Her yıl doğum gününde, kral ve kraliçe binlerce feneri gökyüzüne salarmış. | Open Subtitles | بكل عام وفي توقيت ميلادها يُطلق الملك والملكة آلاف الفوانيس في السماء |
Oradan kızımın doğum günü için güzel bir şeyler alabilirim. | Open Subtitles | اريد ان اشتري لها شيئاً مثل هذا في عيد ميلادها |
Hayır. Babası onun 9. doğum gününden önceki gün enselendi. Hapishanede öldü. | Open Subtitles | لا, فأبوها قُبض عليه قبل عيد ميلادها التاسعِ بيوم ومات في السجن |
Söylediğine göre, doğum gününde ona söylediğim birşey yüzünden yapmış bunu. | Open Subtitles | وقالت أنها فعلت ذلك بسبب شيء قلته لها يوم عيد ميلادها |
Bu özellikle Prenses Aurora’nın 16. yaş günündeki coşkulu girişinde fark edilir. | TED | وذلك يبدو جلياً في مشهد دخول الأميرة العظيم في عيد ميلادها ال16. |
doğum gününü kutlayabileceği, Cadılar Bayramının yaşanmadığı bir yer bulmalıyım. | Open Subtitles | اريد ان اجد مكان يمكن ان تحظى بعيد ميلادها فيه |
Filmde başroldeki kız 16 yaşına basıyor, ...fakat kızın doğum gününü herkes unutuyor. | Open Subtitles | أنه عن تلك الفتاة في عيد ميلادها السادس عشر لكن الجميع نسي أمره |
doğum gününü arkadaşlarıyla geçirmek istemişti bizimle kamp yaparak değil. | Open Subtitles | لقد أرادت قضاء عيد ميلادها مع أصدقائها، وليس بالتخييم معنا. |
doğum gününü benimle geçirmesi için kızımın başının etini yedim. | Open Subtitles | أزعجتُ إبنتي كثيراً من أجل أن تقضي عيد ميلادها معي |
doğum günü için onu davet ettik. Ona bir pasta yaptık. | Open Subtitles | .لقد دعوناها هُنا من أجل عيد ميلادها .لقد حضرنّا لها كعكة |
Bu ne adi bir doğum günü hediyesi olurdu, doğum gününde Vince. | Open Subtitles | اي نوع من الهراء سيكون هذا في عيد ميلادها يا فينس ؟ |
Ama Parker sadece bir tane alabilir çünkü benim doğum günüm, onun değil. | Open Subtitles | لكن باركر يمكنها أن تحظى بواحدة فقط لأنه عيد ميلادي, ليس عيد ميلادها |
doğum gününde de ona bayat pasta yediremeyiz, öyle değil mi? | Open Subtitles | لايمكننا ان نعطيها كعكه قديمه فى عيد ميلادها اليس كذلك ؟ |
Hayır, doğum gününü unuttum ve başkası ona çiçek göndermiş. | Open Subtitles | لا، تغيّبت عن عيد ميلادها وشخص آخر أرسل لها زهور |
Mavi'ye evini doğum günü partisinden sonra vermeye karar verdim. | Open Subtitles | قررتُ أن أعطي السمكة الزرقاء المنزل في عيد ميلادها لاحقاً |
Annesinin doğum günü için onunla birlikte Laughlin'e gitti. Dünyama hoş geldin. | Open Subtitles | سوف نذهب عند امه فى عيد ميلادها , مرحباً بكِ فى عالمى |
Bunu 18. yaş gününde imzalayıp, doğum günü partisinde kabul etti. | Open Subtitles | ووقعتها واعترفت في يوم حفلة عيد ميلادها عيد ميلادها الثامن عشر |
Benim hikayem, bir konuşma işi için New York'tayken başlıyor. Eşim benim bu fotoğrafımı, kızımın birinci doğum gününde ben kızımı tutarken çekti. Biz 57. ve 5. caddelerin köşesindeyiz. | TED | ان قصتي تبدأ عندما كنت في نيويورك لأجل ملتقى حوار وقد التقطت زوجتي هذه الصورة لي وانا أحمل طفلتنا في عيد ميلادها الأول .. عند تقاطع شارع 57 و 5 |
Onuncu doğum günü planlamaları için çok heyecanlı günler geçirdi. Aslında hiç birimiz o günü göreceğini ummuyorduk. | TED | قضت العديد من الأيام المثيرة في التخطيط من أجل عيد ميلادها العاشر والذي لم يتوقع أحدٌ منا بأنها ستشهده. |
Geçen hafta yaş günüymüş. - Anneannesi bu kartı yollamış. | Open Subtitles | كان عيد ميلادها الأسبوع الماضي جدتها بعثت لها بطاقة تهنئة |
- Bugün onun doğumgünü. - Size hediye almadım, üzgünüm. | Open Subtitles | إنّه عيد ميلادها لم أحضر لك هدية ، أنا آسف |
Ama 17 yaşını doldurmasına birkaç saat kalmamışsa eğer. | Open Subtitles | لكن إن لم يكن عيد ميلادها خلال دقائق فهي لا تزال 17 عام |
Bu pazar onun 40. doğum günüydü. | Open Subtitles | يوم الأحد كان يوم ميلادها الأربعين، أخبرتني أنها لاتريد أي اعتراف به |
Sen ve Karma, onun doğumgününde çöpçü avını geceyarısına kadar oynardınız. | Open Subtitles | أنت وكارما عادة لاتنهيان لعبة تفتيش عيد ميلادها حتى منتصف الليل. |