Böylece, başarılı bir toplu taşım haritası için, kesin gösterime bağlı kalmamalıyız ama onları beynimizin çalıştığı şekilde tasarlamalıyız. | TED | إذا، من أجل خريطة مواصات عامة ناجحة يجب أن لا نلتزم بالتمثيل الدقيق و لكن نصممها بطريقة عمل عقولنا |
Şu an da size pek etkileyici gelmeyebilir, ama bu büyük problem için yaptığımız bu cihaz ilk başarılı girişimimizdi. | TED | ربما قد لا تبدو راقية جدا لكم الآن، ولكن تلك كانت أول محاولة ناجحة لنا لإنشاء جهاز لهذه المشكلة الكبيرة. |
başarılı bir web geliştirme şirketi işletiyor ve birkaç kişi çalıştırıyor. | TED | فهي تدير شركة تطوير مواقع إليكترونية ناجحة وتوظّف العديد من الأِشخاص. |
Sevgi dolu bir aile ve başarılı bir kariyerim vardı, ayrıcalıklıydım. | TED | فقد كنت أعيشُ حياةً منعّمة مع أسرة محبِّة ومسيرة مهنيّة ناجحة. |
Çok başarılı oldu. O adam bugün nerede biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كانت ناجحة بقوّة أتعلم أين هو ذلك الرّجل الآن؟ |
Eşimin kısa süre öncesine kadar başarılı bir borsacı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أَذْكرُ ذلك حتى مؤخراً زوجتي كَانتْ سمسار بورصة ناجحة. |
Güzelliği belli olan başarılı bir iş kadını olduğunuz için? | Open Subtitles | أنت جميلة جدا أن ينظر إليها كما ناجحة سيدة أعمال؟ |
- %80'de başarılı testler yaptık. - Az önce %81 dedin. | Open Subtitles | عملنا إختبارات ناجحة في ثمانون بالمائة قلت بأننا وصلنا واحد وثمانون |
En azından başarılı bir akşam oldu. Baban hiçbir harcamadan çekinmemiş. | Open Subtitles | على الأقل الليلة ناجحة رغم أن والدك لم يدفع أي نفقات |
DC'de 8000 kayıtlı kullanıcımız var ve neredeyse 200 başarılı evlilik öyküsü. | Open Subtitles | لدينا 8000 شخص مسجل في منطقة العاصمة وتقريبا 200 قصة زواج ناجحة |
Dışarıdan bir müdahale almadan yedi yıldan uzun bir süredir başarılı ve eklememde sakınca yoksa, ateşli bir ilişkiyi yürütüyoruz. | Open Subtitles | ..لقد نجحنا على مدار 7 سنوات وزيادة لأن يكون لدينا علاقة ناجحة ..وقد أضيف، ساخنة جداً بدون أي تدخل خارجي |
Kendini böyle başarılı bir durumda bulmak güzel olmuştur eminim. | Open Subtitles | لابد انه شئ جميل ان تجدي نفسك في اوضاع ناجحة |
Yine de ameliyatın başarılı geçeceğine her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. | Open Subtitles | ظننتَ أنها ستكون ناجحة و كل شيء سيكون على ما يرام |
Bir tişört aldım, oğlumu kızdırdım. başarılı bir gezinti oldu. | Open Subtitles | اشتريت قميص و قمت بإغضاب ابني , نزهة أخرى ناجحة |
Orta yaşlı yalnız bir kadın başarılı bir bekara söylüyor. | Open Subtitles | وتقول واحدة، امرأة في منتصف العمر حصول على البكالوريوس ناجحة. |
Harika, benden daha başarılı olmakla kalmadın benden daha da olgunsun. | Open Subtitles | رائع، ليس فقط أنت ناجحة أكثر مني الآن أنت أكثر نضجاً |
Finansal olarak, uzun vadede, gayet başarılıydı. | TED | ماليا ، إذا نظرنا على المدى الطويل ، فهي ناجحة فعلا. |
Rondoron'un yüzde yüz başarıyla 553 alışveriş gerçekleştirdiğini görebiliyorum. | TED | استطيع ان اري ان روندرون اكمل 553 عملية ناجحة بمعدل نجاح 100 بالمئة. |
Yani işe yaradı. Sırada bunu Riverside'dan dışarıya çıkarmak vardı. | TED | اذاً, انها ناجحة. فقد حان الوقت الآن لأخذها خارج الريفرسايد. |
Bu, güzelliğin doğru kuramı seçmek için neden bir başarı kriteri olduğuna açıklama getirecek. | TED | سينحسب ذلك على لماذا الجمال هو طريقة ناجحة للنظرية الصحيحة. |
Adli tabip başarısız intihar girişiminin... başarılı bir cinayetle sonuçlandığını belirtmişti. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي قال أن محاولة الانتحار الفاشلة تحولت فجأة لجريمة قتل ناجحة |
Yani, kaç taneydi son iki yılda 3 tane hit şarkı yaptı. | Open Subtitles | أقصد , ألم يكن لديها ثلاثة أغاني ناجحة في السنتين الأخيرتين ؟ |
Ama sen başarılısın. Ve galiba bunu ona karşı kullanıyorsun. | Open Subtitles | حسنا, أنت ناجحة جدا وأعتقد أنك تُخيفينها بهذا النجاح |
Buradaki konu, özel çevreyi kısıtlamalarında tüm kurumların pek de başarıya ulaşamadıklarıdır. | TED | النقطة المهمة هي أن هذه الإستعادة للصعيد الشخصي ليست ناجحة بشدة مع كل المؤسسات. |
Her neyse, yeni plan çok hoşuma gitti. Kesinlikle başarıIı olacağız. | Open Subtitles | علي أي حال أنا أشعر بالراحة تجاه الخطة الجديدةأعتقد أنها خطة ناجحة |
operatör olarak çalışan Heidi Roizen isimli bir kadın ile ilgili bir araştırma. Heidi Rozen, tanıdıklarını kullanarak çok başarılı bir yatırımcı oluyor. | TED | كانت عاملة في شركة في وادي السيليكون، وتقوم باستخدام علاقاتها لتصبح مضاربة مالية ناجحة جدا. |
Bütün iyi hikayelerin bir kötü adama ihtiyacı vardır Bizim hikayemizde, bir sürüsüne. | Open Subtitles | كل قصة ناجحة تحتاج إلى شخص شرير أو كما نمتلك نحن العديد منهم |