من هُنا.
    Bakın kim gelmiş? Open Subtitles معلاً أنظروا من هُنا
    Bak Kim var burada. Harbard geldi. Open Subtitles انظر من هُنا , أنه هاربـارد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد