Bilmem. güvendiğimiz tek yetişkin sensin. Birisi nasıl herpes kapar? | Open Subtitles | ــ لا أعرف، أنت الراشد الوحيد الذي نثق به ــ كيف يصاب أحدهم بالقوباء؟ |
Sence Ona güvenebilir miyiz? | Open Subtitles | هل بإعتقادك أنه يمكننا أن نثق به ؟ |
Senin dostundur kendisi, bize yardım edeceğini söylemişti. Güvenebileceğimiz tek kişi o. | Open Subtitles | انه صديقك,قال انه سيساعدنا انه الشخص الوحيد الذي نثق به |
Sadece neredeyse onu öldürdü var çünkü Ona güvenmek anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأننا كنا سنتسبب بقتله لا يعني هذا أنه يجب ان نثق به |
ona güvenebiliriz | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكن أن نثق به أنه فتى جيد نعم |
Hani yakın arkadaşı olup ona güvenebileceğimizi söylediği? | Open Subtitles | الصديق الشخصي الذي قالت أننا يُمكننا أن نثق به ؟ |
ona güvenmeliyiz.Tek şansımıza sadece 15 dakika kaldı. | Open Subtitles | نحن يجب أن نثق به , نحن نبعد عن فرصتنا الوحيدة بـ 15 دقيقة فقط |
...güvendiğimiz birinin bizim adımıza karar vermesidir. | Open Subtitles | هو عندما يكون الشخص الذي نثق به يختار لنا الخيارات |
Bazen sanki adayınız Tanrıya güvendiğimiz kadar kendisine güvenmemizi istiyor. | Open Subtitles | تتكلم وكأنك مرشح وكأن مرشحكم يطلب منا أن نثق به كما نثق بربنا |
Daha büyük tayın, daha iyi yer verir ve güvendiğimiz birinin emrine sokarız. | Open Subtitles | طعام جيد، ومسكن لائق، ونضعهم تحت يد شخص نثق به. |
Ona güvenebilir miyiz? Sana sormalı? | Open Subtitles | هل يمكن أن نثق به ؟ |
Ona güvenebilir miyiz ki? | Open Subtitles | أيمكن أن نثق به أبداً؟ |
Ama doktor bebeğin yakında sokak hayvanı bulunmasını istemedi, bu yüzden onu evlat edinecek Güvenebileceğimiz birini bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن الدكتور لا يريد أي حيوانات ضالة حول الطفل لذا ، علينا أن نجد شخص نحن نثق به لـ يتبناه |
Polise kadar uzanıp, Güvenebileceğimiz kim var diye bir bakacağım. | Open Subtitles | سأحاول الإتصال بالشرطه لأرى من منهم نثق به |
- Ona güvenmek zorundayız. - Ne için ona güvenmeliyiz? | Open Subtitles | يجب أن نثق به نثق به لفعل ماذا؟ |
Saat üçe kadar burada olur. Ona güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | -سيصل إلى هنا الساعة الثالثة، يجب أن نثق به |
Endişelenme. ona güvenebiliriz. Yardım ettiğine memnun oldu. | Open Subtitles | لا داعي للقلق، يمكننا أن نثق به لقد أراد تقديم المساعدة |
ona güvenebileceğimizi sanmıyorum, Francis. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا يمكن أن نثق به "فرانسيس" |
Bence ona güvenmeliyiz, şef. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نثق به ، أيها الرئيس |
Anlayışlı bir müttefik güvenilir bir akıl hocası asla yargılamayan bir arkadaş. | Open Subtitles | حليف سيفهم شخص ناصح نثق به صديق لن يطلق احكاما |
Şu an ona güvenmeli miyiz, hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أنه يجب أن نثق به في الوقت الحالي |
Bize bir şey anlatmadan ona güvenmemizi bekliyorsun. | Open Subtitles | لم تخبرينا حتى لقد توقعتِ منا أن نثق به فحسب |
- Zaten Ona güvenmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نثق به أصلاً. |
Nasıl adamdan nefret etmiyorsun? güvenilmez olarak nitelediğin her şeye sahip. | Open Subtitles | إنني أكره هذا الرجل ، إنه يمثل كل شئ أخبرتنا ألا نثق به |
Bu hafta ona güveniyoruz öyle mi? Hadi. | Open Subtitles | -إذاً نحنُ نثق به هذا الأسبوع، أليسَ كذلك؟ |