Kerim Bey çok önemli biriydi. Bir çok etkili arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كريم بيه كان رجلاً مهماً وكان له أصدقاء ذوى نفوذ كبير |
Bilim adına olabilecek en kötü şey sistemin en önemli şey olmaya başlamasıdır. | Open Subtitles | أسوأ شيء ممكن حدوثه بإسم العلم .. هو عندما يكون النظام مهماً جدا |
önemli olan ile önemli görünen arasında doğru seçimi yapmayı nasıl bilebiliriz? | Open Subtitles | بين المهم وما يبدو مهماً كيف للعالم الذي نعرف أن يحكم بحكمة؟ |
Sesimi çaldılar ve onun sonrasında söylediğim hiçbir şeyin önemi olabileceğini inanmaya cesaret etmedim. | TED | سرقوا صوتي، وفي مابعد، لم أكن أجرؤ على الاعتقاد أن أي شيء يمكن أن أقوله سيكون مهماً |
Başkan bu yola başvurduğuna göre önemli bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد أن أمراً مهماً قد حصل للرئيس ليفعل هذا |
Hey, eğer önemli bir şeyse, bana maç sırasında söylersin. | Open Subtitles | إسمع ، إذا كان أمراً مهماً أخبرنى به فى اللعبة |
Bu önemli olsa iyi olur. - Fön makinemi kullanamıyorum. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون هذا مهماً لا يمكنني إستخدام نشافتي |
Ne kadar ayrinti olursa olsun... hatirladiginiz her sey çok önemli olabilir. | Open Subtitles | أتذكرن أي شيء ؟ أياً كان غير مهم ربما يكون مهماً جداً |
Eğer o kadar önemli olsaydı babam bunu bana kendisi söylerdi. | Open Subtitles | لو كان ذلك مهماً لأبي لكان التقط الهاتف وأخبرني بذلك بنفسه |
Artık bizim için en önemli şey, seni bulup öldürmekti. | Open Subtitles | ما أصبح مهماً بالنسبة لنا هو أن نجدك و نقتلك. |
Ölümün çok da önemli olmadığını göstermek için. Çünkü canım sıkılmıştı. | Open Subtitles | لكي أري أن الموت ليس مهماً جداً لأنني كنت أشعر بالملل |
Eğer şimdi önemliyse, kiliseden sonrada önemli olacaktır değil mi? | Open Subtitles | إذا كان مهماً الآن فسيكون مـُهمـّاً بعد الكنيسة, أليس كذلك؟ |
önemli değil, önemli değil çünkü belki ben önemli değilim. | Open Subtitles | هذا ليس مهماّ.. هذا ليس مهماّ ربما لأننى لست مهماً |
Eğer benim için gerçekten çok önemli olmasaydı senden bunu istemezdim. | Open Subtitles | ولم أكن لأسألك إن لم يكن مهماً لي بشكل لا يصدق |
Bunun senin için önemli olduğunu görebiliyorum o yüzden bu Perşembe dışarı çıkacağız. | Open Subtitles | حسناً ، أرى بأن ذلك مهماً بالنسبة لكِ حيث سنخرج معاً هذا الخميس |
Fakat biri, ve bu birinden bahsetmeyeceğim, önemli ilerlemeler kaydediyor. | Open Subtitles | ولكن شخصُ ما لن أذكر من حقق انتصاراً مهماً ميدانياً |
Ama bunun önemi yok. Size göre burada bir işim yok. | Open Subtitles | لكن هذا ليس مهماً أتوقع أنكِ تظنين أن لا مكان لى هنا |
Çocuklar hayatınızı yeniler, Yüzbaşı Butler hayat yenilenince de, tehlikenin önemi kalmaz. | Open Subtitles | وحينما تفعل الحياة هذا فالخطر حينئذ لا يكون مهماً |
Gerçekten önemliydi fakat o kadar geç kalmadım. Neyin var? | Open Subtitles | لقد كان مهماً حقاً ، ولكني لم أتأخر كثيراً ماالخطب؟ |
Barbekü yapacağız, büyük bir şey değil. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | إنّه مجرّد حفل شواء, ليس أمراً مهماً هل ترغبين بالمجيء؟ |
Teknolojiyi eğlence, üretim ya da iletişim amacıyla kullanmanız Fark etmez. | TED | ليس مهماً إن كنت تستخدم التكنولوجيا للترفيه للإنتاجية أو الاتصالات. |
Ulaşım planlamacısıysanız bunu bilmeniz oldukça ilginç olabilir. | TED | لو كنت مسؤول تخطيط في النقل سيبدو ذلك مهماً لمعرفته. |
Ne kadar önemli veya önemsiz olduğu sorun değil. Kayıpların verdiği acıyla kıyaslanamaz. | Open Subtitles | مهما كان صغيراً أو مهماً مقارنة بمعاناة الخسارة |
Siyah olmanla ilgili bir sorun vardır, çünkü ne kadar zeki ya da aptal olursa olsun, beyaz bir çocuk o dünyada doğmuştur. | Open Subtitles | شيء تعمله مع سواد بشرتك لأنه ليس مهماً كم هو الطفل الأبيض غبياً أو ذكياً هو ولد في ذاك العالم |
Hatırlayacağın kadar mühim değil, değil mi Gail? | Open Subtitles | أليس مهماً بما يكفى لأن تتذكر، هل كانت، جيل؟ |
önem arzedecek olan nokta mavi ile gösterilen çizgi. | TED | العبور الذي سيكون مهماً هو ما باللون الأزرق. |
Sana bir şey söyleyeceğim, muhtemelen senin de bildiğin bir şey ama bilirsin, ilk bulaşma önemlidir. | Open Subtitles | ساقول لك شيئاً ربما تعرفه اول يوم بالمواعيد يكون مهماً |