ويكيبيديا

    "من وجود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmalı
        
    • vardır
        
    • olması
        
    • olsa
        
    • var mı
        
    • için bir
        
    • Buralarda
        
    • Başka bir
        
    • olduğundan
        
    • olup olmadığını
        
    - Aramızda bir casus olmalı. - Casusun icabına bakıldı. Open Subtitles لابد من وجود جاسوس بيننا لقد تم العنايه بهذا الجاسوس
    Hayır, Başka bir "kıç öpme yarışması" olmayacak. Başka bir yol olmalı Open Subtitles لا لن نقوم بمسابقة تقبيل المؤخرات لا بد من وجود طريقة أخرى
    Onları durdurmanın bir yolu olmalı! Uzman olan sensin, bir şeyler düşün! Open Subtitles لابد من وجود طريقة لإيقافهم ، أنت الخبير ، ففكر فى شئ
    Onda, seni ilk görüşte etkileyen bir şey mutlaka vardır. Open Subtitles لا بد من وجود شيئ فيه جذبك نحوه في البداية
    Bu durumlar için takım taklavatlar falan olmalı. Sen iyi misin? Open Subtitles لابد من وجود صندوق للأدوات لشيء كهذا هل أنتِ بخير ؟
    Mutlaka onu kendini değiştirmeye itecek ikincil bir tetikleyici olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود محفز ثانوي يحفزه ليغير من نفسه
    Fakat Başka bir yolu olmalı, belki de onunla konuşursam... Open Subtitles و لكن لا بد من وجود طريقة ربما إذا كلمته
    Tüm yalnız insanları bir araya getirmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles لابد من وجود طريقة لجمع كل هؤلاء الوحيدين مع بعضهم.
    Annem ve arkadaşlarından saklanmak için daha iyi yerler olmalı. Open Subtitles أبي، لابد من وجود مكان أفضل للإختباء من أمي وأصدقائها
    Burası büyük bir şehir. Başka kurtulan insanlar da olmalı. Open Subtitles إنها مدينة كبيرة لا بد من وجود أناس كثيرين هناك
    Hayır... Ama güvenli bölgeler ya da öyle bir şeyler mutlaka olmalı. Open Subtitles لا , ولكن لابد من وجود مناطق امنه أو ما شابه ؟
    Evet ama ortada özel bir şey olmalı değil mi? Open Subtitles نعم، لكن لابد من وجود شىء خاص، أليس كذلك ؟
    Ölüm miktarını sınırlamak için, hastalığı kontrol altında tutmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بدّ من وجود طريقةٍ للسيطرة على المرض للحدّ من أعداد الموتى.
    Buralarda birşeyler olmalı bu adamı kimin tuttuğunu bize söyleyecek. Open Subtitles لابّد من وجود شيء هنا. يخبرنا بمن استأجر هذا الرجل
    Eğer birini yumrukladıysan, bunun için mutlaka iyi bir sebebin olmalı Open Subtitles إن كنت لكمت أحداً ما، فلابد من وجود سببٍ قوي لهذا
    - Burada bize ölüm sebebini verecek bir şey olmalı. Open Subtitles لابد من وجود شيء هنا يمكنه أن يمدنا بسبب الوفاة.
    Daha 6 hafta önce bıraktım. Buralarda bir tane olmalı. Open Subtitles أقلعتُ عنه قبل ستة أسابيع، لابد من وجود واحده هنا
    Eminim bir açıklaması vardır, ama onun da inandığına inanıyorum. Open Subtitles أنا متأكدة من وجود تفسير ولكني أؤمن بما تؤمن هي
    Herhalde büyük bir dava ya da öyle birşey vardır. Open Subtitles لابد من وجود محاكمة كبيرة او شيء من هذا القبيل
    Üçüncü kattaki odada yanan bir mumum olması çokgaribimegitmişti. Open Subtitles كنت استغرب من وجود الغرفة في الطابق الثالث مضاءة
    Onunla bir ilgisi bir şey olsa gerek. Hemen oraya gitmeliyiz. Open Subtitles لابد من وجود علاقة لها بالأمر لابد أن نذهب هناك الأن.
    Bir saat doldu ve arabanın camını açıp anne ayı var mı diye etrafa baktım. TED وعندما انتهت الساعة، دفعتُ نافذتي إلى أسفل، وتحققتُ من وجود الدبة الرمادية.
    İçinde söylenmeden kalan çok şey kırıp döktüklerin için bir ferahlama olmalı. Open Subtitles -مع الكلام المفهوم منك -لابد من وجود اغاثة ضد تكسير وتمزيق الاشياء
    Etrafa bakmadan önce, ihtiyacım olan her şeyin burada olduğundan emin olayım. Open Subtitles قبل أن نلقي نظرة، دعيني أتأكد من وجود كل ما أحتاج إليه.
    Kalabalığın arasına karışmış düşmanlar olup olmadığını görmek için buraya gelmiştim. Open Subtitles ولهذا جئت هنا لأتحقق من وجود أي دخلاء مختبئين بين الحشد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد