Bu kadar süre nasıl hayatta kalabildi, ondan haber alamadan? | Open Subtitles | كيف نجى كل هذا الوقت ولم نراه أو نسمع به؟ |
Ama birkaçı aslında sahiden DNA parçaları barındırıyor. Binlerce, hatta milyonlarca yıl hayatta kalmış parçalar. | TED | ولكن القليل منهم حقيقةً يحوي على أجزاء من الحمض النووي الذي نجى لآلاف، بل حتى لملايين السنين. |
Gece çökene kadar seviştiler ve Aaron bir gün daha kurtuldu. | Open Subtitles | ممارسة الجنس دامت حتى حلول الليل و نجى أرون ليوم آخر. |
4 kişi kurtuldu. Asıl soru ise senin rolünün ne olduğu. | Open Subtitles | وقد نجى أربعة منهم، والسؤال هنا هو ما الدور الذي لعبته؟ |
Bense "kazadan sağ kurtulan sekiz yaşlarında bir erkek çocuğu" olarak kayıtlara geçtim. | Open Subtitles | وقد سجلت بأنى الوحيد الذى نجى وكنت حينها فى الثامنة من عمرى. |
Bir suikast girişiminden kurtulduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه مستمر بالادعاء بأنه نجى من محاولة اغتيال.. |
Akciğer vebasından kurtulmuş biriysen değildir, teşekkür ederim. | Open Subtitles | ليس إن كنت.. شخصا نجى من نوبة من الطاعون الرئوي، شكرا جزيلا. |
Yıllar önce, gemi kazasından bir adam kurtulmuştu ama onu tutuklamam emredilmişti. | Open Subtitles | ، منذ عدة سنوات الرجل نجى من حطام السفيّنة لكنّي أمرت بإعتقاله |
Doğduğu bedende yaşamıyor, sen de öyle ama bildiklerimizden çok daha uzun süredir hayatta. | Open Subtitles | وكذلك أنتِ ولكنه نجى لوقت كبير أكثر من أي شخص أخر معروف أرجوكِ يا ماريل |
O gün hayatta kaldı sonra karanlık çöktüğünde onu alıp getirdik Tolliver Humphries'in naaşı ile birlikte. | Open Subtitles | لد نجى في هذا اليوم وتحت جنح الظلام إسترجعناه في هذه الليله |
5 Gün hayatta kalmayı başardı, iki kırık bacakla Onu suratından vurdun. | Open Subtitles | لقد نجى لمدة خمسة ايام وهو رجلاه مكسورتان وانت اطلقت النار عليه فى وجهه |
Onun yerine hayatta kaldı. O yüzden kendini öldüremedin. | Open Subtitles | بدل من ذلك قد نجى ولهذا لم تستطع قتل نفسك |
Washington kurtuldu fakat felç ve yatağa bağlı oldu. | TED | نجى واشنطن، لكنه بقي مشلولًا طريح الفراش |
Şirket Başkanı Alfred Kant suikastten sağ kurtuldu... | Open Subtitles | رئيسالشركة،ألفريدكنت . .. نجى من محاولة لإطلاق النار |
Bir Eastrail treni şehrin 7,5 mil açığında raydan çıktı 131 kişi öldü bir kişi kurtuldu. | Open Subtitles | القطار رقم 177 يخرج عن القضبان بسرعة سبعون ميلا مات 171 شخصا واحد فقط نجى |
kurtulan birileri varsa, onların icabına bakarız. | Open Subtitles | لو ان احد نجى من هذا الاصطدام سنقوم بالاعتناء به |
Bir gemide çıkan yangından kurtulan bir Fransızdı. | Open Subtitles | كان رجلاً فرنسيّا ، نجى من حريق في البحر |
Bir fırtınadan, gemi batmasından, açlıktan, korsanların elinden kurtulduğunu ve büyük olasılıkla herkese yalan söylediğini biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا، نعرف أنّه نجى من إعصار وتحطم سفينة. المجاعة والقراصنة وبعد ذلك كذب بهذا الشأن. |
Organ kopmasından sağ kurtulmuş olunsa bile enfeksiyon kapma riski yüksekti. | Open Subtitles | حتى لو نجى .. فإن البتر فإن إحتماليه العدوى لاحقاً عاليه جداً |
Verma. Önceden de vuruldu. Ama kurtulmuştu. | Open Subtitles | فيرما تلقى رصاصه في وقت سابق لكنه في النهايه نجى |
Beyninden hasar görmüş bir şekilde kurtulursa mahkemede karşısına çıkamayız. | Open Subtitles | حسناً إذا ما نجى وعقله متضرر قف في المحكمة ضد ذلك |
Kurtulanlar en azından bize pilotun kurtulup kurtulmadığını söyleyebilir. | Open Subtitles | قد يخبرنا الناجون على الأقل ما إذا نجى الطيار من التحطم. |
Zor bir durum bu İnsanın deli bir katilden kurtulması, | Open Subtitles | .. منالصعب. أن تتخيّل ، أن شخصاً قد نجى من رجل مسلّح مجنون |
Mucize eseri kurtulduysa eninde sonunda öğreneceğimizden eminim. | Open Subtitles | ولو نجى بمعجزه ما سوف نسمع عنه اجلا او عاجلا |