| Şimdi konuştuğumuz şeye odaklanıp geri kalanlar şeyler hakkında endişelenmemelisin. | Open Subtitles | الأن عليكَ أن تلتزم بما ناقشناه وألا تقلق بشأن الباقي |
| Bu sabah konuştuğumuz gibi hafızanızı tazelemek açısından. | Open Subtitles | التعليمات ، لتنعشي ذاكرتك بشأن ما ناقشناه هذا الصباح |
| konuştuğumuz şu olay, hani olmamış olan olay var ya? | Open Subtitles | الحدث الذي قد ناقشناه و الذي لم يحدث حقيقة |
| Şu gösteriş olayı, daha önce konuşmuştuk... | Open Subtitles | الشيء المتعلق بالتفاخر، الذي ناقشناه من قبل. |
| - Anlat ona. - Ne konuştuğumuzu unutma. | Open Subtitles | ــ أخبره ــ لا تنسي ما ناقشناه |
| Çünkü bunu defalarca tartıştık ve bak neredeyiz. | Open Subtitles | ذلك الذي ناقشناه مراراً وتكراراً لكي نعرف أين نحن. |
| Telefonda konuştuğumuzdan daha derin sorunlarınız var. | Open Subtitles | أنتما الإثنان لديكما مشاكل أعمق مما ناقشناه على الهاتف. |
| Konuştuklarımızı düşünelim ve sabah yeniden toplanalım. | Open Subtitles | لنفكر فيما ناقشناه.. ونجتمع مجدداً في الصباح |
| - Biraz önce konuştuğumuz ve yapmayı istediğin şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين الامر الذى ناقشناه للتو والذى تريدين فعله؟ |
| konuştuğumuz imha projesi isimsiz olmalı. | Open Subtitles | ومشروع فصلها الذي ناقشناه لا بد أن يبقى سرياً |
| Parmağımı şaklattığımda, yenilenmiş hissiyle uyanacak ve bugün burada konuştuğumuz şeyleri hatırlamayacaksın. | Open Subtitles | عندما أفرقع أصابعي ستصحو وأنت تشعر بالأنتعاش ولن تتذكر شيئاً مما ناقشناه اليوم هنا |
| Şu geçen konuştuğumuz hani hiç sevmediğim "B" ile başlayan şey. | Open Subtitles | تكرر نفس الامر الذي ناقشناه والامر الذي لا احبه يبدا بحرف ال |
| konuştuğumuz şeyle ilgili bir ilerleme raporu duymayı bekliyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا أنتظر تقرير تقدّم الحالة بشأن ذاك الموضوع الذي ناقشناه. |
| konuştuğumuz şeyle ilgili bir ilerleme raporu duymayı bekliyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا أنتظر تقرير تقدّم الحالة بشأن ذاك الموضوع الذي ناقشناه. |
| Ona konuştuğumuz ana konuları sordum. | Open Subtitles | ضغطتُ عليهِ في موضوعنا الرئيسي الّذي ناقشناه. |
| Doğru, telefonla konuştuğumuz ve sorun olmaz dediğim konu. | Open Subtitles | صحيح , الأمر الذي ناقشناه على الهاتف والذي قلت أني موافق بشأنه |
| Ve dün gece konuştuğumuz şeyle ilgili olduğunu bildiğinden emin ol. | Open Subtitles | تأكد من اخباره بذلك انها حول ما ناقشناه الليلة الماضية |
| Bunu dün akşam konuşmuştuk. | Open Subtitles | هذا ما ناقشناه الليلة الماضية |
| konuştuğumuzu. Mesafeni koru. Ağ ile yakala. | Open Subtitles | الامر الذي ناقشناه تربص واربطهم بشبكتك |
| Daha fazla konuşmadan önce, sana şunu söylemeliyim bunu tartıştık ve henüz hiçbirimizin buna hazır olmadığına... | Open Subtitles | قبل أن تقول أى شىء آخر ناقشناه, وغير جاهزين ل... |
| Bilmiyorum, burası hep konuştuğumuzdan çok daha büyük. | Open Subtitles | لستُ أعلم، هذا أكبر بكثير من أيّ شيءٍ ناقشناه من قبل |
| Geçen hafta Konuştuklarımızı hiç düşündün mü? | Open Subtitles | فعلتم أي تفكير حول ما ناقشناه الاسبوع الماضي؟ |
| O zamana kadar babamla bu konuyu hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | أبّي وأنا لم يسبق وأن ناقشناه قبل ذلك الوقت |