"موهوبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yetenekli
• yeteneklisin
• yetenekliyim
• yeteneklidir
• yetenek
• yetenekliymiş
• yetenekliydi
• yetenekliydin
• yeteneklisiniz
• yeteneğin var
• vergisi
• becerikli
• yeteneğim
• kabiliyetli

Sorun şu ki, acaba bundan ders çıkarabilecek kadar yetenekli mi?
السؤال هو، هل هي موهوبة بما فيه الكفاية لتستحق هذا العناء؟

Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans.
حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. ..

Endişelenme. Emin ellerdesin. Kız arkadaşın çok yetenekli bir doktor.
لا تقلق، أنت تحت أيادٍ جيدة خليلتُكَ طبيبة موهوبة جداً

Daha farklı rolleri oynamanı belki de. Çok yeteneklisin.
أن تلعبي أدواراً مختلفة فأنت ممثلة موهوبة

Glee kulübündeki en yetenekli şarkıcı sensin ama herkesin gölgesinde kalmayı tercih ediyorsun.
أنتِ أكثر مغنية موهوبة بالنادي ومع ذلك تأخذين المقعد الخلفي من أجل الجميع

Bilmem; belki de zeki, yetenekli ve profesyonel olduğum içindir.
لا أعلم ، ربما لأنني ذكية ، موهوبة ، محترفة

Açıkçası kuaför olarak gerçekten yetenekli ama bu yeterli değil.
أقصد، واضح أنها مصففة شعر موهوبة لكن هذا لا يكفي

Aklına gelenin aksine insanları bekletecek kadar yetenekli biri değilsin.
عكس مـا قد تعتقدين لستِ موهوبة كفـاية لتجعلي النـاس ينتظرون

Hailey çok yetenekli bir genç kızımız çok güzel obua çalıyor.
إن هايلي شابة موهوبة جداً تقوم بالعزف على المزمار بشكل جميل

Her zaman planladığınız gibi gitmiyor, yetenekli bir çevirmenle bile.
و هو لا يسير دوماً كما تخطط له حتى إن عملت مع مترجمة موهوبة.

Övgünün sizin gibi yetenekli biri için pek anlamı olmadığını biliyorum, ama o ilham verici "Vaat edilen Topraklar"ı söylediğinizde, müziğin aşkı sesi olduğunun farkına vardım.
بالطبع, أنا أدرك الإطراء لا يعني الكثير لشخص موهوبة مثلك ولكن عندما غنيت تلك الأغنية الملهمة، أرض البيولا

Yüzeysel bir şeklide eğlendirmek konusunda yetenekli...
لا ، بطريقة مسلية و سطحية موهوبة ، نعم ..

yetenekli, ama annesi ücreti ödemeyi unutuyor ve...
إنها موهوبة ولكن والدتها دائماً ماتنسى ان تدفع ثمن دروسها ولا أتجرأ على أن أذكر هذا الأمر

"Dahi. Şahane. yetenekli.
عبقرية خارقة موهوبة بارزة احساس ذوق خلاب

Özür dileyecek bir şey yok. Bu konuda yeteneklisin. Ona çok iyi baktın.
ليس هناك ما تعتذرين لأجله أنت موهوبة في هذا، اعتنيت بها جيداً

Hayatını mankenlik yaparak heba edemeyecek kadar yeteneklisin.
أنتِ موهوبة للغاية على أن تضيّعي حياتكِ كعارضة

Vay canına,gerçekten yeteneklisin. Belki de ambar odasını benim için sen yapmalısın.
حسناً , أنت موهوبة جداً ربما ستقبلين بالوظيفة لأجلي

Üzgünüm ama inanılmaz yetenekliyim!
أسفة, و لكنني موهوبة بشكل لا يصدق

Ben sadece şey... Çok sinirlidir ama gerçekten çokda yeteneklidir.
إنها فقط , هي فقط عصبية جدًا ولكنها حقًا موهوبة

İlk geldiğinde sende yetenek var demiştim.
أخبرتك أنك موهوبة أول ما جئت للقائي ألا تذكرين ؟

- Annesi çok yetenekliymiş.
و أمها موهوبة جداً لكن الثوب الذي صنعته بنفسك

Vardı. yetenekliydi.
إنها كذلك, لقد كانت موهوبة

Ama sarhoşluk konusunda oldukça yetenekliydin.
لكنك كنتي موهوبة جدا عندما كنتي سكرانة

Resimlerinizi çok beğeniyorum. Bence çok yeteneklisiniz.
أنا أحب رسوماتك كثيراً أعتقد أنك موهوبة جداً

Özel bir yeteneğin var, işte o yüzden iki değil, üç yeşili hak ettin.
أنت موهوبة ، ولهذا ستحصلين على ثلاث ورقات بدلاً من ورقتين

Pekâla, söylemeliyim ki aşırı derecede zeki. Tanrı vergisi, hünerli.
أنا أقول أنها ذكية جيدة موهوبة و مع هذا و في داخلها أعتقد

Ve, şey, bağışlarsan babandan küçük bir iltifat, benim en güvenilir ve becerikli ortağım.
ولو سمحت لي ببعض التفاخر الأبوي، أكثر الموثوق بهم وشريكة موهوبة

Gerçekten üzücü çünkü içimde ifade edecek çok şey olduğunu hissediyorum ama yeteneğim yok.
هذا محزن، لأني أشعر أن لدي الكثير لأعبر عنه و لست موهوبة

Genç olsa da kabiliyetli bir şifacıdır.
،على الرغم من إنها صغيرة .لكنها معالجة موهوبة