ويكيبيديا

    "موجود في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • 'da
        
    • içinde
        
    • bulunuyor
        
    • anda
        
    • te
        
    • yazıyor
        
    • yerde
        
    İşte şimdi müsaitim ve gördüğün gibi şehir dışında da değilim. Open Subtitles حسنا الان انا متفرغ وكما ترين بوضوح انني موجود في المدينة
    90 ya da 100 yaşına kadar yaşayan insanlarda, ... ... FOXO geninin belli formları , ... ... daha sık hazır olduğu bulundu. TED وهناك أشكال مُحددة من جين فوكسو أكتًشف أنه غالباً ما يكون موجود في الاًشخاص الذين يعيشون بين 90 و 100
    Üç gün içinde üç esrarengiz olay ve hepsinde de sen oradaydın. Open Subtitles ثلاث أحداث غامضة في 3 أيام وكنت موجود في كل مناسبة منها
    Sence aradığımız her neyse şu lanet dev tankın içinde mi? Open Subtitles هل فكرتِ في كل شيئ موجود في ذلك الوعاء الضخم ؟
    Zakkum bitkisinden sentezlenmiş olması lazım ki bitki her yerde bulunuyor. Open Subtitles بل يتم تصنيعه من نبات الدفلة، وهو موجود في كلّ مكان.
    Bu her atom aynı anda iki farklı yerde demektir, buda şu anlama gelir, küçük metal parçasının hepsi iki farklı yerde bulunur. TED وهذا يعني ان كل ذرة موجودة في مكانين مختلفين في وقت واحد وهذا يعني ان الجسيم المعدني موجود في مكانين في وقت واحد
    İnternet'te yazana göre, lezzeti veren baharatlarmış. Open Subtitles وفقاً ما موجود في الأنترنيت هناك توابل حقيقة للطعام
    Bu şişelerin içinde şüpheli bir madde yok. Şişede ne varsa etikette onun adı yazıyor. Open Subtitles لا يوجد دليل غير قابل للدحض في هذه الزجاجات ما هو مكتوب على الملصق موجود في الزجاجة
    Sizden Jesse Owens da bu yarışın içindeymiş gibi hayal etmenizi istiyorum. TED أريدكم أن تتخيلوا أن جيسي أوينز موجود في السباق.
    Dünyadaki en büyük canlı Doğu Oregon'da. TED أكبر كائن في العالم موجود في شرق أوريغون
    Görebileceğiniz gibi bir kilise bahçesinde. Scothland'da, koruyucu duvarın arkasında. TED إذن كما ترون, هذا فناء كنيسة موجود في إسكتلندا, و يحيط به جدران للحماية
    New York'da Chicago'dan farklı bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد في نيويورك شيء غير موجود في شيكاغو
    Kablosuz sunucunun kablosunu kesen, yani hacker su anda binanin içinde. Open Subtitles المُخترق الذي قطع أسلاك الخادم اللاسلكي موجود في داخل المبنى الآن.
    Konu satırı yok ama Güvenli Filtre hakkında bir silsilenin içinde. Open Subtitles ليس هناك سطر للموضوع, لكنه موجود في موضوع حول مصفاه الامان.
    Zamanın akışı, her şeyin içinde yerleşiktir, Bir kum taneciğinin erezyonunda, Bir tomurcuğun güle dönüşmesinde. TED مرور الزّمن موجود في كلّ شيء، في تعرية حبات الرمل، في تبرعم البرعم الصغير الي وردة
    Bu polimer şaşırtıcı çünkü pek çok farklı organizmada bulunuyor. TED هذا البوليمور مدهش لأنه موجود في العديد من الكائنات الحية المتنوعة.
    Görünüşe göre, geriye kalan son silahlar, soğuk ve ölü ellerimde bulunuyor. Open Subtitles يبدو أن الأسلحة المتبقية موجود في يداي الباردة
    Yeraltındaki mineral tabakalarında bulunuyor sanıyordum. Open Subtitles إنه موجود في الترسبات المعدنية تحت الأرض.
    Şu anda gördüğünüz kırmızı kuyruklu bir şahin üstelik New York'ta, 5. bulvarda çok lüks bir binanın tepesinde kendine yuva yapmış bulunmakta. Open Subtitles ما ترونه الأن , هو أحد زوجين الصقور الحمر الذين تم طردهم من حواف سطح مبنى. مبنى فاخر موجود في منطقة الفيفث أفينيو
    Uzun süredir Paris'te mi? Open Subtitles أهو موجود في باريس منذ فترة طويلة؟
    Bu anayasada yazıyor. Yüce Tanrım. Open Subtitles هذا الكلام موجود في دستورنا يا إلاهي كم هذا محزن
    Welsh Corgi, çok sevimlidirler; her yerde de bulunurlar, nadide değiller. Open Subtitles إنه من نوع ويلش كورغي. لطيف ولكنه موجود في كل مكان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد