Diğer kurtulan Omec'leri bulabilmek için tek umudumuz o gemi. | Open Subtitles | املنا الوحيد هو ايجاد ناجين اخرين من الاوميكا بتلك السفينه |
çağrısı alındı, ama ne gemi ne de kurtulan bulunamadı. | Open Subtitles | من السفينة التجاية كـاربودجان و لكن لم تفلح فرق الانقاذ فى العثور على حطام أو ناجين |
kurtulan olup olmadığını kontrol ediyorum. Kızla beraber döneceğim. | Open Subtitles | أنا أتفقد أذا كان هناك أى ناجين سأعود ومعى التقرير قريباُ |
Sert bir inişti, telsizi kaybettik. Hayatta kalan olup olmadığını bilmiyoruz... | Open Subtitles | لقد كان هبوطاً صعباً، وفقدنا الاتصال اللاسلكي، ولا نعرف أي شيء عن وجود ناجين |
Şimdiye dek başka kurtulanlar olduğuna dair bir iz bulamadık. | Open Subtitles | حتى الآن , لا توجد أي دلالات على وجود ناجين |
Kazadan, daha bulunamayan başka kurtulan olması mümkün mü? | Open Subtitles | هل هناك أي احتمال لوجود ناجين آخرين من الحطام سيتم اكتشافهم؟ |
Acil servis bina girişini kapattı, kurtulan var mı diye bakıyor. | Open Subtitles | أمّنت وحدات الطّوارى هذا المدخل، للبحث عن أي ناجين. |
kurtulan yok. Ülkedeki bütün gazeteler bunu zaten haber yaptı. Öyle mi? | Open Subtitles | مئة وإثنا عشر قتيلاً ولا يوجد ناجين كل جريدة في البلد غطت تلك القصة |
kurtulan var, seni sonra ararim . -Ne? | Open Subtitles | أي ناجين ، سوف أتصل بكم في وقت لاحق . ماذا؟ |
Ev yıkılmıştı. Oraya ilk giden bendim. kurtulan var mı diye bakmak istedim. | Open Subtitles | المنزل دُمّر، وكنتُ أوّل الواصلين هُناك، وأردتُ أن أرى لو كان هُناك أيّ ناجين. |
Gündeme, dün gece Foothill'de yaşanan trajik olayla başlıyoruz. Santa Susana Geçidi'nde gerçekleşen uçak kazasından kurtulan olmadı. | Open Subtitles | سنبدأ نشترنا بمأساة حدثت ليلة البارحه عند تلال بدون ناجين |
Bizi nasıl buldunuz? Botta kurtulan iki kişiyi bulduk, takım arkadaşlarından ikisi. | Open Subtitles | لقد وجدنا ناجين في مجموعة كبيرة، وَجدنا اثنين من زملائكم في الفريق على طَوافة |
Rakım yüksek takımın solunda hiçbir şey görünmüyor Kartal Bir'den Hayatta kalan var mı diye bakıyoruz. | Open Subtitles | طائرات الإنقاذ تدمرت فى الهواء لذلك لن يعيش منهم أحد ولهذا نحن نبحث عن ناجين من طائرة النسر الأول |
Şu anda, Hayatta kalan olup olmadığını söyleyemiyoruz. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى لا نستطيع الجزم بوجود اية ناجين |
Hayatta kalan olmazsa, Wraith'lerin dönmeyeceğini biliyorduk. | Open Subtitles | لقد إقتنعنا أنه لو لم يعد هناك ناجين مزيد من الناجين فإن الريث لن يعودوا. |
- Üçü Tauri silahlarıyla öldürülmüş. - O zaman kurtulanlar hala var. | Open Subtitles | قتلوا بواسطة أسلحة التواري إذا مازال هناك ناجين أحرار |
Üzgünüm şerif. Sadece kurtulanlar olduğu bildirilmişti. Çevreyi iki kez dolaştık. | Open Subtitles | لا نجد ناجين في المحيط لقد كشفنا المكان مرتين |
Hayatta kalanlar olabilir, onları aramamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ربما هناك ناجين الا يجب علينا البحث عنهم؟ |
Bu küçük robotların enkazda Hayatta kalanları aradığını hayal edin. | TED | تخيل هذه الروبوتات الصغيرة تجول هذا الركام للبحث عن ناجين. |
Görevimiz sağ kalanları arayıp bulmak. | Open Subtitles | حاملة فريقا من علماء التنقيب مهمتنا هي البحث عن ناجين |
Diğer kurtulanları bulmamız işte bu yüzden çok önemli. | Open Subtitles | ولهذا من المهم جداً أن نعثر على ناجين آخرين |
Enlem 35, boylam 114. Hayatta kalanlara sesleniyoruz. | Open Subtitles | خط العرض 35، خط الطول 114 ننادي أي ناجين |
Hayatta kalanların nereye gittiğini öğrenmeye çalışırız. | Open Subtitles | سنحاول معرفة ما إن كان هناك ناجين على قد الحياه. |